İnsan yaradılış gayesi gereği inanma ihtiyacı hep duydu kutsal dinler öncesinde güneşe aya yıldızlara taptı.
Kendi çıkardığı dinlerde inanma gayesini aradı kutsal dinlerde insanları hep doğru yola adalet ve barışa çağırdı. Son din İslamiyet kökü teslimiyetten geliyor. İnsan hep aradı aslında aradığı özü inandığı maneviyatıdır. İnanmak ve inanç dünyası bizi her seferinde gerçeklere yakınlaştırır.
Bu dünya da sevdiklerimiz var ailemiz arkadaşlarımız çevremiz sevdiklerimizin başına bir şey gelmesini istemeyiz çoğu zaman onlara iyi dilekler söylerken Allah’a emanet ol deriz. Sevdiğimi sana emanet ediyorum kazadan beladan koru yolundan ayrılma manasına geliyor. Hep biliriz ki iyiler her zaman kazanır. Çoğu zaman kötüler kazandığını zanneder dünya da aslında bir yarış iki taraf var doğu batı sağ sol iyi kötü hep bir taraf var. Biz hangi taraftayız zalimin güçlünün kötünün yanında olmak bize ne kazandırır?
Malum eskiyen bir dünyada yaşıyoruz kendini yenilemeye çalışan dünyada eriyen buzullar, oluşan seller, soğuk kışlar, aşırı sıcaklar oluyor. Bunun asıl kaynağı insan, çünkü eliyle verdiği tahribatı kimse yapamaz ekolojik çevre bozuluyor. Sonrasında oturup toplantılar yapıp ne kadar çevreci olduklarını anlatıyorlar. Savaşlar oluyor insanlar şuan Filistin topraklarında günlük yaşıyorlar canları sadece Allah’a emanet güvenlik yok. Ölüm ve çaresizlik yüksek ve kapıda değil evin içine yerleşmiş durumda.
Hala birileri süslenmiş kelimelerle savaşları tartışabiliyor. Bir ekmeği alamayan insanlarda aynı dünyada yaşıyor çöpleri karıştıran sokaklarda yaşayan mutsuz insanlar aramızda yaşıyor. Biz hayvan hakları diye yürüyebiliyor paranın mevduat faizleri takip ediyor. Kaç gram altın alabiliriz hesabını yapıyoruz. Işıkların içinden dünyayı seyredenler, 2024’ü kutlayanlar, yılbaşında atacağı havanın mekânını arayanlar, bir cenazeyi alkışla uğurlayıp rahmet dileyemeyen ışıklar içinde uyumaya gönderenler de aynı dünyada yaşıyor. İnsanlığımız sınıfta kaldığı aşikarda biz kendimizi kandırıp umudu bekliyoruz.
Canınız yandığında üzüldüğünüzde ya da haksızlığa uğradığınız da Allah’a havale ediyorum dersiniz. Çünkü adaletin keskin kılıcı kanunlar önünde bulunmaya çalışırken fark edilmeyen bir adalet rüzgârda esiyor olabilir görebilenlerden olmak dileğiyle.
Allah’a havale edilecek öyle çok insan ve olay var ki yazılacak olsa dosyalar yetmezdi sanırım. Merhamet ve sevginin kapınıza komşu olmasını dilemek istiyorum.