Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Bayır liderliğindeki çalışma ekibi, 5 kıtadan 7 ülkedeki araştırmacılarla balık ve bitkilerin birlikte yetiştirildiği sistem olarak bilinen ‘Akuaponik’i araştırmak ve yaygınlaştırmak için çalışma yapıyor.
İsveç, ABD, Almanya, Tayvan, Brezilya ve Güney Afrika’dan su ürünleri, bahçe bitkileri ve enerji gibi alanlarda uzman bilim insanları dünyada sürdürülebilir tarımsal faaliyetleri artırmak amacıyla Belmont Forum tarafından 2022 yılında yapılan uluslararası proje çağrısına başvurdu. Balık ve bitkilerin birlikte yetiştirildiği sistem olarak bilinen ‘Akuaponik’i araştırmak ve yaygınlaştırmak için yapılan çalışmaya Türkiye’den Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi de ortak oldu.
FAKÜLTEDE BALIK VE BİTKİYİ BİRLİKTE YETİŞTİRDİLER
Bayır ve ekibi, projede ilk olarak Sibirya mersin balığı ile marul yetiştiriciliğini denedi. Fakültenin Deneysel Araştırmalar Birimi’nde Sibirya mersin balığı üretimi yapılan tanklardaki atık su, marul üretiminde kullanılacak havuzlara aktarıldı. Havuz üzerine konulan straforlara marul tohumları yerleştirilerek üretim başlatıldı. Balıklara verilen yem, dışkı, bitkilerin yetiştirilmesinde gübre olarak kullanıldı. İlk denemelerde 45 günde ekilen marullar hasat edilecek düzeye geldi.
Balıkların büyümesinin yüzde 70 oranında gerçekleştiği belirlendi. Üretilen ilk marulların hasadını yapan akademisyenler, ikinci dönem için marulla birlikte bir adet lale soğanı ekimi de gerçekleştirdi. Bir taraftan üretim yapan akademisyenler bir taraftan da sistemin üretim maliyetini, karbon ve su ayak izini hesaplamak için sistemin su ve elektrik tüketimini hesaplıyor.
AKUAPONİĞİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ ARAŞTIRIYORUZ
Dünya nüfusunun artmaya devam etmesine rağmen küresel ısınma ve kuraklık gibi nedenlerle tatlı su kaynaklarının hızla azaldığını ve tarım için alternatif yöntemlerle başvurulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Abdulkadir Bayır, “Proje ortakları olan İsveçli, ABD’li, Almanyalı, Tayvanlı, Brezilyalı ve Güney Afrikalı bilim adamlarının her biri kendi coğrafyalarında akuaponik sistemin optimize edilmesi için çalışıyorlar. Proje bittiğinde bütün verileri bir araya getirip ‘akuaponik’ sistemin ne kadar sürdürülebilir olduğunu, maliyetinin ne olduğunu ve maliyetlerinin nasıl düşürülebileceğini belirlemeye çalışacağız.
Proje ortaklarının hedeflerinden birisi de sistemin tükettiği enerji miktarını düşürmek. Bunun için yenilenebilir enerji kaynakları veya başka alternatif enerji kaynaklarını sisteme adapte etmeye çalışıyoruz. Bir başka hedefimiz ise mümkün olduğu kadar tarımsal faaliyetlerin dünyaya bıraktığı karbon ayak izini azaltmak. Bu nedenle hem elektrik maliyetimizi hem de su tüketimimizi hesaplıyoruz. Dünyada tüketilen suyun yüzde 70’i zirai faaliyetlere kullanılıyor.
Bu sistemde su sürekli olarak döndüğü için suyun sadece her gün buharlaşan miktarınca veya atıkları temizlediğimiz miktarı kadar yeni su ekliyoruz. Proje özellikle küresel ısınmadan dolayı dünyadaki tatlı su miktarının hızla azalması ve insanların beslenmesini alternatif bir çözüm üreten bir teknik olarak ortaya çıkıyor. Projenin temel hedefi bu yetiştiricilikteki problemleri çözmek, ülkemizin bu konuda aksiyon almasını sağlamak” diye konuştu.
STRAFOR ÜZERİNDE YETİŞTİRİCİLİK
Deneysel Araştırmalar Birimi’nde Sibirya mersin balığı üretimi yaptıkları tanklardaki atıkları marul üretiminde kullandıklarını anlatan Prof. Dr. Bayır, “Bitki yatakları üzerine yerleştirdiğimiz straforlar sadece bitkinin su üzerinde yüzer durumda kalmasını sağlıyor. Balık havuzlarından gelen atıkları, bitki gübre olarak kullanıyor. Balıklara yem veriyoruz, kontrollü ortamda büyütüyoruz. Balıklardan çıkan zararlı nitrit gibi bileşikleri bakteriler nitrata çeviriyor. Bitkiler de bakterilerin çevirdiği nitratı gübre olarak kullanıp büyüyorlar ve suyu nitrattan da arındırmış oluyorlar. Dolayısıyla son derece çevreci bir yetiştiricilik sistemi” dedi.
Prof. Dr. Abdulkadir Bayır, akuaponik yetiştiricilikte kendilerinin marulu tercih ettiklerini belirterek, ıspanak, pazı, tere gibi yapraklı bitkilerin yanı sıra domates, salata ve çilek de üretilebileceğini söyledi.
BALIK ÇİFTLİKLERİNE EK GELİR OLACAK
Bugüne kadar kültür balıkçılığını bölgede yaygınlaştırmak için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Telat Yanık ise proje hakkında şunları söyledi:
“Atık sularda bitki yetiştirmek suretiyle sularda bulunan atıkların uzaklaştırılıp daha temiz bir suyun akarsulara ve göllere iade edilmesi çok önemli. Bu çalışmayla hem çiftçilerimize ilave bir gelir kaynağı sağlamak hem de atık suların temiz bir şekilde iade edilmesi hedefleniyor. Biz laboratuvara kurduğumuz sistemde test olarak marul yetiştiriciliğini başardık.
Ayrıca üretim sırasındaki bütün ölçümler dijital sistemle kayıt altına alınıyor. Amacımız su kaynaklarımızda faaliyet gösteren tüm çiftçilere ek bir gelir kaynağı elde edecekleri imkânı sunmak. Projeyle önce balık üretiyoruz. Balığın atık suyunda da bitki üretiyoruz. Çiftçi ilave bir masraf yapmadan daha fala gelir elde edecek bu çalışmayla. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın desteğiyle altyapısını kurduğumuz sistemi dikey olarak geliştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca isteyen çiftçilere bu üretim sistemiyle ilgili eğitimler de verebiliriz.”