İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yönelik açıklamalarını eleştirerek Bahçeli’yi evine davet ediyorum dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yönelik açıklamalarını eleştirdi. Akşener, ”Bu tür, çok üst perdeden ve racon kesen davranış biçimlerinin hukuka, demokrasiye, insan haklarına ve hiçbir şeye, 150 yıllık demokrasi tarihimize, eksik gedik de olsa, uymadığını söyleyebilirim. Son hadiselere baktığımızda ben yakın arkadaşının kız kardeşi olarak, kendisini evine dönmeye davet ediyorum. Çok yorgun olduğunu anladım. Dolayısıyla evine dönmeli, biraz tefekküre ve evinde dinlenmeye davet ediyorum” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, esnaf ziyaretinde bulunmak üzere Konya’ya geldi. Akşener, ilk olarak Tuzlukçu Belediye Başkanı CHP’li Nurettin Akbuğa’yı ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Akşener, 2020 yılından itibaren başlattığı ziyaretlerine şehir şehir, ilçe ilçe devam ettiğini belirtti. Akşener, gazetecilerin sorusu üzerine MHP lideri Bahçeli’nin AYM ile ilgili açıklamalarını eleştirdi. İYİ Parti lideri Akşener, şunları söyledi:
”Ben hukukçu değilim. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesindeki eksiklere yönelik Anayasa Mahkemesi raportörünün düzeltilmesi amacıyla geri gönderdiğine dair bilgim var. Dolayısıyla buradan baktığınızda normal bir prosedür gibi görüyor.
Bir de Sayın Bahçeli, sürekli olarak ‘Hadi hadi, kapatın’ dediğinden muhtemelen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, çok hızlı hazırlamış, eksiklikler olmuş. Muhtemelen bunlar yeniden gözden geçirilecektir fakat burada dikkatimi çeken şu; bu geri gönderilmenin üzerine Sayın Bahçeli, ikinci kere Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasına dair hızlı salvoda bulundu, tehditler savurdu.
Burada iki şey var. Birincisi, Sayın Bahçeli, çok mübarek bir isim olarak tanımladığı, muhterem bir isim olarak tanımladığı ve 2023’te ‘cumhur ittifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyefendinin ikinci defa seçilip, seçilmeyeceği konusunda Türkiye’de hukukçular ikiye bölünmüş durumda. Böyle bir pozisyonda, çok muhterem ve çok mübarek kabul ettiği cumhurbaşkanı adayının üzülmesini muhtemelen istemediği için ne olur ne olmaz, diye bugünden Anayasa Mahkemesi’ni taşlamaya ve oklamaya başladı.
Bu tür, çok üst perdeden ve racon kesen davranış biçimlerinin hukuka, demokrasiye, insan haklarına ve hiçbir şeye, 150 yıllık demokrasi tarihimize, eksik gedik de olsa, demokrasi tarihimize uymadığını söyleyebilirim. Son hadiselere baktığımızda ben yakın arkadaşının kız kardeşi olarak, kendisini evine dönmeye davet ediyorum. Çok yorgun olduğunu anladım. Dolayısıyla evine dönmeli, biraz tefekküre ve evinde dinlenmeye davet ediyorum.”