Akkuyu NGS deprem tehlikesi belirlemeleri için 1975 yılından bugüne kadar yapılan çeşitli çalışmalarda görev alan Prof. Dr. Mustafa Erdik, Akkuyu sahasının ‘en az deprem tehlikesi içeren bölge’ olarak belirlendiğini söyledi söyledi.
Tasarım organizasyonuna ve mühendislik etüt raporlarının sonuçlarına atıfta bulunan uzmanlar, Akkuyu NGS projesinin tasarımının 9 büyüklüğündeki maksimum depremlere göre yapıldığı kaydediyor.
NGS inşaatı sırasında da sismik aktivitelerin düzenli olarak izlendiği vurgulanıyor. Akkuyu’dan verilen bilgiye göre, 2011’den 2017 yılına kadar Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) tavsiyeleri doğrultusunda, bağımsız araştırma kuruluşları tarafından Akkuyu NGS sahasında çok sayıda araştırma yapıldı. Bu çalışmalar, 300 kilometrelik, 25 kilometrelik, inşaat sahasına bitişik 5 kilometrelik yarıçaplar ile nükleer santralin bulunduğu sahada gerçekleştirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü (Türkiye), Rusya Bilimler Akademisi- Dünya Fiziği Enstitüsü (Rusya), Worley Parsons (Avrupa) ve RIZZO (ABD) gibi kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalara göre Akkuyu sahasından elde edilen parametreler, bu bölgenin bir nükleer enerji santralinin inşası için ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm yasal gerekliliklere uygun olduğunu doğruluyor.
“PROJE ULUSLARARASI ATOM ENERJİSİ KURUMU GÜVENLİK KILAVUZLARINA UYGUN”
Akkuyu NGS deprem tehlikesi belirlemeleri için 1975 yılından bugüne kadar yapılan çeşitli çalışmalarda görev alan Prof. Dr. Mustafa Erdik, son dönemlerde proje ile ilgili dile getirilen iddialara yönelik açıklama yaptı. Erdik, “6 Şubat 2023 ana depreminin (Mw7.7) merkez üssü Akkuyu NGS’ye 388 kilometre uzaktadır. Bu depremde Akkuyu NGS sahasında ölçülmüş en büyük yatay yer ivmesi 4 cm/s2 seviyesindedir. Bu seviye Akkuyu NGS deprem tasarımı için kullanılan tasarım bazlı yatay ivme spektrumu ile ilgili en büyük ivme seviyesinin sadece 100’de 1’i kadardır” dedi.
Akkuyu NGS’nin deprem tehlikesi belirlemesi için, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) nükleer tesislerdeki yer değerlendirmesinde yer alan deprem tehlikelerini kapsayan Özel Güvenlik Kılavuzu SSG-9’ya göre çalışma yapıldığının altını çizen Erdik, kılavuza göre NGS sahasında deprem tehlikesinin belirlenmesi için dört farklı aşamada ve ayrıntıda saha çalışmalarının yapılması gerektiğini ve bu çalışmaların ayrıntılı şekilde yapılarak bölgenin sismo-tektonik değerlendirilmesine yönelik tüm bilgilerin elde edildiğini ve raporlandığını ifade etti.
Erdik, Akkuyu NGS’nin deprem tasarımı için gerekli deprem tehlikesi parametrelerinin de çok sayıda jeolojik, jeofizik, geoteknik ve sismolojik teknik ve bilimsel çalışmaya göre belirlendiğini kaydetti. Akkuyu NGS’nin yer seçiminden itibaren deprem tehlikesine yönelik farklı dönemlerde sayısız çalışma yapıldığını belirten Prof. Dr. Mustafa Erdik, “Çok büyük iki deprem ve artçı sarsıntılar sonrası, Akkuyu NGS deprem tehlikesi belirlemelerinde 1975 yılından bugüne kadar görev almış bir bilim adamı olarak gerekli açıklamaları yapma ihtiyacını hissettim” diye konuştu.
“TASARIMA ESAS OLACAK DEPREM YER HAREKETİ MODELLEMELERİ YAPILDI”
Akkuyu NGS’nin deprem tehlikesi belirlemesi için, IAEA’nın nükleer tesislerdeki yer değerlendirmesinde deprem tehlikelerini kapsayan Özel Güvenlik Kılavuzu SSG-9’a göre çalışma yapıldığının altını çizen Prof. Dr. Mustafa Erdik, çalışmaları şöyle anlattı:
“Akkuyu NGS’nin deprem tehlikesi belirlemesi için, yapılan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (2018 yılı itibari ile Nükleer Düzenleme Kurumu) kuralları kapsamında, IAEA Güvenlik Kılavuzu SSG-9 (Nükleer Tesisler Yer Değerlendirmesinde Deprem Tehlikeleri, Özel Güvenlik Kılavuzu, No. SSG-9 Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, 2010) kuralları geçerlidir. SSG-9 kılavuzu NGS sahasında deprem tehlikesinin belirlenmesi için dört farklı aşama ve ayrıntıda saha çalışmalarının yapılması gerektirmektedir.
Bu aşamalar sırası ile: Bölgesel çalışma alanı (en az 300 km yarıçaplı alan), Yakın bölgesel çalışma alanı (en az 25 km yarıçaplı alan), Yakın çalışma alanı (en az 5 km yarıçaplı alan) ve NGS inşaat sahası (1 km civarı) olarak tanımlanmaktadır. Tüm bu çalışmalar gerekli ayrıntıda yapılmış, bölgenin sismo-tektonik değerlendirilmesine yönelik tüm bilgiler elde edilmiş ve raporlanmıştır.”
Erdik, Akkuyu NGS’nin deprem tasarımı için gerekli deprem tehlikesi parametrelerinin çok sayıda çalışmaya göre belirlendiğini kaydederek, şunları söyledi: “IAEA SSG-9 kılavuzu kapsamında, Akkuyu NGS’nin deprem tasarımı için kullanılan deprem yer hareketinin ortalama yinelenme süresi 10,000 yıl olarak kabul edilmiştir. Bu yinelenme süresinin bina tipi normal yapılar için 475 yıl, önemli mühendislik yapıları için ise 2475 yıl olduğu hususuna dikkat edilmelidir. Akkuyu NGS deprem tasarımı için kullanılan tasarım bazlı yatay ivme spektrumu ile ilgili en büyük ivme seviyesi 388 cm/s2 olarak tespit edilmiştir.”
“ECEMİŞ FAYI VE KIBRIS YAYI DAHİL TÜM FAYLAR DETAYLI İNCELENDİ”
Akkuyu ile ilgili iddialara kaynaklık eden Kıbrıs Yayı ve Ecemiş Fayı dahil Akkuyu NGS sahası ve yakın bölgelerinde yaptıkları saha incelemelerini anlatan Erdik, şunları ifade etti:
“Akkuyu NGS deprem tehlikesine en büyük katkıda bulunan deprem kaynak bölgeleri: NGS Sahası Yakın Civarı, Kıbrıs Yayı ve Ecemiş Fayı olmaktadır. Yapılmış kapsamlı inceleme ve değerlendirmeler, Ecemiş Fay Zonu’nun Akdeniz’e uzantısının olmadığı sonucuna varmaktadır. Ecemiş (Namrun) ve Kozan fayları ayrıntılı olarak ele alınmış ve özellikleri verilmiştir. Saha incelemeleri sırasında yapılan hendek çalışmaları, tüm saha çevresini ve yakın bölgeleri kaplayan kesimde faylanma ve/veya yüzey faylanmasına atfedilebilecek özellikler göstermediği sonucuna varmıştır. Yapılmış deprem tehlikesi belirleme çalışmalarında, bu kaynaklarla ilgili deprem tehlikesinin determinstik açıdan temsili için: Akkuyu NGS Yakın Civarı Deprem Kaynak Bölgesi’nde: ortalama deprem büyüklüğü Mw6.2 ve ortalama derinlik (NGS’nin altında) 30km olarak;
Kıbrıs Yayı Deprem Kaynak Bölgesi’nde: ortalama deprem büyüklüğü Mw8.0 ve ortalama uzaklık 61 km olarak ve; Ecemiş Fayı Deprem Kaynak Bölgesi’nde: ortalama deprem büyüklüğü Mw8.0 ve ortalama uzaklık 30km olarak alınmış bulunmaktadır. 6 Şubat 2023 ana depreminin (Mw7.7) merkez üssü Akkuyu NGS’ye 388 kilometre uzaktadır. Bu depremde Akkuyu NGS sakasında ölçülmüş en büyük yatay yer ivmesi 4 cm/s2 seviyesindedir. Bu seviye Akkuyu NGS deprem tasarımı için kullanılan tasarım bazlı yatay ivme spektrumu ile ilgili en büyük ivme seviyesinin sadece 100’de 1’i kadardır.”
“EN AZ DEPREM TEHLİKESİ İÇEREN BÖLGE OLARAK BELİRLENDİ”
NGS kurulumu amacı ile yapılan çalışmaların 1965 yılında başladığını ve bu kapsamda incelenmiş konumlar arasında Akkuyu sahasının ‘en az deprem tehlikesi içeren bölge’ olarak belirlendiğini hatırlatan Prof. Dr. Erdik, ilk yapılan çalışmaları da şöyle aktardı:
“Akkuyu NGS bölgesi ile ilgili ilk jeolojik, jeofizik, geoteknik ve sismolojik çalışmalar Türkiye Elektrik Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü’nden, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yapılmıştır. Akkuyu NGS deprem tehlikesi belirlemesine yönelik ilk çalışmalar ise, Türkiye Elektrik Kurumu tarafından görevlendirilmiş ODTÜ-Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi (DMAM) ve Emch-Berger, Basler und Hofman konsorsiyumu tarafından 1975-1979 yılları arasında yapılmış ve 1990 yılında Boğaziçi Üniversitesi-Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından Akkuyu NGS Deprem Tehlikesi Değerlendirme Raporunu yayınlamış bulunmaktadır.”