AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’dan, partisinin il başkanlığında düzenlediği ‘Gündem İzmir’ başlıklı toplantıda İZBAN açıklaması.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, partisini il başkanlığında düzenlediği ‘Gündem İzmir’ başlıklı toplantıda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ‘İZBAN’ı ya bize devredin ya da TCDD devralsın’ açıklamasının ardından başlayan tartışmalara yanıt olarak “İZBAN gibi İzmir için önemi olan bu konuda, kamu önünde detaylı araştırma yapılmadan, gruplarımız arasında bir görüşme olmadan samimiyetten uzak açıklamalarla çözüm bulunamaz” dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı tarafından partisinin il başkanlığı binasında ‘Gündem İzmir’ başlıklı toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Saygılı, Türkiye ve İzmir’in iki seçim atlattığına dikkat çekerek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın göreve geldikten sonra verdiği demeçlerin başlangıçta kendilerini umutlandırdığını söyledi. Şehrin sorunları için bir komisyon kurulması ve ortak çalışmayla hükümetten istekler konusunda yardım talep edilmesini olumlu değerlendirdiklerini belirten Saygılı, “Görüyoruz ki, Büyükşehir Başkanlığı tarafında bir söylem ve eylem birlikteliği yok. Bu tutarsızlığı İZBAN konusundaki beyanında görmüş olduk. İZBAN ülkemizde benzer taşıma modelleri içinde 136 km ile en uzun hatta sahip yolcu taşıma ağına sahiptir. Bugüne kadar; 41 istasyon, 219 vagonluk filo ve günlük 275 tren seferiyle 986 milyon 543 bin 538 İzmirliyi taşıdı. Bu rakamlar İZBAN’ın ne kadar geniş bir alanda hizmet verdiğinin en somut örneğidir. Ancak son zamanlarda İzmir gündemini birçok bilgi eksikliğiyle haksız şekilde meşgul etmektedir” dedi.
Saygılı, İZBAN’ın günde 300 bin yolcu taşıdığını ve Bakanlığa 911 milyon TL borcu olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bankalarla kredi yapılandırma sözleşmesini yine biz dile getirdik ve geçen dönem onaylamadıkları için trenlerin alımı için kullanılan döviz cinsinden kredinin TL’ ye dönme sürecinden kendilerinin haberi yoktu. Neden bunları söylüyoruz; çünkü İZBAN gibi İzmir için önemi olan bu konuda; kamu önünde detaylı araştırma yapılmadan, gruplarımız arasında bir görüşme olmadan samimiyetten uzak açıklamalarla çözüm bulunamaz. Ben, il başkanı olarak yapılan görüşmedeki yerimizde duruyorum. Önce Sayın Başkan ortağı olduğu şirketin yetkililerini çağırmalı, genel bir bilgi almalı. Daha sonra anlaşmaya vardığımız şekilde gruplarımız arasında görüşmeleri yapıp, var olan sorunları çözmek için beraber Ankara’ya gitmeye, fazla bir ödeme varsa İzmir’e özel destekler almaya hazırım.”
‘KENTSEL DÖNÜŞÜM MAĞDURLARI’
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni kooperatifler üzerinden eleştiren Saygılı, “Kovaladıkları rantın miktarı 2 milyar TL’yi bulan İzbeton ve Kooperatif çeteleriyle karanlık işler yapılmıştır. Bakınız, Örnekköy’deki kentsel dönüşüm için ilk ihale 2018 yılında yapıldı. Sözde 6 bin kişi bu dönüşümden faydalanacaktı. Maket projeler ve süslü vaatlerle vatandaşın helal parası toplandı. Güya iki yıl içinde proje hak sahiplerine teslim edilecekti. Bir grup politik çıkar elitinin elinde CHP’nin oyuncağı olan kentsel dönüşüm çalışmaları yeni mağdurlar yarattı. 380 konut ve 27 iş yerinden oluşan 4. Etap inşaatı ihalesi 2022 yılında yapıldı. Katılımcılardan 1’er milyon TL’ye yakın para toplandı. Sonuç, hüsrandır” ifadelerini kullandı.
İzmir’in deprem riski taşıyan bir kent olduğunu hatırlatan Bilal Saygılı, “Sayın Başkan 5 yılda 25 bin konut yapacağız, dönüşümü destekleyeceğiz, diyor ancak TOKİ’nin yaptığı tüm planlara itiraz ediyor. Hani samimiyet, hani halis niyet? Bakınız, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemdeki bir diğer büyük iddiası, İzmir’in dönüşüm sorununa köklü çözüm bulmak oldu. Ancak tek elle tutulur proje; Uzundere. Uzundere’de 33 bin bağımsız bölüm yapılacakken, şimdiye kadar, dükkanlar hariç; 800-850 konut teslim edilebilmiş. Örnekköy dönüşüm projesi de 2016 yılında başlatılmış bir proje ama burada da hiçbir ilerleme kaydetmediler” dedi.
AK PARTİ’DEN İZMİR’E 25 BİN KONUT
Konuşmasında hükümetin İzmir’e yaptığı yatırımları da sıralayan Saygılı, “AK Parti iktidarı kentsel dönüşüm alanında 116 milyar TL yatırım yaptı. 20 yılda TOKİ vasıtasıyla İzmir’e 25 bin konut inşa etti. Deprem sonrası, 5 bin konut, 300 iş yerini teslim etti. Büyükşehir Belediyesi ise tüm bunlara karşın yıllardır; Uzundere’de 744 adet konut, 73 iş yeri, Örnekköy’de 130 adet konut, 13 iş yeri olmak üzere sadece 874 konut, 86 iş yerini hak sahiplerine teslim edebildi. İşte İzmir’i engebeli şehir yapan budur.
15 Ekim 2021 günü, 2020 depremi yıl dönümü ziyareti için İzmir’e gelen dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum, Konak Yeşildere’de yeni bir kentsel dönüşüm projesini başlatacağını duyurmuştu. Bunun üzerine dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ‘İzmir’in yıllardır bekleyen sorunlarından birini, Yeşildere’yi çözüme kavuşturuyoruz’ diyerek bir müjde verdi, EXPO 2026. Dönemin Büyükşehir Başkanının söylediğine göre; Türkiye’nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi bu vadide başlayacak ve bölge dört yıl içinde Expo 2026 alanına dönüşecekti. Sonra üzülerek takip ettik ki, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay 1 Haziran’da verdiği bir mülakatta, geçen yıl EXPO Yönetim Kurulu Üyeleriyle yapılan bir toplantıda, 2026 yılına kadar tamamlanmasının mümkün olmadığının dile getirildiğini belirtmiş. İzmirlinin bundan haberi var mı, yok. Kamulaştırmanın yarısının yapıldığını, 500 milyon lira harcandığını ve borçlanıldığını açıklayan Cemil Tugay, en az bir milyar liralık bir üstyapı çalışmasının da gerekli olduğunu aynı röportajda söylemiş. Bu paralar kime harcandı, nereye ne kadar ödendi? En az 1 milyar TL’lik üstyapı yatırımı öngörüsü hangi fizibilite çalışmasına dayanarak yapıldı? Hepsi koca bir sır” diye konuştu.
‘TEL AVİV İLE KARDEŞ ŞEHİR KONUSU ELE ALINMALI’
Saygılı, İzmir’in tüm Türkiye’nin olduğu gibi Gazze halkının haklı mücadelesinin yanında olduğunu belirterek, “Hal böyleyken; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz yıllarda Tel-Aviv ile birbirini kardeş şehir ilan etmiş olması yeniden ele alınmalı ve bu kağıt üzerinde anlam ifade eden safsataya acilen son verilmelidir. İzmir, masum sivilleri ve günahsız yavruları katleden bir devletin ya da şehrin kardeşi olamaz, olmamalıdır. İzmir’in yanı, hamile kadınların, yaşlı sivillerin sığındığı kamplara gece yarısı ölüm bombaları kusan katillerin safı değildir. Bundan dolayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve yönetici erke kamuoyu önünde çağrımı yapmak istiyorum, bu onulmaz ayıbı üzerinizde tarihi bir utanç olarak taşımaya son veriniz” ifadelerini kullandı.
‘VATANDAŞLAR HİZMET BELEDİYECİLİĞİ BEKLİYOR’
Bilal Saygılı, 1 Nisan’dan bu yana vatandaşların hizmet belediyeciliği beklediğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Tabirimi mazur görünüz ama İzmir’de CHP belediyeciliği; akraba ve akbaba belediyeciliğine evrilmiş durumdadır. Adeta belediyelere bir akrabalarıyla üşüşerek İzmir’in kaynakları ranta dönüşüp CHP politbürosunun cebine girmekte, halk hizmetsizlik sarmalında feryat etmektedir. Kendi genel başkanlarının nepotizm hummasına yakalanan belediye başkanlarını uyarmasına rağmen tıpkı Bursa’da olduğu gibi İzmir’de de geri adım atmayan başkan ve milletvekilleri İzmir’in yarınlarını riske sokmaktadır. İzmir bir avuç CHP eliti ve belediye baronları tarafından sömürülecek kadar sahipsiz bir şehir değildir.
AK Parti kadroları olarak her bir belediye başkanımız, ilçe ve büyükşehir meclis üyemizle demokratik ölçülerde ve hukuk dairesinde göğüs göğse mücadelemizi sürdürerek İzmir’in hakkını koruyacağız. Yandaşlarına bol kepçe, işçiye memura 3 akçe diyen nepotik CHP belediyeciliğini İzmir’in kara talihi olmaktan çıkaracağız. İzmir’in her ilçesinde, belediye kaynakları hizmet, eser, yatırım ve projelere harcanmadıkça biz rahat uyumadığımız gibi kimsenin de rahat olmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.