Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Fatih Güler, aile diş hekimliği modelinin, Türkiye genelinde yaygınlaşmasını beklediklerini belirterek açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanlığı tarafından koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin genişletilmesi amacıyla aile diş hekimliği modeli, Eskişehir, Kırşehir ve Karabük’te pilot uygulama olarak hayata geçirildi. Uygulama kapsamındaki illerde 2 ile 12 yaş aralığındaki her çocuğa 1 aile diş hekimi tanımlandı. Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Fatih Güler, uygulamanın kısa sürede Türkiye genelinde yaygınlaşmasını beklediklerini söyledi. Güler, ağız ve diş sağlığı açısından gelecek nesillerde sağlıklı dişlerin ağızda kalabilmesi için koruyucu diş hekimliği modeli üzerinden gidilmesi gerektiğini uzun zamandır önerdiklerini ve her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
’65 YAŞ ÜSTÜNDE AĞIZDA KALAN SAĞLIKLI DİŞ SAYISI ARTACAK’
Koruyucu diş hekimliğinin yıllardır Almanya’da uygulanan sistem olduğunu aktaran Fatih Güler, bu modelin ileri yaştaki kişilerin sağlıklı dişlerle hayatını sürdürmesini sağladığını vurguladı. Veriler de paylaşan Güler, “Şu anda Almanya Diş Hekimleri Birliği’nin açıklamasına göre 65 yaş üstü bireylerde ağızda kalan ortalama diş sayısı 17’ye ulaşmış durumda. Ülkemizdeki 65 yaş üstü bireylerde ağızda kalan diş sayısının neredeyse total dişsizlik olduğunu düşünürsek bu uygulamanın çok faydalı olacağı kanısındayız” diye konuştu.
Bu model için hizmet etmeye hazır iş gücü olduğunun altını çizen Fatih Güler, diş hekimliği fakültelerinde okuyan ve 5 yıl içinde mezun olacak 35 bin öğrencinin yanı sıra özelde çalışan 26 bin diş hekimi ile kamuda görev yapan 12 bin diş hekiminin belirli planlamayla koruyucu diş hekimliğine adapte edilebileceğini kaydetti. Uygulamanın Türkiye genelinde yaygınlaşmasını beklediklerini dile getiren Güler, “Aynı eczanelerde olduğu gibi diş hekimlerinin nüfusa planlı bir şekilde ülke geneline yayılması, dağılımdaki dengesizliğin bozulması, büyükşehirlerdeki hasta yoğunluğunun azaltılması ve çocuklarımıza hizmetin yetişmesi açısından uygulamanın doğru olduğunu düşünüyoruz. Uzun dönemde de 0-18 yaş arası bireylerin hedeflenmesi gerekiyor” dedi.