Emekli Ali Rıza Gökcan (62), evinin bir odasını atölyeye çevirerek çeşitli müzik aletleri üretiyor.
Elazığ’ın Baskil ilçesinden getirdiği kayısı ağacı kütüğünden çeşitli müzik aletlerini ürettiğini ifade eden Gökcan, kayısı ağacı kütüğünü hızarla kestikten sonra keman, ney ve bağlama yapmaya başladığını söyledi.
Yaklaşık 40 yıl İstanbul’da torna, tesviye ve kalıp sektöründe işletmecilik yapan Ali Rıza Gökcan, emekli olduktan sonra geldiği memleketi Bingöl’ün Yayladere ilçesindeki evinin bir odasını atölyeye çevirdi. Gökcan, burada, Baskil ilçesinde getirdiği kayısı ağacı kütüğünü hızarla kestikten sonra keman, ney ve bağlama gibi çeşitli müzik aletlerini üretmeye başladı.
‘AĞACA HAYAT VERİYORUM’
Şu an 9 çeşit enstrüman ürettiğini belirten Gökcan, işini severek yaptığını, her sabah saat 05.00 sıralarında çalışmaya başladığını kaydetti. Emekli olduktan sonra memleketinde bir iş yaparak zaman geçirmek istediği için evin bir odasını atölyeye çevirdiğini aktaran Gökcan, şunları söyledi:
“Emekli olduktan sonra kendi memleketimde bir şeyler yapmak istedim. Önce torna makinesi yapıp, müzik aleti olarak meyle başladım. Daha sonra zurna yapmaya bir süre sonra da saz ve kabak kemanı yapmaya başladım. Davul hariç 9 çeşit enstrüman yapıyorum. Kullandığım malzemeleri ve kayısı ağacının birçoğunu Baskil ilçesinden getiriyorum. Kalıp tasarımcısı olduğum için kullandığım tüm makineleri kendim yaptım. Severek yapıyorum bu işi sabah saat 5:30’da kalkıyorum. Kimseye bu işi öğretemiyorum. Kimsenin müziğe uğraşacak hali yok bu devirde. Bu işi aslında para için değil, sevdiğim için yapıyorum. Ağaca hayat veriyorum. Önce ney ve Zurna ile başladım. Şimdi ise saz yapıyorum.”