Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Özer afetlerden sonra insanların güven duygusunun sarsılabileceğine işaret etti
Yangından etkilenen kişilerin sigara içilen ortamlarda kendisini tetikte hissetme, kışın evde doğalgazı açma, sobayı yakmaktan korkmak gibi davranışlar sergileyebileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Özer, “Büyük yangınlara yakından tanık olan kişiler, ‘Yangına engel olabilirdim ama yeterli gelmedi’ gibi düşüncelerle suçluluk duygusu yaşayabilir. İleride aile kuramama, yine bir felaket olur da ailemi kaybederim şeklinde kaygılarla karşılaşabilir” dedi.
İnsanların dünyayı güvenilir bir yer olarak algılama ihtiyacı duyduğunu ifade eden Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Özer, bu ihtiyacın insanın kendisini güvende ve kontrol altında hissetmesi açısından önemli olduğunun altını çizdi. Klinik Psikolog Özer, afetlerin insanların güven algısını sarsan durumlara yol açarak gelecekte bir takım psikolojik sıkıntılara zemin hazırladığını belirtti.
KİMİ İNSAN ŞOK GEÇİRİR KİMİSİ TEPKİ VERMEZ
Afetlerde farklı kişilerin farklı tepkiler verebileceğine dikkat çeken Uzm. Klinik Psikolog Tuğçe Özer, “Bazı insanlar şok ve donma tepkisi gösterebilir. Bazıları ise hiçbir şey olmamış gibi davranabilir. Duyarsız gibi görünebilir. Ancak bu durum etkilenmedikleri anlamına gelmez. Travmanın etkisi sonradan da ortaya çıkabilir. Yangına maruz kalalım ya da kalmayalım, teknoloji sayesinde Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşananları an be an takip edebiliyoruz. Orada olmasak bile sosyal medyadan ve TV’lerden o görüntüleri canlı olarak izlemek, yangına maruz kalan kişilerin konuşmalarını dinlemek, oradaki insanlarla empati kurmak da psikolojimizi etkileyecek bir faktördür. Yangından herkes etkilenmez ama özellikle geçmiş travması olan birinin etkilenme ihtimali daha yüksektir” diye konuştu.
SİGARA İÇİLEN ORTAMDA KENDİSİNİ TETİKTE HİSSEDER
Yangından etkilenen bir kişinin sigara içilen ortamlarda kendisini tetikte hissedebileceğini vurgulayan Özer, “Kışın doğalgazı açmaktan, sobayı yakmaktan korkabilir. ‘Yangına engel olabilirdim, şöyle yaptım ama yeterli gelmedi’ gibi düşüncelerle suçluluk duygusu yaşayabilir. Genel olarak tedirgin olma, tetikte olma, geleceğe yönelik kaygılar görülebilir. İleride aile kuramama, yine bir felaket olur da ailemi kaybederim şeklinde kaygılar yaşayabilir” ifadelerini kullandı.
AFETE TANIK OLAN ÇOCUK DUYGULARINI RESİMLE İFADE EDEBİLİR
Afete tanık olan çocuklarda da sıklıkla yakınının veya kendisinin başına bir felaket gelebileceği korkusunun görülebileceğini işaret eden Uzm. Klinik Psikolog Özer, şunları söyledi:
“Çocuklar da teknolojiyi en az büyükler kadar yakından kullanıyor. Onların da yangına maruz kalmasalar dahi haberleri takip ettiklerini düşünürsek, onlar da yangınların travmatik etkileri olacaktır. Çocuğun ne kadar düzeyde etkilendiğini anlamak için resim çizmesini istemek, oyun oynamak yol gösterici olacaktır. Çocuk böylelikle duygularını kâğıda ya da oyuna yansıtmış olacak. Önemli olan içinde soru işaretleriyle onu yalnız bırakmayıp oyunla aktardığı duyguları açığa çıkarmaktır. Böylelikle sizinle aktarımda bulunmuş ve kendini de güvenli alanında hissetmiş olacaktır.”
ÇOCUKLARLA KONUŞURKEN CEHENNEM VE FELAKET DEMEYİN
Çocukların yanında doğal afet haberleri izlerken dikkatli olunması gerektiğini de dikkat çeken Uzm. Klinik Psikolog Özer, şu önerilerde bulundu:
“Yangından dolayı öfkemizi veya endişemizi ifade ederken kullandığımız kelimeleri de çok dikkatli seçmemiz gerekiyor. ‘Her yer yandı, bu bir felaket’ dediğimizde, çocukların hayal dünyasında nasıl bir etki yaratacağınızı bir düşünün. Zihinlerinde canlandırdıkları şey, gerçek bir yok oluş, kayboluş ve somutlaştıramadığı bir bilinmezlik haline gelebilir. Özellikle 11 yaş altı çocuklarda soyut işlemler dönemi henüz gelişmediğinden cehennem, felaket gibi kelimeleri kafalarında canlandıramayabilirler. Afetle ilgili soru soran çocuklara ‘Bir şey yok bu haberde, önemli değil’ demek de doğru değildir. Doğru olan ‘Orman yanıyor ama yanan ormanlar itfaiye tarafından söndürülecek. Hayvanları arama kurtarma ekibi kurtarmış, bak gördün mü’ gibi sade ve onun anlayacağı olumlu cümlelerle açıklanmalıdır.”
HAYVANLAR DA TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU YAŞAR
Tıpkı insanlar gibi hayvanlarda da travma sonrası stres bozukluğunun görüldüğünü belirten Uzm. Klinik Psikolog Özer, “2012 yılında yapılan Japonya’daki bir araştırmaya göre, afet ilişkili travma sonrası stres bozukluğu yaşayan köpeklerde, aynı insanlarda olduğu gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen biyokimyasalların normal dışı aralıklarda olduğu ve kortizol seviyelerinin 10 kat arttığı görülmüştür. Yani bu araştırmaya göre hayvanlar da insanlar kadar travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor diyebiliriz. Bu araştırmaya göre özellikle köpeklerde sosyal bağ kurarken zorluk yaşama ve öğrenme bozuklukları görülmüştür” açıklamasında bulundu.
BOL SU İÇMELİ VE DENGELİ BESLENMELİLER
Uzm. Klinik Psikolog Özer, yangın bölgesinde kalmış bir hayvanın ruh sağlığını korumak adına yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı:
“Bol su ve dengeli beslenmeleri gerek. Özellikle dumandan etkilendikleri için temiz su içmeleri vücut fonksiyonlarının normal çalışmasını sağlayacaktır. Sosyalleşme ve sevgi ihtiyaçları karşılanmalı. Hayvanların da insanlar gibi kendini güvende hissetmeye ihtiyaçları olacağı için belli aralıklarda başlarının okşanması psikolojik travmalarına iyi gelecektir. Mutlaka veterinere götürülüp yangından ne kadar etkilendiğine baktırılmalı ve aşıları kontrol edilmelidir. Veteriner eşliğinde iç dış parazitlerinin yapılması ve tüm fiziksel acıları dindirildikten sonra psikolojik evreye geçilebilir. Olası bir yanık ve fiziksel zarar geçtikten sonra küçük dostlarımızın ruh sağlığına sıra gelecektir.”