İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, Adnan Oktar davasında tutuklu bulunan 68 sanığın tahliye edilmesi kararına itiraz etti.
Başsavcılık itirazın gerekçesi olarak tahliye edilen sanıklar hakkında farklı davaların görülmeye devam ettiğini, müştekilerin iradesinin örgüt üyeleri tarafından yıllarca kendilerine verilen örgütsel teklinler sonucu fesada uğratıldığı belirtildi. Başsavcılık, 68 sanık hakkında verilen tahliye kararının kaldırılmasını ve haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istedi.
‘TAHLİYE USUL VE YASAYA AYKIRI’
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, İstinaf 1. Ceza Dairesi’nin Adnan Oktar davasında tutuklu bulunan 68 sanığın tahliye edilmesi kararına itiraz etti. Başsavcılık, itiraz gerekçesi olarak söz konusu tahliye kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Tahliye kararı verilen sanıklar hakkında başka davaların görülmeye devam ederken tahliye kararı verildiği ve bu şekilde toplanması ve değerlendirilmesi gereken delillerin henüz dosya içerisine aldırılmadan sanıkların serbest kalmasının usul ve yasaya aykırı olduğu vurgulandı.
Adnan Oktar davasında tutuklu sanıkların serbest kalmasıyla birlikte tutuklamadan beklenen sonuçların elde edilemeyeceği yinelenen itiraz gerekçesinde, tutukluluk tedbirinin devam ettiğinin zorunluluk arz ettiği ifade edildi.
‘MÜŞTEKİLER FOTOĞRAFLARI AİLELERİNE GÖNDERECEK DİYE KORKUYOR’
Bir kısım sanıkların üzerine atılı cinsel saldırı suçlarında tutuklama gerekçelerinin halen devam ettiği ve bu kapsamda müştekilerin iradesinin örgüt üyeleri tarafından yıllarca kendilerine verilen örgütsel telkinler sonucunda fesada uğratıldığı hatırlatılan itiraz gerekçesinde, sanıkların telkinleri neticesinde cinsel saldırılara karşı dirençlerinin kırıldığı ve ailelerine fotoğraflarının gönderileceğine ilişkin korku duydukları belirtildi.
‘MÜŞTEKİLERİN HÜR VE SAĞLIKLI BİR İRADEYLE ŞİKAYETÇİ OLMALARI BEKLENEMEZ’
Başsavcılığın itirazında müştekiler için “Kendilerine yönelik uzun seneler örgütsel nitelikteki telkinlerin uygulanmasıyla suça maruz kaldıkları süreçlerde hür ve sağlıklı bir iradeyle şikayetçi olmalarının beklenmeyeceği, bu şekilde mağdurların muhakeme ve fikir beceresinin ortadan kaldırıldığının dosyadan anlaşıldığı” şeklinde ifadeler kullanıldı.
Müştekilerin sanıklarla ilgili iyi niyetli beyanlarının sanıklara ilk tanıştıkları döneme ilişkin görüşlerinden ibaret olduğu öne sürülen gerekçede, “İlk ilişkilerini anlattığı bu görüşmelerinin sanıkların daha sonra kendilerine uygulayacağı cinsel saldırı eylemlerine ilişkin kabul ve rıza anlamına gelmeyeceği açıktır” denildi.
Yargılamayı konu örgütün yapısal konumu ve işleyişi mekanizması göz önüne alındığında; tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişimine uygun bulunduğu hatırlatılan itirazda, bu hususların tutuklama nedenleri arasında sayılan hususlar arasında kaldığı hatırlatıldı.
‘TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI ÇIKARILMASI İSTENDİ’
Başsavcılık bu gerekçelerle bozma kararıyla birlikte tahliyesine karar verilen 68 sanık hakkında tutuklama sebeplerinin ortadan kalkmadığını kaydetti. Sanıkların serbest kaldıklarında toplanamayan bir kısım delillere, mağdur ve tanıklara doğrudan etki edebileceği ifade edildi.
Başsavcılık itiraz dilekçesinde 68 sanık hakkında verilen tahliye kararlarının kaldırılmasını ve haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verilmesini istedi.