Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Biz ne diyoruz? Adil bir dünya mümkün ama Amerika’yla değil” dedi.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı, Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle ‘İnsanlığın Yüzü’ Programı düzenledi. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Program, Fransız Karikatür Dergisi Charlie Hebdo’ya karşı yazılan sözleri ve müziği Yücel Arzen’e ait şarkının söylenmesiyle başladı. Programda Küresel İnsan Hakları ve Türkiye’de İnsan Hakları videosu da izletildi.
BUGÜN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ’NİN GÖZ GÖRE GÖRE ÇİĞNENDİĞİ YER, GAZZE VE İŞGAL EDİLMİŞ FİLİSTİN TOPRAKLARIDIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde Batı’nın barbarlık vasfının örneklerini doğrudan yaptığı ve dolaylı olarak destek verdiği hadiseler vesilesiyle giderek daha sık görmeye başladık. İnsanlığa karşı işlenen suçların eninde sonunda mahşeri vicdanda yargılanmak, faillerinin de tarih önünde hesap vermek gibi bir özelliği vardır. Giderek şiddetlenen barbarlık örneklerini ve arşa yükselen masum çığlıklarını bir dönüm noktasına yaklaştığımızın işaretleri olarak görüyoruz.
Bugün Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin göz göre göre çiğnendiği yer, Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarıdır. Gazze halkının 7 Ekim’den beri hayatı başta olmak üzere her türlü hakkı işgalci İsrail güçleri tarafından pervasızca yok edilmektedir. İsrail’in hedef gözetmeksizin yaptığı saldırılar sonucunda 18 bini aşkın Gazzeli kardeşimiz şehit oldu. Ramallah’ta yerleşimci denen teröristlerin ve İsrail güvenlik güçlerinin saldırılarında 300’e yakın Filistinli şehadete yürüdü. İsrail’in alçakça katlettiği her 3 Filistinli’den 2’si kadın veya çocuktur.
Anne ve babalarının beyaz kefenlerine sarılarak gözyaşı döktüğü masum sabiler İsrail’in vahşetinin sembolleri olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Batılı ülkelerin sınırsız desteğini alan İsrail yönetimi, Gazze’de tüm insanlığın yüzünü kızartacak canilikte zulümlere ve katliamlara imza atıyor. Savaşta bile dokunulmaması gereken ibadethanelerde okullara, hastanelerden mülteci kamplarına, evlerden çarşı pazarlara kadar tüm sivil yerleşim yerleri İsrail tarafından alçakça bombalanıyor. Gazze’deki binaların 3’te 2’si ya tamamen yıkılmış ya ağır hasar almış ya da kullanılamaz hale gelmiştir. İsrail Gazze halkının suyunu, gıdasını, elektriğini ve iletişimini keserek milyonlarca insanı açlığa ve ölüme mahkum etmiştir” dedi.
ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN AMA AMERİKA’YLA DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gazeteciler değil aynı zamanda insanlığa dair tüm değerler de katledilmektedir. Bu vahşet karşısında uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri ihlallerin önüne geçecek hiçbir somut atmıyor. Biz ne dedik? Dünya 5’ten büyüktür. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 5 daimi üye ve geçici üyeler fakat sadece Amerika’nın red oyuyla maalesef malum ateşkes reddedildi.
Tek başına. Böyle adalet olur mu? Böyle adil bir dünya olur mu? Biz ne diyoruz? Adil bir dünya mümkün ama Amerika’yla değil. Çünkü Amerika İsrail’in yanında parasıyla, bütün silah mühimmatıyla yer alıyor. Ey Amerika bunun hesabını nasıl vereceksin? İnsanlık Amerika’ya insanlık için gerçekten Amerika bir Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesi’ne destek veren ülkedir demeyecek bundan sonra, başta biz. Diyemeyiz. Çünkü İsrail’in yanında yer alan Aylan bebeklerinin karşısında yer alanlara diyoruz ki, biz de sizin karşınızdayız” diye konuştu.
GÜVENLİK KONSEYİ 7 EKİM’DEN BU YANA İSRAİL’İ KORUMA VE KOLLAMA KONSEYİNE DÖNÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki gezi olaylarında ve Ukrayna’nın işgalinde olay yerlerine kamp kurup saatlerce canlı yayın yapan BBC’den CNN’ine allı şanlı basın organlarının en büyük icraatları failleri gizleyip zulmü gözlerden kaçırmaktan ibarettir. Biliyorsunuz bizim TRT’nin ve Anadolu Ajansı’nın bir şehidimiz ve kamerayı paramparça ettiler. Hani ne oldu, siz basın özgürlüğünden yanaydınız? Basın yayına hep savunucuydunuz, nasıl oldu? Bunların her şeyi yalan ve 70’i aşkın basın mensubu Gazze’de ne yazık ki ebediyete yürüdü.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden ise bir umudumuz, beklentimiz kalmadı. Görevi küresel barışı ve istikrarı korumak olan güvenlik konseyi 7 Ekim’den bu yana İsrail’i koruma ve kollama konseyine dönüştü. Ne çatışmalar bir an önce dursun diyen 121 ülkenin iradesi, ne Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin çabaları ne de geçici üyelerin samimi gayretleri, güvenlik konseyinin daimi üyelerini harekete geçirmeye yetmedi. Dün gece yapılan oylamayı az önce söyledim. Amerika’nın vetosu nedeniyle yine ateşkes kararı çıkmadı.
Aralarında daimi üyelerin de olduğu 13 ülkenin tasarıya evet oyu vermesine rağmen maalesef sonuç değişmedi. Dünyanın 5’ten büyük olduğu gerçeği bir kez daha görülmüş oldu. Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi reforme edilmesi olmazsa olmaz şarttır, şart. Bu Birleşmiş Milletlerle, bu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’yle insanlığın bir yere varması mümkün değil. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da aynen bu ifadeleri kullanan bir lider olarak söylüyorum. Gazze’deki zulümlerle birlikte Birleşmiş Milletler’in bu aciz ve işlevsiz yapısının da tüm dünyada sorgulanacağına inanıyoruz. Gazze’den sonra hiçbir şey eski tas eski hamam devam edemez” ifadelerini kullandı.