Yazar Eylem Tok, bir kişinin ölümüne neden olan oğlunu ABD’ye kaçırmıştı. Türkiye iade başvurusunda bulundu. Avukat Nuriye Balta, iadenin kolay olup olmayacağı konusunda detayları anlattı.
Yazar Eylem Tok, Eyüpsultan’da ölümlü kazaya karışan 17 yaşındaki oğlu T.C.’yi Mısır üzerinden ABD’ye kaçırdı. T.C.’nin Amerikan vatandaşlığının bulunması ve Türkiye ile ABD arasındaki suçluların iadesi anlaşmasında bazı maddeler, firari anne-oğlun iade edilmeme ihtimalini artırıyor. Peki, Eylem Tok ve oğlu Türkiye’ye iade edilir mi? Detaylar haberimizde…
17 yaşındaki T.C.’nin “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet” ve annesi Eylem Tok’un ise “suç- suçluyu kayırma” suçlaması ile soruşturmaya tabi tutulacağını söyleyen Avukat Nuriye Balta, “Yaşanan talihsiz olayda delillerin yok edilmesi, yaralıları öylece bırakıp gitmek gibi birçok suç olabilir. Burada, Eylem Tok’un oğlu 18 yaşından küçük olduğu için kanunlarımıza göre suça sürüklenen çocuk kabul edilir. Bu çocuk ailesinin izniyle mi arabayı kullandı? Ailesi gerekli dikkat ve özeni gösterdi mi? Bu hususlara özellikle bakılacaktır.
Hangi suçlardan yargılanacağı konusunda ise ilk olarak suç taksirle adam öldürme suçu ele alalım. Taksirin iki türü vardır. Bilinçli ve bilinçsiz taksir. Bilinçli taksir, kişinin istemediği neticeyi öngörmesine rağmen gerçekleşmeyeceğine olan haksız güvenini ifade eder. Kazanın bilinçli taksirle yapıldığı durumlarda ceza arttırılır. Ehliyetsiz araç kullanıldığı için bilinçli taksir kapsamında olma olasılığı yüksek. Ancak yaşı küçük olduğu için indirim uygulanacaktır.
Ehliyetsiz araç kullanma durumuna da değinelim. Ehliyetsiz araba kullanmanın cezası hem sürücünün hem de araç sahibi farklıysa o kişinin yüklü trafik cezası ödemesini gerektirir.
Eylem Tok için ise suçluyu kayırma ve delilleri yok etme suçlarını değerlendirebiliriz. Annelik motivasyonu ile hareket ettiği kabulünde cezasızlık nedeni göz önünde bulundurulacaktır. Suçluyu kayırma suçunda üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz (TCK m.283/3). Suçlar aynı olmasa da Cem Garipoğlu olayında baba beraat ederken anne ceza almıştı. Yargılama makamları nasıl değerlendirecek hep birlikte göreceğiz” dedi.
“Amerika, kendisi yargılama yapabilir”
Amerika ile ‘Suçluların Geri Verilmesi Ve Ceza İşlerinde Karşılıklı Yardım Anlaşması’ bulunduğunu hatırlatan Balta, “Bu anlaşmanın 4. Maddesinde açıkça şu hüküm var; “Vatandaşını İade Etmeme Yetkisi (Madde 4) Sözleşen Taraflar’dan hiçbiri, kendi vatandaşını iade etmek zorunda değildir. Ancak, ABD’nin yetkili yürütme makamı kendi seçimine göre yerinde gördüğü takdirde, kendi vatandaşının iadesine karar vermeye yetkilidir.” Yani Amerika kendi vatandaşını iade etmek zorunda değil. İade sürecini yürütmeyip kendisi yargılama yapabilir” diye konuştu.
Balta, Adalet Bakanlığı’nın kişiler hakkında geçici tutuklama talebinde bulunduğunu belirterek “Türkiye ilk aşamada Türkiye’de işlenen suçlar olduğu için Türkiye’de yargılanması gerektiğini savunuyor. Ancak, hem T.C.’nin Amerikan vatandaşı olması hem de henüz mahkumiyet kararı olmadığı için burada hukuki engeller söz konusudur.
Türkiye’de, bir kişinin ifadesi alınmadan kovuşturma aşamasına geçip yargılama yapamıyoruz. Bu konuda bir mahkûmiyet kararı verilirse, hukuka uygun olmayacaktır. Sürüncemede kalan bir durum olduğu için Türkiye’nin geçici tutuklama talebi esnasında delilleri ve dosyayı Amerikan makamlarına detaylıca teslim etmesi doğru olacaktır. Zaten Adalet Bakanı’nın açıklamaları da bu yönde idi. Diğer taraftan, anlaşmaya göre henüz mahkumiyet şartı gerçekleşmediği için Amerika yurtdışında işlenen bu suçun yargılaması elbette yapabilir” dedi.
Güle oynaya New York’ta geziyorlar; İyi hal indirimi uygulanır mı?
İyi hal indirimi uygulayıp uygulamama konusunda yargılamayı yapan hâkimin takdir hakkı olduğunu söyleyen Avukat Nuriye Balta, şu bilgileri aktardı;
“Hâkim, takdir hakkını yasaya ve somut olaya uygun bir şekilde kullanmak zorundadır. Yargılamayı yapan hâkim takdiri indirim nedeni belirli şartları göz önünde bulundurmak zorundadır. Bunlar, Failin geçmişi, Failin sosyal ilişkileri, Failin fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları, Cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileridir. Şu anda herhangi bir pişmanlık emaresi gözükmemektedir. Bu konuda hâkimin takdir yetkisinin uygulanmama ihtimali de söz konusudur.”
“T.C.’nin kişilik hakları ihlal edildi”
Olayda şüpheli bulunan T.C.’nin 18 yaşından küçük olduğu halde medyada adı, soyadı ve fotoğraflarının yayınlanmasının doğru olmadığını aktaran Balta, “Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümleri göz önüne alınarak çocukluk yaşı sınırının 18 yaş olarak kabul edilmektedir. Çocuğun; fotoğraf, ses ve görüntülerinin sosyal medya araçları üzerinden izinsiz paylaşılması çocuğun kişilik haklarını, özel hayatını ihlal etmektedir.
Çocuğun da hak ehliyetine sahip olduğu düşünüldüğünde paylaşımı yapılan resim, ses ve görüntülere ilişkin daha sonrasında rıza göstermeyebilir. Dolayısıyla da çocukların medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip oldukları yaşa geldiklerinde üçüncü kişilerin yayınlamış oldukları resim, ses ve görüntülere karşı hukuki yollara başvurmaları gündeme gelebilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.