Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “ABD’nin Sisam’a Midilli’ye araç göndermesi kabul edilebilir değil. Bütün bunlar İHA’larla tespit edildi.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin NATO’da önemli bir ülke olduğunu belirterek, “ABD, her şeyden önce NATO’da beraber olduğumuz üyeler arasında adil davranmıyor. Yunanistan NATO’da beraber olduğunuz bir ülke, ama Türkiye de beraber olduğunuz bir ülke. Biz NATO’da ilk 5 içerisindeyiz. Hem yaptığımız ödemelerle, kara kuvvetiyle NATO’da önemli bir ülkeyiz. ABD’nin Sisam’a Midilli’ye araç göndermesi kabul edilebilir değil. Bütün bunlar İHA’larla tespit edildi.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal D-CNN TÜRK ortak yayınında Fulya Kalfa moderatörlüğünde gazeteciler Hande Fırat, Ahmet Hakan, Abdulkadir Selvi ve Zafer Şahin’in sorularını yanıtladı. Canlı yayında ülke ve dünya gündemindeki konular hakkında önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, öncelikle Mersin’de polisevine düzenlenen saldırıda teröristlerle kahramanca çatışarak şehit olan Sedat Gezer’e Allah’tan rahmet diledi.
Erdoğan, “Gerek ailesine gerek milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Şehidimiz başta olmak üzere diğer polislerimiz ve bekçilerimiz orada kahramanca bir mücadele verdiler. Oradaki kendini yere atışı, oradan silahı kullanarak ikisini de öldürmeleri, etkisiz hale getirmeleri, hakikaten kahramanlıklarını ve aldıkları eğitimin başarılı olması çok önemliydi.” ifadesini kullandı.
‘ONLARDA YÜZ YOK’
CHP’yi eleştiren Erdoğan, şunları söyledi:
“CHP’nin bu teröristlerden birsini gazeteci diye savunmuş olması ve şu anda gazetecilerden hapiste olanlar var. Bunlara yönelik olumlu bir yaklaşımımız yok. Terör örgütü ve siyasi uzantısı, malum parti yerine devletin söylediklerine kulak verselerdi, böyle utanılacak hale düşmezlerdi. O hapistekilerin de gazeteci değil, terörist olduğunu en baştan beri söyledik. Onlarda yüz yok. Yargı bunları terörist oldukları için cezalandırıyor.
Resmi internet sitelerinde de tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hale gösteriyorlar. Yani hala teröristin arkasındalar. Bu teröristin çantasında kamera taşıdığını yazmışlar. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı. ‘Bunların yaptığı hükümet eleştirmesi değil, devlet düşmanlığı’ derken bunları kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bunların mutlaka terörle, dağla bağlantısı var. Bunları bileceğiz, adımları ona göre atacağız. Bunlar yaptıkları ‘sokağa çıkın’ demek suretiyle gençlerin ölmesine sebep olmadı mı?”
‘ABD’NİN SİSAM’A, MİDİLLİ’YE BU KADAR ARAÇ GÖNDERMESİ KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL’
Türkiye’nin NATO’da önemli bir ülke olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan’ın adalara yaptığı askeri yığınağa dikkat çekti. Erdoğan, “ABD, her şeyden önce NATO’da beraber olduğumuz üyeler arasında adil davranmıyor. Yunanistan NATO’da beraber olduğunuz bir ülke, ama Türkiye’de beraber olduğunuz bir ülke. Biz NATO’da ilk 5 içerisindeyiz. Hem yaptığımız ödemelerle, kara kuvvetiyle NATO’da önemli bir ülkeyiz.
ABD’nin Sisam’a, Midilli’ye bu kadar araç göndermesi kabul edilebilir değil. Bütün bunlar İHA’larla tespit edildi. Tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. ABD’ye diyoruz, Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Gerek ABD’ye gerek Yunanistan’a uyarımızı yaptık. ABD’ye 17 Eylül’de son mektubumuzu gönderdik. Yunanistan bu meseleyi yok sayıyor, görüşmekten kaçıyor. Biz burada uluslararası yargı yolunu kapadıklarını görüyoruz. Uluslararası yargıdan yanaysan, neden görüşmekten kaçıyorsun? Lozan’a göre buralar özel bir statüye tabi. Yunanistan’da toplam 9 ABD üssü mevcut. Bizim ABD’den beklentimiz Yunanistan’ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmemesi” dedi.
‘ABD MAALESEF NE LOZAN’I NE PARİS’İ DİNLİYOR’
ABD’nin Lozan’ı ve Paris anlaşmalarına rağmen bu adımları attığını belirten Erdoğan, “Bu adımlar Ada’da bir de silahlanma yarışına neden olabilir. Biz de tabii ki Kuzey Kıbrıs’ta ne gerekiyorsa adımları attık, atmaya devam edeceğiz. Bizim orada 40 bine yakın askerimiz var. Bunun dışında silah, mühimmat, araç gereç bu konularda adımlarımızı atıyoruz. Bu son adımın da cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. ABD ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da ‘Türkiye sen ne yaparsan yap’ diyor. Lozan’a baktığımız zaman bir defa buralar silahtan ari olan adalardır. Bu adalara ABD maalesef ne Lozan’ı ne Paris’i dinliyor. Bunları dinlemeden bu adımları attı, atıyor” diye konuştu.
‘BARIŞ İÇİN UMUTSUZ DEĞİLİM’
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa da değinen Erdoğan, barışın sağlanması için her türlü girişimleri sürdürmeye devam edeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Görüştüğüm devlet başkanları, başbakanları olsun hepsi de istisnasız şu ifadeyi kullandı; Rusya- Ukrayna arasındaki arabuluculuğunuz her türlü takdirin üstündedir. Bir taraftan tahıl koridorunun çalışması, gübre olayı diğer taraftan ve 200 esirin takası. Ukrayna lehine olan 5 tane var. Rusya’nın önem verdiği Medvedçuk var. Hanımı televizyondan ‘Erdoğan ne olur kocamı kurtar’ diye çağrıda bulunmuştu. Yaptığım görüşmelerde, Sayın Putin bunu hatırlattı. Biz de Sayın Zelenski ile görüşerek esirlerin takasları hamdolsun gerçekleşti.
Barış için umutsuz değilim. Böyle hemen netice alırız demek de hayal olur. 4 şehirde yapılan referandum olayı sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik, çözebilseydiler. 2014’te de benzer bir durum Kırım’da olmuştu. Biz o zaman başarılı olamamıştık. Sayın Putin’e ‘Kırım’da bizim yoldaşlarımız var, attığınız adım doğru değil’ demiştik fakat başarılı olamamıştık. Sayın Zelenski, 4 bölgedeki referandumla ilgili desteğimizi istiyor. Arkadaşlarım bağlantı kuracak ve yarın Putin ile bu konuları etraflıca ele almak istiyorum.
Şu ana kadar bizim daha çok Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ukrayna’nın işgal altındaki bazı bölgelerinde, Rusya’ya katılım için referandum düzeltilmesi endişe vericidir. Bu türden gelişmeler diplomatik sürecin canlandırılmasını zor sokuyor. Ukrayna’nın işgal edilen bölgelerindeki referandum olayı, ilhak kararı çıkarsa ki endişeliyim. Tanıdığım Putin kafasına bir şey koyduysa onu bir şekilde yapar. Onun için yarınki görüşmemizi randevu verilirse çok çok önemsiyorum.”
‘F-16 KONUSUNDA OLUMLU CEVAP VERDİLER’
Erdoğan, F-16 konusunda ise “Bize verdikleri söz başta Biden, demokratlar olarak kendi düşüncesinin F-16’ları ve diğer bütün parçaları vermekten yana olduğunu bizi söyledi. Bu arada yine Savunma Bakanım, muhatabıyla görüşmesinde aynı cevapları alıyor. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve diğer senatörle ayrı görüşmelerim oldu.
Bana olumlu cevaplar verdiler. ‘NATO’daki en önemli müttefikimizi yalnız bırakamayız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Türkiye’ye karşı hasmane tutumun doğru olmayacağını, bu sorunu çözmemiz gerekir’ dediler. Biz de şu anda sayın Biden’ın bize vermiş olduğu sözden netice bekliyoruz. Beraberdik. Onlar kaldılar, şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da Senato ve bazı demokratlarla görüşmeler yaptılar. NATO’nun da menfaatine olan böyle bir girişimde NATO da bizi yalnız bırakmayacaktır ve girişimde bulunacaktır” dedi.
ERDOĞAN: CHP’NİN SÖYLEDİĞİ GİBİ, ‘BİZ BUNLARI GELDİĞİMİZDE SURİYE’YE SÜRECEĞİZ’ SÖZ KONUSU DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli mülteciler konusunda yaptığı açıklamada, “Suriye’nin kuzeyinde hedefimiz, ilk etapta 100 bin, ikinci etapta ise 200 bine çıkartmak. Burada briket evler yapıyoruz. Briket evlerin altyapısı var. Bunların içerisinde 2+1, 1+1 banyosu, tuvaleti her şeyi var. Isınma noktasında da güneş enerjisi var.
Suriyelilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli, onurlu bir dönüşünü hazırlamamız lazım. CHP ve diğerlerinin söylediği gibi ‘Biz bunları geldiğimizde Suriye’ye süreceğiz’ söz konusu değil. Biz Yunanistan’ın yaptığı gibi de yapmayacağız. Botları nasıl batırdıklarını görüyoruz. CHP’nin yaklaşımı gibi de yaklaşamayız. Bizim bildiğimiz bütün STK’larımız buralarda büyük bir gayretle, coşkuyla bu yatırımları gerçekleştirdiler. BM’de yaptığım konuşmada da bu konuya değindim” diye konuştu.