Yazımın temel amacı, kuruluşundan günümüze Ukrayna siyasetinde AB ve Rusya çekişmesinin etkilerini incelemek. Kimi zaman seçim vaadi olan AB üyeliğinden, Ukrayna’yı Rusya’nın bir parçası olarak gören siyasi liderlere ve bu görüşlerin yol açtığı toplumsal dalgalanmalara değineceğim.
Öncelikle politik sistemi inceleyecek olursak, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan eden Ukrayna, üniter demokratik parlamenter bir başkanlığa ve çok partili sisteme sahiptir.
Silahlı kuvvetler;
Ukrayna, Sovyetler Birliği’nden 780.000 kişilik bir askeri gücü ve dünyanın üçüncü büyük nükleer cephaneliğini devir aldı fakat Lizbon protokolünü imzalayarak tüm nükleer silahlarını Rusya’ya devretti ve 1996 yılında silahlarından tamamen arındı.
Demografik yapıya bakıldığında ülkenin %77,8’ini Ukraynalılar, %17,3’ünü Ruslar, %4,9’unu ise diğer gruplar oluşturmaktadır.
İlk seçimlerden günümüze kadar, halkın yarısının Rusya yanlısı partileri, diğer yarısının ise Avrupa birliğini desteklemesi ve seçimlerde iki tarafın da hemen hemen eşit oylara sahip olması ülkede istikrarsız bir siyasi yapı ortaya çıkarmış ve ciddi kayıplarla sonlanan toplumsal ayaklanmalara yol açmıştır.
I.GORBAÇOV’UN İSTİFASI VE UKRAYNA’NIN BAĞIMSIZLIĞI
24 Ağustos 1991 yılında Gorbaçov, ‘’Görevimi kaygı içinde ama umutla bırakıyorum. Herkese iyi şanslar diliyorum ‘’ sözleri ile parti genel sekreterliğinden istifa etti ve Komünist Parti’nin feshedilmesini istedi. Aynı gün Ukrayna bağımsızlığının ilan etti.
1991 yılında yapılan doğrudan seçim ile Leonid Kravçuk ülkenin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
1994 yılındaki istifasına kadar görevini sürdürdü.
II.SSCB’DEN SONRAKİ İLK GENEL SEÇİM
1994 yılında ilk yasama seçimleri yapıldı. Bu seçim, ülke Sovyetler Birliği’nden ayrıldıktan sonra yapılan ilk genel seçim niteliğini taşımaktadır. Çok partili olarak yapılan bu ilk seçimde partiler için baraj sınırlaması getirilmedi ancak seçimin geçerli sayılabilmesi için her seçim bölgesinde %50 katılım şart koşuldu. Seçimlerin sonucunda Ukrayna Komünist Partisi galip gelse de oyların büyük kısmını bağımsızlar alarak mecliste salt bir çoğunluk elde etti.
Leonid Kuçma, rakibi Leonid Kravçuk’u yenerek cumhurbaşkanı seçildi ve 2005 yılına kadar görevde kaldı. Bu dönemde Rusya ile ilişkiler geliştirildi aynı zamanda NATO ile işbirliği anlaşması imzalandı. Kuçma’nın Rusya’ya yakın olarak izlediği politikalardaki en büyük etkenin ise gelecek seçimlerde kendi adayının seçilmesi için Rusya desteğine ihtiyaç duyduğu fikri ise kamuoyunda geniş bir yankı oluşturdu ve dönemin haberlerine konu oldu. Hem Batı ile hem de Rusya ile ilişkilerin ivme kazandığı bu dönemde basın özgürlüğü ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandı, yolsuzluk konuları da sıkça gündeme geldi.
III.2004 SEÇİMLERİ VE TURUNCU DEVRİM
Seçimlerin ilk turunda hiçbir aday mutlak çoğunluğu sağlayamadı.
Seçim günü bazı bölgelerde kurallara uyulmadığına dair haberler yayıldı.
İkinci turda ise %2,7 oranında bir oy farkı ile Yanukoviç’in seçimleri kazandığı ilan edildi.
Rakibi Yuşçenko, Donetsk ve Lugansk bölgelerinde adil seçim yapılmadığını ve sonuçlarda hile olduğunu ileri sürdü ve seçim sonuçlarına itiraz etti. Destekçilerine meydanlarda toplanmalarına dair çağrıda bulundu. Gösteriler ilk olarak Kiev Bağımsızlık Meydanı’nda ve Verkhovna Rada (Ukrayna Parlamentosu) önünde başladı. Yuşçenko’nun seçim kampanyası sırasında kullandığı turuncu renk, protestoların simgesi haline geldi ve turuncu giyen göstericiler meydanlarda toplandı.
Gösterilerin büyümesi üzerine 2004 Aralık’ında seçimler tekrarlandı. Yuşçenko %51,99 oy oranı ile seçimi kazandı ve 23 Ocak 2005 tarihinde göreve resmen başladı. Büyüyen politik olaylar neredeyse devrime yol açtı ve başlarda yalnızca seçim kampanyasında kullanılan turuncu rengin, devrimin simgesi haline gelmesiyle ortaya “Turuncu Devrim” çıktı. ABD ve Batı ülkeleri devrime büyük destek verdi. Seçim kampanyası sırasında Yuşçenko yabancı bir madde ile zehirlendi. Bu olay suikast girişimi olarak anılsa da bu iddia kanıtlanamadı.
IV. 2010 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ, YANUKOVİÇ VE ONUR DEVRİMİ
17 Ocak tarihinde ilk tur, 7 Şubat tarihinde ise ikinci turu düzenlenen seçimlerde %48,95 oy oranı ile Yanukoviç cumhurbaşkanı seçildi.
Politikasının temelini, hem Rusya hem de Batı ülkeleri ile olan işbirliğinde ‘’nötr’’ bölge anlayışına dayandırdı. Fakat halka Avrupa Birliği üyeliği vaadinde bulunurken arka planda Rusya ile işbirliğini sürdürdü. Yanukoviç 2013 yılında AB ile ortaklık antlaşması imzalamaya hazır olduğunu halka duyurdu. Halk antlaşmanın imzalanmasını beklerken, tam tersi bir hamle ile yüzünü Rusya’ya dönen Yavukoviç, AB ortaklık antlaşmasını imzalamayı reddetti. Bunun üzerine Facebook üzerinden sözleşen öğrenci grupları, protesto için Kiev Özgürlük Meydanı’nda toplandılar. Euromeydan olarak adlandırılan eylemlerde, AB ortaklık antlaşmanın imzalanması için sloganlar atıldı.
Yanukoviç geri adım atmadı ve antlaşmayı imzalamadı. Bir öğrenci hareketi olarak başlayan Euromeydan 93 günde kanlı bir çatışmaya dönüşerek ‘’Onur Devrimi’’ adını aldı. İç savaşın eşiğine gelindi.
İnsan hakları örgütlerine göre Yanukoviç komutasındaki Berkut birlikleri (Polis gücü) 125 vatandaşın ölümüne neden oldu.65 Kişi hala kayıp, 1890 kişi yaralanarak tedavi gördü.
Ukrayna parlamentosu Yanukoviç’i ‘’sivilleri toplu olarak öldürme’’ ile suçladı ve Ukrayna devlet başkanı unvanından mahrum etti. Yanukoviç ülkeden kaçarak Rusya’ya sığındı. Bunun yanı sıra devrilen rejimle bağlantılı olan memurlar geniş çaplı olarak tasfiye edildi ve Berkut kalıcı olarak dağıldı.
Kararlar sonrasında cumhurbaşkanlığı seçiminde Yavukoviç’e destek veren bölgelerde Onur Devrimi’ne karşı protestolar düzenlendi. Rusya da verilen kararları darbe olarak kabul etti ve karşılığında Ukrayna’nın Doğusu’nu gayrimeşru şekilde işgal etti ve Kırım ilhak edildi.
V. MEYDAN HAREKETİNDEN SONRA YAŞANANLAR
Oleksandr Turniçov , geçici devlet başkanı olarak atandı.
Yeni Ukrayna hükümeti, AB ile anlaşma imzaladı.
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, Yanukoviç’e sığınma hakkı verdi.
Rusya, ayrılıkçı bölgelere destek amaçlı asker gönderdi ve Kırım’ı ilhak etti.
Rus yanlısı protestocular Doğu Ukrayna’ya doğru yayıldılar ve bu durum şiddetli bir savaşa yol açtı.
2015 Baharına dek 6000’den fazla kişi çatışmalarda hayatını kaybetti.
VI. 2014 SEÇİMLERİ
25 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşen seçimlerin ilk turunda %54.7 oy oranı ile Poroşenko cumhurbaşkanı seçildi. Seçimden sonra Parlamento’da düzenlenen yemin töreninde Kırım ilhakının kabul edilemeyeceğini, ‘’ Kırım daima Ukrayna toprağı olmuştur ve öyle kalacaktır’’ sözleri ile açıkça dile getirmiştir. Doğu bölgelerinde askeri operasyon başlatmasının yanı sıra, ayrılıkçılar ile diyalog kurma ve silah bırakmaları karşılığında af sözleri verdi.
Politikasının temeli olarak, ülkeyi yeniden birleştirme ve barış konularını baz aldı. Bu bağlamda Batı ile ilişkilerini yakın tuttu ve Batı tarafından desteklendi.
2019 seçimlerinde tekrar aday olmasına karşın seçimi kazanamadı.
VII. 2019 SEÇİMLERİ
Kırım’ın ilhakı ve Donetsk ile Lugansk’ın bazı bölgelerinin işgal edilmesi sebebiyle seçmenlerin %12si oy haklarını kullanamadı. İlk turda çoğunluk sağlanamazken ikinci turda %73.23 oy oranı ile Zelenski, Ukrayna Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Zelenski, 2013-2014 yılları arasında Euromeydan hareketini des tekledi.
Siyasetinin temelini “profesyonel, düzgün insanları yönetime getirmek” olarak açıkladı ve seçim vaadini yerine getirmek üzere Doğu Ukrayna’daki çatışmalara son vermek adına görüşmeler yapmaya başladı. Minsk anlaşmaları olarak bilinen barış süreci, Vladimir Putin’in Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçılara Rus pasaportu verme kararıyla sekteye uğradı.
Temmuz 2020 tarihinde ateşkes yürürlüğe girse de çatışmalar devam etti.
Zelenski’nin yaptığı açıklamada; NATO’nun kendileri için güvenlik garantisi olduğunu belirtmesi gerilimi arttırdı. Karşı bloğun Rusya sınırlarına dayanması fikri, Putin’in saldırgan politikalarını yoğunlaştırdı.
Putin, Rus halkına yaptığı açıklamada Ukrayna’nın aslında Doğu Rusya toprakları olduğunu belirtti.
Donetsk ve Lugansk’ı tanıyan kararnameyi imzaladı.
“Ukrayna’nın askerden ve Nazizm’den arındırılması” amacıyla düzenen askeri operasyon ile
24 Şubat 2022 tarihinde Moskova saatiyle 06:00 itibarı ile Rusya’nın, Ukrayna işgali başladı.
Rusya, işgale devam ederken Ukrayna ordusu girişimleri engellemek için savaşıyor.
Reuters’ın verilerine göre ölü sayısı en az 16 Bin, ölümcül olmayan yaralı sayısı ise 1,9 Bin.( Reuters, Mart 2022)
Zelenski sıcak çatışmalarda bulunmasının yanı sıra Batı’dan destek isteyerek, AB üyeliğine özel prosedür yoluyla derhal üyelik talebinde bulundu.
Rusya Batı’nın yaptırımlarıyla karşı karşıya.
Finans piyasasına bakıldığında bu yaptırımlar neticesinde ruble Asya borsalarında %30 değer kaybetti.
Rusya’nın petrol rafinerilerini modernize etmesini engellemek adına AB, enerji alanında kullanılan tüm mal ve teknolijilerin ihracatını yasakladı.
Ulaşım alanında da teknoloji ve hizmet satışı yasaklanırken, AB ülkeleri hava sahalarını tüm Rus uçaklarına kapattı.