Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yüksel Kankaya, rinoplasti ameliyatlarına ilginin arttığını söyledi.
Kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, değişim ve hatta diyabet gibi birçok sağlık sorunun uyku apnesiyle doğrudan ilişkili olduğu biliniyor. Uyku apnesinin nedenlerinden birinin, burun anatomisinde yaşanan yapısal problemler olduğunu dile getiren Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yüksel Kankaya, rinoplasti operasyonlarının sadece estetik amaçlı değil aynı zamanda solumun düzenlenmesi açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Uyku apnesinin, uyku sırasında solunumun kısa süreli kesilmesiyle değişen bir uyku bozukluğu olduğunu hatırlatan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yüksel Kankaya, “Bu durum, hem fiziksel sağlığı hem de yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Araştırmalar, uyku apnesinin tedavi edilmesi halinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir. Sürekli yorgunluk, bozulma ve gün içi uyuklamalar, uyku apnesinin günlük yaşamda yarattığı sorunlardan sadece birkaçıdır.” dedi.
“SOLUNUMUN DÜZELTİMESİNE YARDIMCI OLABİLİR”
Özellikle burun tıkanıklığı ya da burun yapısındaki bozuklukların, uyku apnesinin ortaya çıkma riskini artırabildiğini dile getiren Doç. Dr. Yüksel Kankaya, “Burun akıntısını gidermek ve hava yolunu açmak için burun muayenesi olarak da bilinen rinoplasti ameliyatı bir çözüm olarak değerlendirilebilir. Rinoplasti, burun yapısı ve fonksiyonel açıdan düzenlenerek hem estetik kaygıları gidermeye hem de solunumun düzeltilmesine yardımcı olabilir.” Açıklamasında bulundu.
“MULTİDİSİPLİNER BİR YAKLAŞIM DAHA ETKİLİ SONUÇLAR VERİR”
Rinoplasti sonrası burun sorunlarının giderilmesinin, uyku apnesinin etkisini hafifletebileceğini belirten Doç. Dr. Kankaya, “Bu, hastaların daha rahat nefes almasına, gece boyunca sağlıklı bir uyku geçirmesine ve uyku apnesinin olumsuz etkilerinden korunmasına yardımcı olur. Ancak uyku apnesinin tedavisinin rinoplastinin tek başına yeterli olmadığı unutulmamalıdır; multidisipliner bir yaklaşım, bireyin genel sağlık açısından daha etkili sonuçlar verir.” İfadelerini kullandı.
“CERRAHİ TEKNİKLERİN GELİŞMESİYLE İYİLEŞME SÜRECİ DE OLDUKÇA KISALIYOR”
Son yıllarda rinoplasti ameliyatlarının cerrahi tekniklerdeki gelişmelerle birlikte daha az ağrı, kısa iyileşme süresi ve doğal sonuçlar sağladığının altını çizen Doç. Dr. Kankaya, “Gelişmiş teknoloji ve yeni teknikler sayesinde, minimal invaziv müdahaleler tercih edilerek ameliyat sonrası iyileşme süreci de oldukça kısalıyor. Özetle, hem estetik kaygılar hem de sağlık sorunları nedeniyle tercih edilen rinoplasti ameliyatları, günümüzde geniş bir kitleye hitap ediyor. Sağlıklı bir yaşam ve estetik açıdan tatmin edici sonuçlar isteyen, rinoplastiyi tercih edebilir.” Şeklinde konuştu.
İŞLEM GENEL ANESTEZİ İLE YAPILABİLİYOR
İşlemin genel anestezi ile yapıldığını dile getiren Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yüksel Kankaya, açıklamasının devamında ise şu ifadeleri kullandı:
“Rinoplasti öncesinde doktor ve hasta arasında ayrıntılı bir değerlendirme yapılır. Doktor, burun akıntısı inceler, çeşitleri dinler ve sağlık geçmişini değerlendirir. Aynı zamanda, yanma şekli ve yapısı analiz edilerek azaltılacak beklentileri karşılayacak bir plan oluşturulur. Bazı bilgisayarlarla simülasyonun gerçekleştirilmesi işlemin görünümü hakkında fikir verilebilir.
“BÜYÜK GELİŞMELER İLK 3 AYDA OLMAKTADIR”
Rinoplasti ameliyatından sonra burun çapında hafif esneklik, morluk ve ağrı olması normaldir. İlk hafta burun sargı bezi veya atel uygulanır. Tam iyileşmeden bahsetmek için 1 -1.5 yıl geçmesi gerekse de büyük değişimler ilk 3 ayda olmaktadır.
Ameliyatın sonucunda burun estetik bir görünüm kazanırken, aynı zamanda solunum direnci de iyileşir. Rinoplasti sonrasında yeni burun şekli kişinin yüz çizgileriyle daha uyumlu olur, ancak nihai sonuç birkaç ay içinde tam olarak ortaya çıkar.”