İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, etki ajanlığı düzenlemesini reddettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Gazi’nin ömrü 10 yıl daha yetseydi, Türkiye bambaşka bir konumda olacaktı” açıklamasına değinen Dervişoğlu, “Bu sözler ömür boyu başkanlık saplantısıyla ilgilidir. Saray kayyumu zat şimdiden bilsin! Senin değil 10 yıl, orada 10 dakika daha oturmana tahammülümüz yoktur” dedi.
Etki ajanlığı düzenlemesini reddettiklerini belirten Dervişoğlu, Temmuz ayında güncellemek şartı ile 2025 yılının ilk yarısında net asgari ücretin ise en az 28 bin lira olması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, asgari ücrete ilişkin, “İşverenlerin de durumu göz önünde bulundurularak temmuz ayında tekrar arttırılmak kaydıyla, 2025 yılının ilk yarısında net asgari ücret en az 28 bin lira olmalıdır. Bunun altında kalan ücret, Türk milletine zulümdür. Bu zulmün hesabını sormak da boynumuzun borcudur” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin ‘TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Dervişoğlu, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte iyi bir noktaya gitmediğini belirterek, “Açıkça Türk’ün vatanını kesip biçmenin en kurnaz yöntemlerini uyguluyorlar. ‘Bir koyup, 3 alacağız’ diyecekler. ‘Bölgemizin patronu olacağız’ diyecekler. ‘Süper güç olacağız’ diyecekler. Dün, ‘Demokrasi getiriyoruz’ diyerek demokratik açılımla yapmaya çalıştıkları şeyi bugün, ‘Büyük Türkiye’yi kuruyoruz’ diye yapacaklar. Emin olun o an gelip, ete kemiğe büründüğünde biz çoktan küçülmüş olacağız. Ne hürriyet kalacak geride, ne Cumhuriyet, ne Türk milleti kalacak geride, ne de egemenliğimiz. Bugün ağır ateşte pişirdikleri şeyin özünde; ortağı ve eş başkanı olmakla gurur duydukları, Büyük Orta Doğu Projesi’nin bu safhasında normalleşmeden yeni anayasaya, ‘Devletin ülkesi ve milleti olmaz’ hadsizliğinden teröristbaşını Meclis kürsüsüne davet eden delirmişliğe kadar olan her şey, sınırlarımızın hemen dibinde ABD, İngiltere ve İsrail’in talimatlarıyla 2 sipariş devletin hamiliğini yaptırma planlarıyla ilgilidir. İçeriye Misak-ı Milli, dışarıya da tekmil vererek yapacakları değnekçiliği daha şimdiden üstün hizmet madalyası gibi yakalarına takmış anlatıyorlar. İşte bunun adına, ‘Büyük Türkiye’ diyorlar. Bunların ağzından ‘Büyük’ sıfatını duyduğunuz an bilin ki Türkiye küçülmektedir” dedi.
Dervişoğlu, 101 yıl önce emanet edilen istiklal ve Cumhuriyet’in kaybedilmek üzere olunduğunu savunarak, “Oyunun Türkiye’deki oyuncularının kimler olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Başrolde ‘iç cephe’ dedikleri şey vardır. İktidar adına Türk milliyetçiliğinden sorumlu malum bir devlet bakanı, ana muhalefet adına malum bir genel başkan, Kandil’deki teröristler, İmralı’daki teröristbaşı, onların metropol sözcüleri ve malum eş başkanlar. İç cephe bunlardır” diye konuştu.
Dervişoğlu, asgari ücretle ilgili, “Her yıl olduğu gibi bu yıl da İYİ Parti olarak net asgari ücret beklentimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz; 2024 yılı için yıl sonu TÜFE tahmini en son yüzde 44 olarak revize edilmiştir. 2024 yılında yıllık ortalama tüketici fiyat artışı en az yüzde 58,5 olacaktır. Biz diyoruz ki; en azından millete çekinmeden yalan söyleme cüreti göstererek oynadığınız sahte enflasyonu baz alın. Gerçekleşen enflasyon kadar ücret artışı yapmak, çalışanın yaşadığı refah kaybını telafi etmemektedir. İşverenlerin de durumu göz önünde bulundurularak temmuz ayında tekrar arttırılmak kaydıyla, 2025 yılının ilk yarısında net asgari ücret en az 28 bin lira olmalıdır. Bunun altında kalan ücret, Türk milletine zulümdür. Bu zulmün hesabını sormak da boynumuzun borcudur” dedi.
‘BU DEREBEYLİK YASASINA SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ’
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen, ‘Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ içerisinde, ‘etki ajanlığı’ ile ilgili maddenin bulunduğunu söyleyen Dervişoğlu, “Bilindiği gibi bu konu daha önceden de gündeme getirilmiş ayrıntılı bir değerlendirmede bulunmuştum. Ülkemizin güvenliği için atılan bir adım olarak sunulmak istenen bu yasal düzenleme aslında ifade özgürlüğünü sınırlayan, eleştiriyi kriminalize eden, kamusal alanda bazı faaliyetlerin devletin güvenliğiyle ilişkilendirilip cezalandırılmasını sağlayan bir istibdat arayışıdır. Burada asıl olan devletin güvenliği değil, iktidarın güvenliği ve keyfiliğidir. Geçmişte söylemiştim, bugün de tekrarlayayım. Soğuk savaş döneminde değiliz Sayın Erdoğan. Burası Sovyetler Birliği değil, siz de Stalin değilsiniz. Mülteci politikalarına karşı çıkan demografik değişim endişelerini dile getirenleri bile etki ajanı olarak nitelendirmeyi mümkün kılacak bu yasa teklifini şiddetle reddediyoruz. Bu bir tiranlık uygulamasıdır. Yol yakınken bu hatadan dönün. İYİ Parti olarak bütün milletvekillerimizle birlikte, demokrasiyi katleden, ifade özgürlüğünü sekteye uğratan, söz söyleme ve eleştirme hakkına tecavüz eden, iktidarın, istediğini ajan, gerçek ajanı da masum ve muteber ilan ettirebileceği bu derebeylik yasasına sonuna kadar direneceğiz” değerlendirmesinde bulundu.