Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Sendikalar olmadan, gerçek demokrasiden söz etmemiz mümkün değil. Bu hakikatin farkındalığıyla 23 yıldır hükümetlerimiz, emek ve alın teri mücadelesinin karşısında değil her zaman yanında olmuştur” dedi.
HAK-İŞ tarafından 49’uncu kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında; ‘HAK-İŞ 49’uncu Kuruluş Yıldönümü Gala Yemeği’ düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve HAK-İŞ Konfederasyonu’na bağlı sendika başkanları katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve HAK-İŞ’i konu alan film gösterimiyle başlayan programda konuşan Bakan Işıkhan, çalışma hayatının gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Işıkhan, Türkiye’nin, bugünlere çalışarak, üreterek hem kendi geleceğine hem de Türkiye’nin geleceğine katma değer sağlayan tüm emekçilerin, alın teri ve emeğinin çok büyük bir payı olduğunu vurgulayarak, “Son 22 yılda, ülkemizi darbe girişimleriyle, suni ekonomik krizlerle durdurmaya çalışanlar, her teşebbüste; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde aziz milletimizin güçlü iradeleriyle karşılaştılar ve hamdolsun bunda da başarılı olamadılar. Bu dönüm noktalarında sendikalarımız başta olmak üzere, varlığını ülkemizin ve milletimizin geleceğine vakfetmiş tüm sivil toplum kuruluşlarımız, demokrasimizin ve milli iradenin teminatı olmuştur. Özellikle kurulduğu 70’li yılların kaotik atmosferinde, hem sendikal mücadele konusunda hem de hak ve özgürlüklerin savunulması noktasında her daim en ön safta yer alarak, onurlu bir duruş ortaya koyan HAK-İŞ’e, Sayın Mahmut Arslan Başkanım nezdinde; şahsım ve milletimiz adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
‘SENDİKAL ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRDIK’
Sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin gücü, insan hak ve özgürlüklerinin güvencesi olduğunu belirten Işıkhan, “Sendikalar olmadan, gerçek bir demokrasiden söz etmemiz mümkün değil. Bu hakikatin farkındalığıyla 23 yıldır hükümetlerimiz, emek ve alın teri mücadelesinin karşısında değil her zaman yanında olmuştur. Çalışma hayatının vazgeçilmez bir unsuru olan sendikal örgütlenme konusundaki temel yasal değişiklikleri de yine hükümetlerimiz tarafından gerçekleştirmiştir. 12 Eylül darbesinin ürünü olan; sendikalar ve toplu iş sözleşmesi yasalarını değiştirdik. Başta noter şartı olmak üzere sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan da işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz mottosuyla hareket ettik. Sendikal hayatın adeta kangrene dönüşmüş temel sorunlarını çözüme kavuşturduk. SGK’yı sıfırdan aldık, dünyaya örnek olacak bir sisteme dönüştürdük” ifadelerini kullandı.
‘İSTİHDAM ORANLARIMIZ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR’
Işıkhan, gelişen süreçlerde HAK-İŞ’in çalışma barışı, sosyal güvenlik, örgütlenme ve toplu sözleşme konularında sosyal diyaloğun güçlendirilmesine büyük katkılar sunduğunun altını çizerek, “Bu kapsamda en son belediyelerden atılan ve mobbinge maruz kalan işçiler için de harekete geçerek; gerek maaşlarının ödenmesi, gerekse diğer mevzuatsal ve hukuki hakları için mücadelemizi yürütüyoruz. Türkiye bugün her şeye rağmen; yatırımda, istihdamda ve ihracatta kaydettiğimiz ilerleme ve istikrarlı büyümeyle, artık önüne yüzyıllık hedefler koyacak seviyeye geldi. İstihdam oranlarımız her geçen gün artıyor. İşgücü kapasitemiz daha nitelikli hale geliyor” dedi.
HAK-İŞ’in ne iktidar ne de muhalefetin alternatifi olduğunu ifade eden HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise “HAK-İŞ bir sivil toplum örgütüdür. Bir sendika olarak siyasetle ilişkilerimizi bu anlayış içerisinde sürdürmeye devam ediyoruz. Biz siyaseti etkilemek, çalışanların, emekçilerin hakları noktasında yönlendirmek ve lobi yapmak için varız. 49’uncu yaşımıza geldiğimiz bugün de tarihi yürüyüşümüze leke sürmeden ama geleceğimizi de bu anlayış üzerinde inşa ederek daha güçlü HAK-İŞ’i oluşturmak zorundayız” değerlendirmesinde bulundu.