Bursa’nın İnegöl ilçesinde müşterilerinin veresiye defteri kabaran büfeci Ömer Cabir (50), çaresiz kalınca, dükkanının dört bir yanına uyarı yazıları astı.
Cabir’in, ‘Ayağınıza sigara istemeyin, girin içeriden alın’, ‘Cumartesi günleri borcunu ödemeyenin hesabı kesilir’, ‘Birazdan bırakırım, geçerken öderim, cumartesi yanındayım, aybaşı getireceğim, bıktık bu laflardan paran varsa al, yoksa alma’, yazdığı uyarı yazıları dikkat çekti.
İnegöl ilçesi Mahmudiye Mahallesi 8’inci Mobilya Sokak’ta 15 yıldır büfe işleten Ömer Cabir, tost, poğaça, çay, bisküvi ve sigara sattığı 40 metrekarelik büfesinin dört bir yanını uyarı yazılarıyla doldurdu. Veresiye borçlardan bıkan Cabir, büfesinin camına, kapısına ve duvarlarına astığı yazılarla, borcu olan müşterilerinin borcunu ödemesini, yeni müşterilerinin ise borç yapmamasını istiyor. ‘Ayağınıza sigara istemeyin, girin içeriden alın’, ‘Cumartesi günleri borcunu ödemeyenin hesabı kesilir’, ‘Birazdan bırakırım, geçerken öderim, cumartesi yanındayım, aybaşı getireceğim, bıktık bu laflardan paran varsa al, yoksa alma’ yazdığı uyarı yazılarıyla dikkat çeken Cabir, çaresiz kaldığı için bu yönteme başvurduğunu söyledi. Ömer Cabir, “15 yıldır büfe işletmecisiyim. 15 yıldır insanlarla uğraşıyoruz büfede.
Adam geliyor, şurada 1 bardak çay içiyor, ‘Ağabey birazdan bırakırım’ diyor. Burada aylarca samimiyet kuruyor, 1 sene boyunca her hafta düzenli olarak ödeme yapıyor, yapıyor. Ondan sonra birkaç hafta borç yazdırıp ya sokağı terk ediyor ya işi bırakıyor. Aylarca WhatsApp’tan yazıyorsun dönüş yapmıyor, aylarca telefonu reddediyor, cevap vermiyor. Ama burada kendi oturduğunda, birisi ödeme yapmadığında kendisine, küfür üzerine küfrediyor. Kendine gelince yok bir şey. Adama diyorsun, ‘Borç sigara isteme’, adam geliyor ‘Ağabey bu bana geçerli mi’, kime geçerli olacak başka. Yabancılar gelip istemez bunu. Bunun gibi işte, yıllardır yazıyorsun hep ama insanlar hep uğraştırıyor işte. Biri gidiyor, biri geliyor” diye konuştu.
‘GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA YALAN SÖYLÜYORLAR’
Yaşadığı tecrübeler karşısında böyle bir yönteme başvurmak zorunda kaldığını söyleyen Cabir, “‘Birazdan bırakırım’ diyorlar, hiç zamanında bırakıldığını göremedik. ‘Geçerken öderim’ diyorlar, hiç geçtiklerini de göremedik. ‘Cumartesi yanındayım’ diyor, cumartesi zaten sanayiyi terk ediyor adam. ‘Ay başı tamam ağabey garanti’ diyor. Maaşta tamam, avansta tamam. Hep tamam hep tamam ama, daha önce yaşadığımız çok olay oldu. Adam beni akşam evdeyken arıyor, ‘Ağabey neredesin, büfeye gelmiştim borcumu getirmeye’ diyor. Tamam kolayı var bu işin, kapının altından parayı gönder. Sabah 6’da geliyoruz işe, kapının altında para falan yok. Arıyorsun adamı diyorsun, ‘Usta parayı atmamışsın’, ‘Ağabey acilen Bursa’ya gitmem gerekti’ diyor. Be mübarek diyorsun, saatler mi sürüyor kapının altından para atmak. Gözünün içine baka baka yalan söylüyor” dedi.
‘BU YAZILAR, YENİ GELEN İNSANLARI DURDURACAK’
Büfesine astığı uyarı yazılarının caydırıcı olduğuna da dikkat çeken Ömer Cabir, şöyle konuştu:
“Bu yazılar yeni gelen insanları durduracak, mesela gelecek sigara isteyecek. ‘Borç sigara istemeyin’ yazısını görecek. Bu yazıyı gösteriyor, ‘Ağabey cumartesi ne demek’ diyor, ‘Ne demek olacak, pazartesi bir şey alamazsın’ diyorum. Yeni geldiyse buraya, taşındıysa, yeni bir işe başladıysa, bir şey istemeye cesaret edemiyor. ‘Bu yazmış, bu bana vermez’ diye düşünüyor. Caydırıcı oluyor gerçekten. Borcun bana göre miktarı yoktur, 1 lira da olsa getir ver kardeşim, 100 lira da olsa. Ben burada aldığım her malı sigara, bisküvi, poğaça, sucuk hepsini peşin alıyorum. Sen niye kıyaslama yapıyorsun ki. 1 lira da olsa borçtur, 100 lira da olsa borçtur. Borcunu ödeyeceksin bu kadar basit. Ama işte adam hala haklı çıkmaya çalışıyor, hep aynı senaryolar.”