Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı, “Bazı yerlerde tarımsal üretimi ve hayvancılığı planlamamız gerekiyor. Bundan dolayı bu tür önlemleri almazsak, baraj ve sulama yatırımları önlemlerini almazsak, 2030’da su kıtlığı çeken bir ülke olacağız. Bu Akdeniz’de olan ülkelerde de böyle” dedi.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı, Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bulunan Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde çiftçilerle bir araya geldi. Bağcı, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Gökhan Diktaş, Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, Tekirdağ Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Öcal ile çiftçiler katıldığı toplantıda; Tekirdağlı çiftçilere ‘Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli’ hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
‘TARIMSAL ÜRETİMİ VE HAYVANCILIĞI PLANLAMAMIZ GEREKİYOR’
2030 yılında Türkiye’nin su kıtlığı çekeceğini belirten Bağcı, “Ülkemizin diğer bir sıkıntısı, su kaynakları. Su olmayınca tarımın sürdürülebilirliği mümkün değil. Türkiye’nin etrafına baktığımızda, denizlerle çevrili ama bu bir yanılsama olabilir. Çünkü bizim ülkemiz, su stresi altında olan bir ülke. Bu aslında bütün Akdeniz’de olan ülkelerde aynı. Eğer bununla ilgili gerekli tedbirleri almazsak ki şu an tedbirler alınmaya başladı. Özellikle son 20 yılda yapılan yeni barajlar ve sulama tesisleri ile bu tedbirler böylece alınıyor. Ama bunu biraz daha sıklaştırmamız lazım. Bazı yerlerde tarımsal üretimi ve hayvancılığı planlamamız gerekiyor. Bundan dolayı bu tür önlemleri almazsak, baraj ve sulama yatırımları önlemlerini almazsak, 2030’da su kıtlığı çeken bir ülke konumunda olacağız. Bu Akdeniz’de olan ülkelerde de böyle. Biz de Akdeniz ikliminde olduğumuz için bizi de etkiliyor” dedi.
‘DÜNYA UYGULAMALARINA BAKTIK’
Üretim planlamasının altını çizen Bağcı, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hatta devletimizin kalkınma politikalarına baktığımızda 1970 ve 1980’lerden beri hep gündeminde. 2023 yılı düzenlemeleriyle bu süreç başladı. Bunu en son tarımsal desteklemelerle bitirmiş olduk. Buradaki amacımız, arazilerin etkin kullanımı. Arazilerin etkin kullanımı içerisinde hem verimlilik hem de hangi arazinin neyin daha iyi yetişebileceği var. Arazilerin etkin kullanımı, suyun yönetimi ve üretim planlamasının hepsini birbiriyle birlikte hareket eden bir unsur olarak görüyoruz. Bizim buradaki hedefimiz artık neyin nerede ve ne kadar üretileceğini planlayacağız. Bunu sadece bitkisel olarak düşünmeyelim. Bu hayvansalda da böyle. Bir besi veya süt işletmesinin Türkiye’de nerede olması lazım? Bir kanatlı işletmesinin nerede olması lazım? Tarım, hayvancılık ve su ürünlerini içermekte. Tarımsal üretim planlamasında bizim yaklaşımımız da ki bunlarla ilgili dünya uygulamalarına baktık. Buradaki yaklaşımımız bizim daha çok yönlendirici, öngörülebilir, seçici, katılımcı yaklaşımla suyu ve toprağı merkeze alan bir planlama düşünüyoruz. Sürece öyle başladık” diye konuştu.
‘3 YILLIK BİR PLANLAMA YAPILDI’
Bağcı, üretim planlamasının 3 yıllık bir plan içerdiğini ifade ederek, “Tarımsal sektöre baktığımızda aslında 3 yıllık plan bile çok uzun bir plan değil. Normalde bu 5 ya da 7 yıllık bir planda olabilir. Ama şu an ilk dönem planlamasını 3 yıl olarak belirledik. Aslında bizim bu planda hedeflediğimizin hepsi, 3 yılın sonunda nereye geleceğimiz. Tarım ve hayvancılık alanında yaptığımız herhangi bir yönlendirme etkisini en az 3 yıl sonra gösterebilir. Bu biraz uzun bir süreç; buranın içerisinde hem bölgenin özelliği var hem bizim üreticilerimizin kendi davranışları var. Bu değişiklikler, biraz uzun süren değişiklikler, bununla ilgili diğer ülke örneklerine baktığımızda bunu yapan ülkelere baktığımızda, bu süreç bazı ülkelerde 5 yıl, bazı ülkelerde 10 yıl sürmüş. Bitkiselde genelde daha uzun bir süreç almış. Çünkü bitkisel kısımda bunu yönlendirmek daha zor. Ondan dolayı burada sizlerle bu konuyu istişare ediyoruz. Sizlerin gayretleri burada bizim için önemli” dedi.