TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Meclis’te bir araya geldi. Kurtulmuş, “İsrail’in saldırgan tutumu, savaşı daha da genişletme potansiyeli taşıyor. Burada Finlandiya’yı, Türkiye’yi ve barış yanlısı bütün ülkeleri bekleyen önemli bir ödev şudur; yeni bir küresel, siyasal sistemin inşa edilmesi zorunludur” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Meclis’teki makamında bir araya geldi. Kurtulmuş, Türkiye ile Finlandiya arasındaki tarihi ve köklü ilişkilerin olduğunu ve iki ülkenin birçok uluslararası platformda müşterek ilişkilerinin bulunduğunu belirtti. Ayrıca Kurtulmuş, Finlandiya, İsveç ve Türkiye arasında kurulan üçlü mekanizmanın da yeni dönemde ilişkilerin geliştirilmesi için fırsat olduğunu vurguladı. Yeni dünya sisteminin çok kutupluluk üzerine inşa edileceğini kaydeden Kurtulmuş, “Özellikle iki büyük çatışma alanına dikkat çekmek isterim.
Bunlardan birisi Rusya-Ukrayna arasındaki gerilim ve kaostur. Türkiye her iki tarafla da görüşebilen tek ülke olarak Rusya ve Ukrayna’yı Dolmabahçe’de bir araya getirmiş, barış konusundaki ön anlaşma iki ülke tarafında da paraf edilmişti. Maalesef bazı ülkeler Ukrayna’nın barış yapmasını istemedi. Binlerce masum insan bu savaşta öldü ve ölmeye devam ediyor. Ama daha önemlisi bu savaş, genişleme ve bütün bölgeyi özellikle Avrupa’yı tehdit etme potansiyeli taşıyor. Türkiye olarak bir an evvel tekrar barış masasının kurulmasını talep ediyoruz. Rusya’nın olmayacağı bir barış masasından da sonuç alınmayacağına inanıyoruz. Türkiye olarak pozisyonumuz çok net ve açıktır. Biz Rusya-Ukrayna krizinde barışı savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL BÖLGE ÜLKELERİNE KARŞI SALDIRGANLIĞINI İLAN ETTİ’
Türkiye’nin, İsrail’in Orta Doğu’daki politikalarının kabul edilemez bulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “İsrail, sadece Filistin topraklarına karşı bir saldırganlık değil, bütün bölge ülkelerine karşı açık bir saldırganlığı ilan etmiştir. Filistin’in egemenliğini yok saymıştır, İran’ın egemenliğini yok saymıştır. Lübnan’da yapmış olduğu suikastlar, siber saldırılarla Lübnan’ın egemenlik hakkını yok saymıştır. En son dün gece Şam’a yaptığı saldırıyla Suriye’nin egemenliğini yok saymıştır. Bütün bölge halklarına karşı açık bir saldırganlığı ilan etmiştir. Ayrıca İsrail’in saldırgan tutumu, savaşı daha da genişletme potansiyeli taşıyor. İsrail, bu çatışmanın başından itibaren kural bazlı uluslararası sistemi yerle bir etmiştir.
Ne yazık ki başta ABD olmak üzere bazı ülkeler de İsrail’in bu saldırganlığına sınırsız destek vererek bu insanlık suçlarının, katliamların, soykırımın ortağı olmuştur. Burada Finlandiya’yı, Türkiye’yi ve barış yanlısı bütün ülkeleri bekleyen önemli bir ödev şudur. Yeni bir küresel, siyasal sistemin inşa edilmesi zorunludur. Açık konuşayım; İsrail, 2 milyon Filistinlinin hepsini öldürse ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde veto hakkı olduğu müddetçe İsrail’i durdurmak imkansızdır. Rusya’yı, veto hakkı olduğu müddetçe nasıl durduracaksınız? Sayın Guterres’in Gazze sınır kapısında bekletilip içeri sokulmadığı gün, BM artık bitmiştir, çökmüştür. Şimdi hep beraber bütün siyasi farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak nasıl daha adil, daha hakkaniyetli bir dünya sistemi kurabiliriz bunun üzerine yoğunlaşmamız lazım” diye konuştu.
‘DÜNYA TÜRBÜLANSIN İÇİNE GİRECEKTİR’
Yeni dünya küresel siyasal sisteminin iki temel ayağının olması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, ‘İnsanların yaratılışta eşitliği’ ve ‘Ülkelerin egemenlikte eşitliği’ olması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, “Barışı sağlamak için savaş yanlılarından daha aktif ve daha gözü kara olmamız lazım. Aksi takdirde korkarım ki önümüzdeki on yıllar dünya çok büyük bir türbülansın içine girecektir. Savaştan ve öldürmekten başka bir şey bilmeyenleri ancak uluslararası sistem güçle durdurabilir” dedi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ise Türkiye ile NATO’da birlikte oldukları için ortak noktaların arttığını ifade etti. Uluslararası sistemin düzensizleştiğini belirten Stubb, yeniden düzenin sağlanabilmesi için çok taraflı iş birliklerinin sağlanması gerektiğini kaydetti. Ardından Stubb, çatışmaların geniş bir bölgeye yayılmasından duyduğu endişelendiğini ve ülkesi ile Türkiye için en önemli konunun uluslararası hukuk olduğunu vurguladı.