Merhaba Değerli Okurlar; Genç yaşında edebiyat dünyasında emin adımlarla ilerleyen, fantastik türüne yeni bir kalem, yeni bir ses olan, ayrıca harika bir çocuk kitabı çizeri, kapak ve mizanpaj tasarımcısı olan genç yazarımız sevgili Eda Eroğlu ile birlikteyiz.
Gelin hep birlikte kendisini tanıyalım.
Kısaca kendinizi anlatır mısınız?
Merhaba ben A. Eda EROĞLU. 3 Aralık 1999’da Kadıköy de doğdum. Yazar, ileri seviye çocuk kitabı çizeri ve kapak / mizanpaj tasarımı yapmaktayım. Aynı zamanda uluslararası bir fabrikada Ar-Ge/Tasarımcı olarak çalışmaktayım. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunuyum. Şu anda Sakarya Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinde yüksek lisans yapmaktayım.
Şimdiye kadar kaç eser verdiniz? Kitabınızın içeriği nedir?
Basılmış 3 eserim bulunmaktadır.
Yükseliş Hilde: Fantastik türünde yazılmış bir kitaptır. Hilde’nin geçmişini öğrenerek Baedan Evren’ine yükselmesini anlatmaktadır. Dünyayı, sevdiği adamı ve ailesini kurtarmak için girdiği savaşı konu alan Yükseliş eserimi 2 seri olarak planlanmaktayım.
Darfen Krallığı: Fantastik türünde yazılmış bir kitaptır. İzbel’in kendi arazisinde bulduğu tablet sonrası geçmişe gitmesini ve geçmişte kendi ataları ile tanışmasını konu almaktadır. Geçmişini kurtarmak için gelecekten gelmiş bir kızın hikâyesinde aslında her şey bir tablet ile başlamıştır.
Dedektif Yağız İş Başında: Çocuk edebiyatı türünde macera kitabı olarak yazılmıştır. Yağız dedektif olan annesi Akça Hanım ile müzede kaybolan bir parayı bulmak üzere göreve gider ve müzede daha önce hiç keşfedilmemiş geçitler bulur.
Sizin için edebiyatın tanımı nedir?
Edebiyat; bir deniz derya gibi. Siz ne almak isterseniz size onu veriyor. Çok cömert ve sonsuz. İçinde kaybolacağın o kadar çok konu ve kitap var ki keşke hepsini okumaya ömrüm yetse diyor insan.
Kitap yazmaya nasıl karar verdiniz? En büyük desteği kimlerden aldınız?
Aslında çocukluğumdan beri kafamdan hikâyeler uydurmayı, onları konuşturmayı ve yaşamayı çok seviyordum. Bir karakterin ruhuna girip onun gibi düşünmek çok farklı ve macera dolu geliyordu. Aslında hâlâ da öyle. Yeni bir esere başlarken o karakteri oturtturmak ve onunla bir bütün olmak yaşamadığımız bir sürü duyguyu hissettiriyor bize. Ben fantastik türünde yazıyorum ve farklı evrenlere gidip orada bir savaşçı belki bir şifacı ya da küçük bir kız olmak bana çok iyi geliyor ve bunu fark ettiğimde de yazmaya başladım. Önce küçük küçük sonra ise kocaman bir esere dönüştü. İlk eserim Yükseliş-Hilde’de okurlarımdan o kadar güzel dönüşler aldı ki devam etmemek elde değildi. İnsanların kalbine dokunmak çok güzel bir şey.
Bu süreçlerin hepsinde yanımda çok destekçim vardı, bu konuda oldukça şanslıyım. Öncelikle ailem çok destek oldu. Her kararımda her yazım aşamamda arkamda durdular. Öğretmenlerim kitap çıktıktan sonra gururla anlattılar beni. İmza günlerime katıldılar. Onların desteklerini çok hissettim. Elbette Sanat Editörüm İlknur Artuğ’un desteği oldukça büyük. İlknur hocam eserin taslak halinden tutunda 2. – 3. baskıda dahi arkamda oldu kendi kitabı gibi, eserimin arkasında durdu. Edisyon süreci sadece bir edisyon süreci olarak geçmedi, eğitim gibi birçok unsuru öğrendiğim bir süreç oldu. Emeği çok ama çok büyük. Değerli okurlarım ilk eserimden beri beni yalnız bırakmadılar. Gerek sosyal medyadan gerek mail üzerinden çok mesajlar aldım, birçok imza günüme geldiler ve her daim desteklediler. Son olarak da yol arkadaşım Batuhan Oral kitap yazma fikri ufacık bir fidanken dahi beni destekledi, dinledi. Tüm önemli kararlarımda arkamda durdu, varlığını her daim hissettim. Ve aslında tüm kitaplarımın da ilhamı her daim o oldu. Hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum, aslında beni Yazar A. Eda Eroğlu yapan bu insanlar.
Yazar ve okur için kitap fuarların önemi sizce nelerdir?
Kitap fuarları oldukça önemlidir. Özellikle yazarla birebir diyaloğa girmek, sorular sormak, önceden kitabı okuduysa yapıcı veya eleştirel bir şekilde yaklaşmak düşünme ve öğrenme açısından çok önem taşıyor. Tabii biz yazarlarda bu durumu gördükçe çok mutlu oluyoruz. Hiç görmediğimiz insanları görmek ve onların kalbine dokunduğumuzu bilmek bizim için paha biçilmez bir durum.
Eda Hanım bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizin gibi değerli bir edebiyat insanını tanımaktan, konuk etmekten onur duyduk. Yolunuz açık başarılarınız daim olsun.
Ben teşekkür ederim. Bende sizleri tanımaktan oldukça keyif aldım. Edebiyat alanında çokça birlikte olduk, birçok imza günlerine katıldık. Sizin gibi edebiyatsever biriyle kitaplardan ve sanattan konuşmak çok keyifliydi. Kalemimiz her zaman daim olsun.
Edebiyat dolu günlerde tekrar görüşmek dileğiyle…