İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Bilinmelidir ki aziz milletimiz, eşsiz fedakarlıklarla kazandığı bağımsızlığını, milli birlik ve beraberliğini sonsuza dek koruyacaktır” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayarak, “Bu zafer, şehit kanlarıyla sulanmış, bin yıllık vatanımıza göz dikenlere verilmiş onurlu bir cevap, kutsal vatan toprağında yükselen ebedi bir anıttır. Bilinmelidir ki aziz milletimiz, eşsiz fedakarlıklarla kazandığı bağımsızlığını, milli birlik ve beraberliğini sonsuza dek koruyacaktır. Bize bu büyük kıvanç ve mutluluğu bahşedenleri, hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla düzenlenen ‘İstiklal Uğruna İstikbalinden Vazgeçenler: Jandarma Albay Mümin Aksoy’ adlı belgeselin özel gösterimi için gerçekleştirilen programa katıldı. Bornova Kültür ve Sanat Merkezi’nde Fahir Atakoğlu piyano resitali ile başlayan programa İzmir Valisi Süleyman Elban, milletvekilleri, rektörler ve çok sayıda davetli katıldı. Özel belgesel gösterim öncesinde konuşan Yerlikaya, tarihten örnekler vererek Anadolu’nun sıklıkla işgal kuvvetlerinin tehdidi altında olduğunu söyledi.
Bakan Yerlikaya, “Bundan tam 102 yıl önce 28 Ağustos 1922 Pazartesi günü, Mustafa Kemal Paşa, şanlı ordusuyla birlikte Afyon’a girmiş; Türk sancağı, Afyon Kalesi’nde dalgalanmaya başlamıştı. Ve işte o büyük zafere; sadece 2 gün kalmıştı. Yüreği pare pare olan tüm Anadolu’nun, dilinde dua, gözünde yaş vardı. Ve İzmir nefesini tutmuş, sinesinde vatan aşkı; bu büyük zaferi bekliyordu. Ne diyordu Gazi, ‘Türk milleti, yüzyıllardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve istiklali, yaşamanın gereği saymış bir milletin, kahraman evlatlarıdır. Bu millet, istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır’ dediği gibi de oldu. İstiklal destanımız bir zaferle taçlandı. 953 yıl önce, yine bir ağustos günü, bu aziz toprakları vatan kıldık. Ama o günden beri, vatanımıza göz koyanlar hiç eksilmedi, hesap yapanlar hiç bitmedi. Birinci Dünya Savaşı sonrası, büyük bir işgal planının, sahasıydı yine Anadolu. Parça parça etmek için kollarını sıvamıştı işgal kuvvetleri. Hedefleri İstanbul’du, hedefleri İzmir’di, hedefleri tüm Anadolu’ydu” dedi.
‘HASAN TAHSİN BİR KIVILCIMDI’
Bakan Yerlikaya, 19 Mayıs’ta Samsun’dan yankılanan ‘Ya İstiklal ya ölüm’ sözünü hatırlatarak şöyle devam etti:
“Her şey daha yeni başlıyordu. Amasya’daki kararlılık tüm dünyaya ilan edildi. ‘Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. Ve ancak milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’ Artık ok yaydan çıkmıştı. Her geçen dakika, esarete boyun eğmeyen Türk milletinin sesi daha gür çıkıyordu. Sivas ve Erzurum kongrelerinde, ‘Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz’ kararı, ortaya konulan güçlü iradeyi gösteriyordu. İzmir’de ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin, bir kıvılcımdı. Vatan toprağının her karışındaki kıvılcımlar, büyüyerek birer alev topu haline geliyordu. Yedi düvelin gözlerini diktiği bu topraklar, aziz milletimizin bütün imkansızlıklara rağmen, kanından kan, canından can katarak ortaya koyduğu emsalsiz bir kurtuluş mücadelesine sahne oluyordu. Artık sona gelinmişti. 26 Ağustos sabahı Kocatepe‘de şafak sökerken, ‘Allah Türk Milletini koruyacaktır’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk emrini vermişti: ‘Vakit tamam. İnşallah zafer bizimdir.’ Bir şehir düşünün, işgaliyle kurtuluş mücadelesi başlasın. Kurtuluşuyla vatan kurtulsun. İşte İzmir, böylesine özel, böylesine destansı bir şehir. 30 Ağustos Zaferimiz, İzmir’in Kurtuluşuna giden yoldu.”
‘BELGESELDE İLK DEFA ORTAYA ÇIKAN BELGELER VAR’
Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bütün cihan işitsin ki, Efendiler, artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı çok mukaddes bir topraktır’ sözünü de hatırlatan Bakan Yerlikaya, 30 Ağustos zaferine giden yolda, nice yiğitlerin unutulmaz destanlar yazdığını ifade etti. Bu yiğitlerden birinin de İzmirli Mustafa Mümin Aksoy olduğunu kaydeden Bakan Yerlikaya, “Mümin Bey, bir jandarma subayıydı. Şerefli bir Türk askeriydi. Vatanı için sadece canından değil, şanlı üniformasından da vazgeçmişti. Anılarında ifade ettiği gibi tek bir korkusu vardı, bir hain olarak anılmak. Büyük acılar çekti, zindanlarda kaldı. ‘İstiklal Uğruna İstikbalinden Vazgeçenler: Jandarma Albay Mümin Aksoy’ belgeselinde ilk defa ortaya çıkan belgelere ve her sayfasında bir yara izi olan anılara kulak vereceğiz” diye konuştu.
‘BİRLİKTE BÜYÜĞÜZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ’
30 Ağustos’un milletin 7’den 70’e kenetlendiği, istiklal mücadelesinin zaferle taçlandığı bir büyük destan olduğunu dile getiren Bakan Yerlikaya, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yılını kutladığını dile getirip sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu zafer, şehit kanlarıyla sulanmış, bin yıllık vatanımıza göz dikenlere verilmiş onurlu bir cevap, kutsal vatan toprağında yükselen ebedi bir anıttır. Bilinmelidir ki; aziz milletimiz, eşsiz fedakarlıklarla kazandığı bağımsızlığını, milli birlik ve beraberliğini sonsuza dek koruyacaktır. Bize bu büyük kıvanç ve mutluluğu bahşedenleri, hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Çünkü bizler, birlikte büyüğüz, birlikte güçlüyüz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek, büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşmak için hep birlikte, emin adımlarla yürüyeceğiz. Biz de İçişleri Bakanlığı olarak, ülkemizin huzur ve güvenliği için, canla başla çalışmaya devam edeceğiz.”
Bakan Yerlikaya’nın konuşmasının ardından belgesel film izletildi. Fahir Atakoğlu, piyano resitali sırasında Kurtuluş Savaşı’nda kadınların rolünün çok büyük olduğuna vurgu yaparak eşi için bestelediği bir eseri bütün kadınlara ithaf ettiğini belirtti. Programın sonunda Bakan Yerlikaya, Jandarma Albay Mümin Aksoy’un yakınları ve ailesi ile belgeselin yapımında emeği geçenlere çiçek takdim etti.