AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Aşırı sağcılık ya da ırkçılık arayan Avrupa’daki seçim sonuçlarına baksın” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Merih Demiral kardeşimize verilen ceza asla kabul edilemez. Ama asıl burada söz söylenmesi gereken Avrupalı siyasetçilerdir. Bunlar Merih Demiral’ın gol sevincini bu şekilde hedef alırken bakıyoruz PKK’nın sembollerine karşı sessiz kalıyorlar. Ama bir futbolcumuzun gol sevinci karşısında hemen hemen asla kabul edilemeyecek ifadeleri kullanıyorlar. Dolayısıyla bu tip durumlarda söylediğimiz şudur; aşırı sağcılık ya da ırkçılık arayan Avrupa’daki seçim sonuçlarına baksın” dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, AK Parti MYK toplantısının devam ettiği esnada partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Çelik, “Türkiye’nin gündeminde milli takımımız vardı. Milli takımımızdaki bütün tırnak içinde ‘bizim çocukları’ en güçlü şekilde tebrik ediyoruz. Burada büyük bir mücadele ortaya koydular ve geleceğe dönük olarak umutlarımızı kabarttılar. Tabi Merih Demiral kardeşimize verilen ceza asla kabul edilemez bir ceza. Bu ceza UEFA Disiplin Kurulu tarafından açıklanmadan önce bu cezanın belli mahfillerde yayımlanması bunun üzerinde siyasi bir gölge olduğunu net bir biçimde gösterdi. Bir de tabi ırkçılık vesaire gibi konulardan veremiyor cezayı.
Tutuyor ‘Genel Davranış Kurallarına Aykırılık’tan veriyor. Ama asıl burada söz söylenmesi gereken Avrupalı siyasetçilerdir. Bunlar Merih Demiral’ın gol sevincini bu şekilde hedef alırken bakıyoruz PKK’nın sembollerine karşı sessiz kalıyorlar. Avrupa’da Kur’an-ı Kerim yakılmasını ‘fikir özgürlüğü’ çerçevesinde değerlendiriyorlar ya da sessiz kalıyorlar. Ama bir futbolcumuzun gol sevinci karşısında hemen hemen asla kabul edilemeyecek ifadeleri kullanıyorlar. Dolayısıyla bu tip durumlarda söylediğimiz şudur; aşırı sağcılık ya da ırkçılık arayan Avrupa’daki seçim sonuçlarına baksın. Kendi toplumundaki bir takım gelişmelere baksın ve ortaya koydukları çifte standartlara baksınlar” dedi.
‘TÜRKİYE DÜNYA’NIN HER PLATFORMUNDA OLMAYA DEVAM EDİYOR’
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şangay İş Birliği Örgütü’nün 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi’ne katılımının son derece önemli olduğunu belirterek, “Türkiye dünyanın her platformunda olmaya devam ediyor. Sürdürülebilir barış ve kalkınma arayışında çok taraflı diyaloğun güçlendirilmesi bu tema çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu kural temelli ‘uluslararası sistemin sütunlarının sarsılmakta olduğu’ ifadesi aslında uluslararası sistemin temel problemini gösteriyor. Burada verilen mesajlar ve arkasından sayın cumhurbaşkanımızın 75’inci yıl vesilesiyle NATO toplantısına katılacak olması Türkiye’nin dünyanın bütün siyasi platformları kapsadığını göstermektedir’’ ifadelerini kullandı.
‘BARIŞIN ÖNÜNDEKİ YEGANE UNSUR NETANYAHU HÜKÜMETİDİR’
Çelik, en önemli birinci meselelerinin Gazze’de gelişen olaylar olduğuna işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gazze meselesi; maalesef bugün bir tıp örgütü tarafından yeni rakamlar açıklandı; facianın ve kayıpların zannedilenin çok ötesinde olduğu bir kere daha ifade edildi. Burada herkesin şunu bilmesi gerekir ki barışın önündeki yegane unsur Netanyahu hükümetidir. Ayrıca dünyanın her yerinde Yahudilerin bilmesi gereken şey de şu; İsrail’in güvenliğini tehlikeye atan Netanyahu hükümetinin eylemleridir. Dolayısıyla özellikle batı toplumlarının gerçekten barış isteyip istemediklerinin ölçüsü aşırılıkçı Netanyahu hükümetine baskı yapıp yapmadıklarından geçmektedir. Netanyahu barbarlığına net bir şekilde tavır alınmadığı müddetçe kimsenin barıştan bahsetmesinin bir sahiciliği yoktur.”
‘SURİYE’DEKİ VARLIĞIMIZ SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE KARŞI DEĞİLDİR’
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye- Suriye normalleşmesiyle ilgili birtakım açıklamalarının olduğunu hatırlatarak, “13 yıldan beri süren bir tablo var orada. Ve bu tablo çerçevesinde bu normalleşme konusu bütün dünyada da gündem oldu. Burada baştan beri sürdürdüğümüz tutumuzu sürdürüyoruz. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye halkının iradesinden yanayız. Herhangi bir şekilde Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve milli birliğine karşı bir tutum içerisinde olunmasını hoş görmeyiz. O sebeple de Cenevre sürecini ve Astana sürecini birbirine alternatif görenlere karşı biz Cenevre sürecini ve Astana sürecinin birbirinin tamamlayıcısı olarak gördük ve o şekilde değerlendirdik.
Böylece rejim ve muhalefetin aynı zeminde buluşmasını sağladık. Bu çerçevede oradaki varlığımız, Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı değildir, orada bir ‘Teröristan’ kurdurulma çabalarına karşıdır. Üstelik bazı müttefiklerimizin desteğiyle bir ‘Teröristan’ kurma planlarını görünce bunlar çeşitli harekatlarımızla darmadağın edilmiştir. Böylece hem Türkiye’nin güvenliğine yönelik bu tehdit bertaraf edilmiştir hem de Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunması konusunda irademiz ortaya koyulmuştur’’ diye konuştu.
‘KAYSERİ VE SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ OLAYLAR, PROVOKATÖRLERİN İŞ BAŞINDA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR’
Çelik, Suriye meselesine ilişkin konuşmasının devamında, “Biz; bize güvenen, bizimle hareket eden hiç kimsenin mağdur olmasına hiçbir şekilde müsaade etmeyiz. Tabi bütün bu normalleşme iradesini Cumhurbaşkanımız ifade ettikten sonra, Kayseri’de meydana gelen olaylar ve Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen olaylar birtakım provokatörlerin iş başında olduğunu göstermektedir. Bu normalleşme söylemine karşı bir takım siyasi sabotajlar söz konusu olmuştur. Gerek kamu güvenliği açısından gerekse Suriye’de yürüttüğümüz faaliyetler açısından bunlara gereken cevap verilmiştir. Özellikle şanlı bayrağımıza dönük saygısızlık yapanların hepsinin özür dilemesi Milli İstihbarat Teşkilatımızın güçlü çalışmasıyla, silahlı kuvvetlerimizin güçlü çalışmasıyla sağlanmıştır” dedi.
‘MUHALEFET İÇ MÜCADELELERİNİ ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARIYLA YÖNETMEK İSTEMEKTEDİR’
Çelik, iç siyasette zaman zaman erken seçim tartışmalarının gündeme geldiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim açımızdan 14-28 Mayıs seçimleri ve 31 Mart seçimleri geçtikten sonra seçim dönemi kapanmıştır. Önümüzde 4 yıllık bir genel seçime dönük dönem, 5 yıllık da yerel seçime dönük bir dönem vardır. Biz bu tartışmaları yakinen takip ediyoruz. Muhalefet partilerinin bunu getirme gündemleri aslında kendi partileri ya da kendi aralarındaki iç mücadeleyi yönetmeye dönük olarak gündeme gelmektedir. Kendi bünyelerindeki iç mücadeleyi erken seçim tartışmalarıyla yönetmek ya da örtbas etmek istemektedirler. Bu sebeple biz erken seçim tartışmalarının hiçbir şekilde muhatabı değiliz. Milli irade kararını vermiştir. Önümüzdeki dönemi milletimize hizmet etme konusunda en iyi şekilde değerlendireceğiz.”
‘BİR KARAR VERİLMEDİĞİ İÇİN ‘ŞU SONUÇ ÇIKTI’ DİYEMEYİZ’
Çelik, ‘En düşük emekli aylığının 10 bin liradan 12 bin liraya yükseltilmesiyle ilgili bazı çalışmaların olduğu bugün kulislere yansıdı. Böyle bir çalışma var mı, varsa ne aşamadadır ve temmuz ayı maaşlarına yetişir mi?’ sorusuna, “Emekli konusuyla ilgili bir konu üzerinde çalışılıyor. Ama tabi siz ‘şu zamana yetişir mi?’ diyorsunuz, orada söyleyeceğim şudur; çalışma devam ediyor. Herhangi bir karar verilmiş değil. Bugün, yarın da çalışma devam edecek. Ama bir karar verilmediği için ‘şu sonuç çıktı’ diyemeyiz. ‘O sonuç çıktı’ diyemeyeceğimiz için de şu zamana yetişir mi yetişmez mi gibi bir değerlendirme yapmamız şu an da söz konusu değil. Ama dediğim gibi Orta Vadeli Programın korunması esas olmak üzere, bu disiplinin korunması esas olmak üzere toplumumuzun her kesiminin yanında olmaya devam edeceğiz’’ değerlendirmesinde bulundu.
‘BAŞI BOŞ SOKAK HAYVANLARI MESELESİNE SON NOKTAYI KOYMAK ÜZEREYİZ’
Çelik, ‘Başı boş sokak hayvanlarıyla ilgili düzenleme de nihayete erildi mi, çalışma ne aşamada ve bu hafta Meclise sunulur mu?’ sorusuna, “Ona son noktayı koymak üzereyiz. Bu hafta Meclise yetiştirmeye çalışacağız. Bu son noktayı koymak üzereyiz. Eğer onu gerçekleştirebilirsek bu hafta Meclise sevkini yetiştirmeye çalışacağız” diye cevap verdi.
‘ESAD’A ŞU ANDA BİR DAVET GERÇEKLEŞMEMİŞTİR’
Çelik, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’de normalleşme süreci kapsamında Esad’a bir davet olacağı konusunda bir açıklaması olmuştu. Bu davet bir netlik kazandı mı, olursa ne zaman olur, Türkiye’de mi olur?’ sorusuna, “Bunun eylem planıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Henüz bir davet gerçekleşmedi. Dolayısıyla herhangi bir tarihte, şu an söz konusu değil. Davetin gerçekleşmesi, zamanı ve nerede olacağı bu çalışılan eylem planı çerçevesinde, tabi ki muhataplarımızla da mutabakata varılarak söz konusu olacaktır. Şu anda bir davet gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla yer ve zaman konusunda da netlik yoktur’’ dedi.