15 Temmuz anma etkinliklerinin tanıtımı amacıyla bir lansman toplantısı yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle bu yıl 4’üncüsü yapılacak olan On5Sıfır7 Film Haftası’nın 8 Temmuz’da başlayacağı duyuruldu.
15 Temmuz Derneği tarafından her yıl düzenlenen çeşitli anma etkinliklerinin bu yılki programının tanıtımına ilişkin bir lansman toplantısı yapıldı. Üsküdar’daki Hafıza 15 Temmuz Müzesi’nde gerçekleşen toplantıya 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, sinema haftasının genel sanat yönetmeni İhsan Kabil ile çok sayıda dernek ve sinema sektörü temsilcisi katıldı. 15 Temmuz Derneği Genel Sekreteri Kaan Şahin bu yılki etkinliklerin kapsamlı tanıtımını yaptı. Film haftasına ilişkin fragmanlar da katılımcılara izletildi.
“15 TEMMUZ’DAN GAZZE’YE”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle yapılacak olan “4. On5Sıfır7 Film Haftası” 8 Temmuz’daki gala programı ile başlayacak. Film haftasının bu yılki sloganı “15 Temmuz’dan Gazze’ye” olarak belirlendi. Darbe, direniş ve özgürlük temalarında dünya sinemasından seçilmiş 20 film 8-14 Temmuz tarihleri arasında seyirciyle buluşacak. Bu yılki film haftasına, önceki yıllara göre daha fazla katılımın olması bekleniyor.
3 SAHNEDE ÜCRETSİZ OLARAK GÖSTERİME SUNULACAK
Japonya’dan Türkistan coğrafyasına, ABD’den Şili’ye ağırlıkla Filistin ve Gazze temalı 20 film, halka açık ve ücretsiz olarak gösterime sunulacak. İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakalarında gösterim için, “Beyoğlu Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi ve Ümraniye Cemil Meriç Gençlik Eğitim ve Kültür Merkezi” sahneleri belirlendi.
ULUSLARARASI KONUKLAR MİSAFİR EDİLECEK
Bu yılki film haftası etkinlikleri kapsamında, Filistinli oyuncu ve yönetmen Muhammed Bekri onur konuğu olarak yer alacak. Ayrıca birçok kıtadan uluslararası sinema temsilcisi de yine etkinlikler kapsamında ülkemizde misafir edilecek. Yine yabancı uzman ve konukların yer alacağı “Direnişin Anahtarı Sinema” konulu panel ise Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak.
“EN GÜÇLÜ ORDU DA GELSE BU MİLLETİ ALT EDEMEZ”
Lansman toplantısında konuşan 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, “Şehadet ve gazilik, peygamberlikten sonra gelen Allah’ın izzeti ve ikramı olan bir makamdır. Bu ruhla, şahsım değil, şahsımın özel bir meziyeti değil. Milletimizin kültürü bu, biz bu değerlerle yetişmişiz, bize bu değerlerle güzellikleri anlatmış büyülerimiz, hocalarımız ve sosyal çevremiz. Bu ruh hayatta olduğu müddetçe, gönüllerimizde olduğu müddetçe dünyanın en güçlü ordusu silahı ve çok güçlü ordusuyla da gelse bu milleti alt edemez.” ifadelerini kullandı.
“GAZZE’Yİ GEÇMEDİK, GEÇEMEZDİK”
Turunç, “Gazze’yi geçmedik, geçemezdik. Hala dünyanın gözünün önünde bir zulüm devam ederken, 15 Temmuz’da eğer hain darbeciler de başarılı olsalardı bilmiyorum Türkiye’de şu anda, ben öyle düşünüyorum, istemediğim halde öyle düşünüyorum Türkiye bir iç savaşın eşiğindeydi. 3 tane çapulcu 5 tane bilmem kim, eline silahlar aldı diye herhalde bu devleti, bu milleti ve bu milletin kazanımlarını, özgürlüklerimizi birine ‘buyurun efendim, siz istediğiniz gibi bu ülkeyi parçalayın, kullanın’ demezdik.” dedi.
“15 TEMMUZ’U EN ETKİLİ ŞEKİLDE YAŞATMANIN YOLU SANATTIR”
İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz ise, “15 Temmuz’u, çok net söylüyorum, bir tarihçi kimliğimle söylüyorum, bir kültür insanı olarak söylüyorum, sanata taşımadığımız sürece, edebiyata taşımadığımız sürece, türküye taşımadığımız sürece, şarkıya taşımadığımız sürece, marşını yapmadığımız sürece, hikayesini, öyküsünü, resmini yazmadığımız, çizmediğimiz sürece 15 Temmuz, tarihi vakalardan bir vaka olarak yer almaya mahkumdur. 15 Temmuz canlı bir organizmadır. Hem ihanet girişimiyle hem de o girişime karşı çıkan ve akamete uğratan ruh kimliğiyle, milli kimliğiyle, dini kimliğiyle, kültürel kimliğiyle, vatan kimliğiyle canlı bir organizmadır. Bunu en etkili şekilde yaşatmanın yolu sanattır.” dedi.
“FİLM HAFTAMIZDA FİLİSTİ’İ MERKEZE ALDIK”
Film haftasının genel sanat yönetmeni İhsan Kabil de, “Film haftamızda Filistin’i merkeze aldık. Filmlerin yarıdan fazlası Filistin ile ilgili. Gerek Filistinli sinemacılar tarafından yapılan gerekse Filistin dışındaki yönetmenler tarafından gerçekleştirilen filmler bunlar. Bu yıl tabi genel çerçeveye has olmak üzere belgesele de ağırlık vermek istedik ki insanlar bunu gerçek belgeleriyle ve konunun uzmanı kişilerin gözlerinden 1948 öncesinden başlayarak seyirciler tanışık olsunlar, sinemanın diliyle izleme şansına kavuşsunlar. Adeta bu yönüyle de aslında bu seneki festival, bence diğerleri de öyle bir yerde ansiklopedik bir değer taşıyor.” diye konuştu.