Öldürülen Ata Emre Akman’ın avukatı İbrahim Erenci, “17 yaşında olması onun çocuk olduğunu göstermez, 25 kez bıçak sallayan bir sosyopata nasıl çocuk dersiniz? Bunu kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
DAVA, 12 TEMMUZ’A ERTELENDİ
Savcılık, Ata Emre Akman’ı öldüren E.Ö. hakkında ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçu’ndan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istedi. Ayrıca ‘Silah taşımak’ suçundan da 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Orhan Ö. için ise ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Savcılık, ayrıca haksız tahrik indirimi ve 62. madde kapsamında öngörülen takdir indiriminin uygulanmamasını, ceza verilirken asgari hadden uzaklaştırılması yönünde mütalaasını verdi. Akman ailesinin avukatları da hiçbir indirim uygulanılmamasını talep etti. Dava, 12 Temmuz’a ertelendi. Duruşma bitiminde, Ata Emre Akman’ın annesi Zuhal Akman ve ailenin avukatları açıklamada bulundu.
‘EN ÜST SINIRDAN CEZALANDIRILMASI TALEBİNDE BULUNULDU’
Akman ailesinin avukatlarından Özden Başak, “Hiçbir karar bizim çocuğumuzu geri getirmiyor. Biz insani açıdan baktığımızda mutsuzuz. Ama hukuki açıdan değerlendirdiğimizde mahkeme gerçekten çok hızlı bir şekilde yargılamayı yürüttü. Hem katil hem babası açısından istenebilecek en üst sınırdan savcılık mütalaa açıkladı. Bu anlamda içimizde biraz da olsa bir soğukluk oldu. Ne haksız tahrik indirimi ne de 62. madde kapsamında öngörülen takdir indirimi uygulanmaksızın en üst sınırdan cezalandırılması talebinde bulunuldu şu anda” dedi.
‘CEZA İNFAZ YASASI DEĞİŞMELİ’
Akman ailesi avukatlarından İbrahim Erenci ise mevcut ceza ve infaz yasalarının suçlulara adeta suç kredisi çıkardığını belirterek, “Bizim mevcut ceza yasamız ve infaz yasamız gerçekten vicdanları kanatıyor. Suçlulara adeta, suç kredisi açıyor. Genel anlamıyla değerlendirildiğinde Cumhuriyet Savcılığı’nın mütalaası hukuki eksende meslektaşımın da dediği gibi son derece uygun. Bizim hepimizin kabul edebileceği gibi. Neden? Çünkü babanın azmettirdiği yönünde, katilin de canavarca hisle öldürmesi sebebiyle cezalandırılmasını ve alt sınırdan da uzaklaşılması gerektiğini söyledi savcılık makamı. Yani, bu üst sınıra yakın demektir. Biz de kravat indirimi, iyi hal indirimi gibi ceza indirimlerinin uygulanmasından bıktık, usandık.
Ceza verildikten sonraki infaz süreci de insanın canını yakıyor. Yani kimin canını yakıyor biliyor musunuz? Suç işlemeyen, devletine bağlı, yasalara bağlı insanların yüreğini kanatıyor. 17 yaşındadır, 1 yıl, 2 yıl sayılıyor. Yani önümüzdeki seneye 2 yıl yatmış olacak. 2 yıl yattıktan sonra açık cezaevine çıkacak. İnfaz yasamız, adeta suçlara kredi açıyor. Suç işleyin, ‘Ben burada indirim yapacağım. 4 bölü 3, 3 bölü 2 indirim yapacağım, iyi hal nedeniyle seni açığa alacağım. Eğer iyi çocuk olursan seni izne çıkaracağım. İzinli günlerin olacak’ diyor. Ama bizim Ata’mız toprağın altında yatıyor. Bunun kabulü mümkün değil. Verilecek en ağır ceza bile bizi mutlu etmeyecektir. Fakat, mutluyuz demiyorum, sadece savcılığın mütalaası tatminkardır, diyorum. Beklentilerimizle örtüşmüştür, diyorum. Ben, mahkeme heyetinden ki bunu yapmaya muktedirdir, hakimin bir karar alanı vardır ve bu karar alanı içine kimse giremez. Burada hukuk üretebilirler. Büyük bir karara imza koyabilirler” dedi.
’25 KEZ BIÇAK SALLAYAN BİR SOSYOPATA, NASIL ÇOCUK DERSİNİZ?’
Avukat Erenci, heyete söylediği sözleri bir kez daha tekrarlayarak, “17 yaşında olması onun çocuk olduğunu göstermez. Aile mahkemelerimizde 15 yaşında ailenin muvafakatiyle çocuğu evlendiriyoruz. O zaman yetişkin oluyor. O zaman oluyor da, 17 yaşında, 25 kez bıçak sallayan bir sosyopata, nasıl çocuk dersiniz? Bunu kabul etmiyoruz. Asla kabul etmiyoruz. Sanık avukatları süre istedi. Önümüzdeki duruşmada sanıyorum karar verilecek” diye konuştu.
AKMAN: BURASI KUVA-Yİ MİLLİYE ŞEHRİ
Ata Emre Akman’ın annesi Zuhal Akman ise adliye çıkışında konuşma yaptı. Balıkesir’de yaşayan vatandaşlara da seslenen Akman, “Burası Balıkesir. Burası küçük, güzel bir şehir. Kuva-yi Milliye şehri burası. Tekrar yeniden bir Kuva-yi Milliye yaratmalıyız, yapabiliriz. Sadece Ata için demiyorum. Buradaki bütün çocuklar, gördüğümüz görmediğimiz, tanıdığımız tanımadığımız Çağlalar, Sedefler, Gizemler için, herkes için. Canlar için, Akınlar için, hepsi için. Önce çocuklar. Çünkü bizimkiler çocuk. Sonra bizler için. Biz de kolay gelmedik. Yani bıçağın mutfak dışında kullanıldığını burada gördük. Buna bir ‘dur’ dememiz gerekiyor. Ceza infaz yasaları değişmesi gerek. Hemen, şimdi, derhal. Ata’dan beri kaç tane çocuk öldü? Kaç tane katil çocuk olarak yargılanmaya başlayacak. Dün Kocaeli’de müdür yardımcısı öldürüldü, 18 yaş altı. Eline silahı nereden alıyor? Ata’nın babasının silahı var. Ata eline silah almadı. 18 yaşının altında silahlı müdür yardımcısını vuruyor. Ceza infaz yasaları derhal değiştirilmeli. Bunu Türk halkı istiyor. Meclis bunu duymak zorunda artık. Meclis’e de geleceğim.” ifadelerini kullandı.