Başarılı senarist Balca Yücesoy ile yeni açtıkları yapım şirketleri ve projeleri üzerine sohbet ettik. Bakalım neler konuşmuşuz?
Öncelikle yeni açtığınız yapım şirketinden bahseder misiniz? Nasıl gelişti bu fikir?
Şirketimizin adı Dodo’s Production. Biz aynı sektörde farklı işler yapan aile bireylerine sahibiz. Kardeşim yönetmen, ben yazarım, eşim oyuncu, eşimin kardeşi yazılım ve sosyal medya uzmanı… Bir anda bir birimize baktık ve dedik ki… Biz ne yapıyoruz? Güldük ve ayrı ayrı başka şirketlere çalışacağımıza, kendi şirketimize çalışalım dedik. Şirketi kurduk. Dört ortaklı bir şirketimiz var artık.
Yapım şirketinizin kapsamı ne olacak? Sadece dizi ve film mi? Yoksa tiyatro ve başka sanatsal organizasyonlar da olacak mı?
Bütün görsel sanatlar kapsam içi… Dizi, film, reklam, klip, tiyatro…
Yapım şirketinizin ilk projesi sizin yazdığınız bir proje oldu. Biraz ondan bahsedelim isterseniz.
Üstü kapalı bahsedeyim. Çünkü hala görüşmeler devam ediyor. Benim yazdığım, kardeşimin yönettiği, eşimin de yapımcılığını üstlendiği bir iş oldu. Kadrosu oldukça kalabalık ve tanınmış isimler de var. Ama şu an satış aşamasında olduğu için pek detay veremiyorum. Çok keyifli, eğlenceli, naif ve gerçek bir iş oldu diyebilirim. Hatta şu an piyasada yapılmış işlerden de oldukça farklı bir hikayesi var.
Senaristliğin yanı sıra oyuncu olarak da sizi izleyeceğiz. Bu alanda daha çok izleyebilecek miyiz sizi? Yoksa yine daha çok işin mutfağında mı kalacaksınız?
Daha önce teklifler olmuştu açıkçası ama pek sıcak bakmamıştım. Çünkü etrafımda bu işi hakkıyla yapan eğitimli bir çok arkadaşım var. Fakat kendi işimiz olunca neden olmasın dedim. Açıkçası eşimin fikriydi. Çok keyif aldım. Çok eğlendim. Ben kendim için yorum yapamam ama seyrettikten sonrası sizin yorumlarınız için oldukça heyecanlıyım.
Bir senarist olarak, yazdığınız rolleri oynayan oyunculardan direktif alır mısınız? Mesela ben şu sahneyi istemiyorum gibi bir tepki geldi mi çalıştığınız oyunculardan?
Aslında ben tartışmaya ve yaptığım işi her zaman geliştirmeye açık biriyim. Oyuncu kendi fikrini beyan ederse ve bu benim işimin alt metnine uygun bir yerdeyse neden olmasın. Değişiklik doğru yerde yapılırsa her işe iyi gelebilir. Daha önce de bunu tecrübe ettim. Yaklaşım çok hoş bir şekildeydi. Oturduk üzerine uzun uzun tartıştık ve bambaşka bir şey bulduk mesela. Önemli olan yaklaşım. Doğru bir şekilde, egodan sıyrılmış bir yaklaşım varsa ben her yeni düşünceye açık hale gelebilirim.
Peki ya sizin oyunculuk algınızda böyle bir kriter var mı? Mesela kendi yazmadığınız bir proje de oynadığınız rol için kriter koyar mısınız? Mesela en göze batan yakınlaşma veya kadına şiddet gibi sahneler içeriyorsa müdahale eder misiniz?
Oyunculuğun gereklilikleri vardır. Fakat toplumda kanayan bir yara olan, hassasiyet duyduğum kadına şiddet gibi konularda tabi ki müdahale ederim.
Siz benim gibi aslen Adanalısınız orayla ilgili bir hikaye yazdınız mı? Düşünüyor musunuz orası için bir şeyler yapmak?
O kadar isterim ki.. Aklımda birkaç tane proje var. Hatta bir kısa filmim de hazır. Yakında sete girecek. Heyecanlıyım. Çünkü Adana benim için çocukluğum ve gençliğim demek. Kendi bakış açımla ve tecrübelerimle orayı anlatabilmek çok özel olacak benim için.
Projelerinizin yayın süreci nasıl işleyecek? Yakın zamanda izleyebilecek miyiz?
Umarım. Yapımcı kısmına geçtiğinizde ki biz geçtik… Bu işin bir de ticari kısmıyla ilgilenmeniz gerekiyor. Yazar olarak bana çok sıkıcı geliyor. O yüzden daha çok eşim ilgileniyor işimizin bu tarafıyla. Sürece açıkçası o hakim ama net tarih vermeden yeni sezona izleyebileceğimizi söyleyebilirim.
Projelerinizin kalitesini ve başarılı olacağına dair hiç kuşku yok. Ayrıca bir hemşeriniz olarak da başarılı olmanızı tüm kalbimle diliyorum.