Ankara’da, Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kuruluş yıldönümünde Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile Koruyucu Aile, Evlat Edindirme Derneği (KOREV) iş birliğiyle hazırlanan ‘İstiklalden İstikbale Çocuk Davamız Sergisi’ açıldı.
Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ve Koruyucu Aile, Evlat Edindirme Derneği (KOREV) iş birliğiyle Çankaya Belediyesi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde ‘İstiklalden İstikbale Çocuk Davamız Sergisi’ açıldı. Açılıştan önce konuşan Koç Üniversitesi Arkeoloji Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi ve VEKAM Direktörü Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu, sergideki amaçlarının özellikle Ankara’nın tarihiyle ilgili, önemli noktalarıyla ilgili bilgileri ön plana çıkarmak olduğunu ve bunları herkesle paylaşmak istediklerini söyledi.
Yenişehirlioğlu, “Arkadaşlarımız, bu sergiyi nasıl oluşturabiliriz diye hem tarihi hem de görsel araştırmalar yaptılar. Birçok vakıftan, dernekten hatta Amerika’daki bir üniversitenin film arşivinden bile görüntüler aldık, videolar aldık. Sergide de görüldüğü gibi ve Çankaya Belediyesi de bize bu yeri tahsis etti. Onlarla beraber bu sergiyi açtık” diye konuştu.
Çocuk davasının erken Cumhuriyet döneminin bir kavramı olduğunu aktaran Yenişehirlioğlu, “Dolayısıyla biz sergiyi ilk önce çocukla ilgili bir kısa tarihçeden sonra Osmanlı döneminde neler yapılmış, özellikle harplerden önce yani genel olarak Osmanlı döneminde ondan sonra tabii çok harpler yaşanıyor ve bu harpler sırasında çok öksüzler ve yetimler kalıyor. Bunlarla ilgili çalışmalar, okullar, yetimhaneler açılmaya başlanıyor ve aynı zamanda da bunlara eğitim veriliyor. Oradan tabii Cumhuriyet ile beraber Dr. Fuat Umay’ın ve de Atatürk’ün de büyük görüşleri ve ileri görüşleriyle beraber bu ‘çocuk davası’ kavramı bir yeni ülke ve yeni insan kavramıyla da birleşiyor.
Bu çocuklar Cumhuriyet’in yeni vatandaşları olarak, yeni bir ülkeye hizmet verecek olan kişiler olarak yetiştiriliyorlar. Sadece çocuklar yetiştirilmiyor, aynı zamanda onlara eğitim verecek hocalar da yetiştiriliyor ve son derecede değişik eğitimler alıyorlar. Tiyatro eğitimi, müzik eğitimi, bahçede sebze ekimi eğitimi, bunun gibi eğitimler alıyorlar. Bu onları çok yönlü insan profiline dönüştürüyor. Küçük bebeklere muhteşem sağlık hizmetleri veriliyor, gördüğünüz gibi fotoğraflarda da hepsi böyle hemşireler bakıyorlar küçük yavrulara. Ve böylece Atatürk tarafından onun da adını taşıyan Keçiören Çocuk Yetiştirme Yurdu kurulduğu dönemden itibaren son derece önemli bir merkez oluyor” ifadelerini kullandı.
Oluşturdukları sergiden vermek istedikleri mesajı aktaran Yenişehirlioğlu, “Çocuk konusunun çok önemli bir konu olduğu ve çocukları özellikle çocuk işçilerin olmaması gerektiği ama onlara meslek öğretilmesi gerektiği, çocuk gelinlerin olmaması gerektiği, onlara belirli meslekler ve hayatta onları ileride kendi başlarına ayakta durabilecek bireyler olarak ve vatana hizmet eden bireyler olarak yetiştirilmesi gerektiğini ve bunun erken cumhuriyet döneminde yapılmış olduğunu tekrar hatırlatmak istedik” dedi.