Bugün annemin ölüm yıldönümü olduğu için buraya ondan bir iz bırakmak adına bu haftaki yazıyı yazmak istedim.
Anne konusundan çok şanslı biriydim. Onunla dopdolu 21 yıl geçirdim. Onsuz geçirdiğim 3.yıl, bu yıl. Yiyorsunuz, içiyorsunuz, gülüyorsunuz bile. Ama hep gözünüz bir yerlere dalıyor. Bir şeyler hep yarım hep eksik. Kanser onu bizden kopardığında daha 54 yaşındaydı. Bu zamana kadar hiç hayat mücadelesinden vazgeçmedi. Her anne özel ve güzeldir. Ama benim Nohut Gözlü Caillou Leyloş’um çok başkaydı. Evet ben ona hep böyle söylerdim. Kemoterapiler yüzünden saçlar, kirpikler ve kaşlar dökülünce tam bir Caillou olmuştu. Amacım bir nebze şakaya vurup yüzünü güldürmekti. Bazen buna gülerdi bazen sinirlenirdi. Sinirlenmesi bile başkaydı. Her anne çocuğuna kıyamaz. Ama benim Leyloş’um bir başkaydı. Anneden öteydi benim için. Bir sırdaş, bir arkadaş, bir dosttu. Başka kimseye ihtiyacım olmazdı. Bir şeye üzülsem hemen beni alır götürür, bir depresyon pastası ve limonatası ısmarlardı.
Her anne çocuğunun okuması için çaba gösterir ama benimki bir başkaydı. Benimle yeni bilgiler öğrenme heyecanı sarardı her yanını. Hemen bir şey öğrensem koşa koşa gelir anlatırdım. O da heyecanla dinlerdi beni. Her anne muhabbeti güzeldir ama bizimki bir başkaydı. Sabah 8’de iki fincan nane limon çayı yapar, muhabbete erken saatlerde koyulurduk. Benden yaşça büyük bir masamız var. Her muhabbete şahit olurdu. Annem gitti ama o hâlâ bizi bırakmadı. İnsan bazen bir masa olmak istiyor. Çevresinde dönen sesleri anımsamak adına. İnsan bazen annesinin giydiği bir çorap, bir kazak bazen de bir etek olmak istiyor. Kokusunu, yüzünü, her zerresini içine çekmek için.
Her anne özel ve güzeldir. Benim Leyloş’um bir başkaydı. Sadece bana annelik etmez. Sevdiğim herkese de ederdi. Genelde arkadaşlarım annemle muhabbet etmek için çalardı kapımızı. Herkes iyi olsun diye çabalardı. Bizi de böyle yetiştirdi. Her şeyin üstesinden iyilik ve sevgiyle geleceğimizi aşılardı bize. Ayaklarımın üstünde durmam için çok mücadele etti canım annem. Bugün burada yazı yazabiliyorsam en çok onun sayesinde. Çok teşekkür ederim Leyloş’um. Çok teşekkür ederim başta benim annem olduğun için. Çok teşekkür ederim hep arkamda durduğun için. Çok teşekkür ederim beni sevdiğin için. Bu hayata bir daha gelsem belki Büşra olmak istemem ama yine annemin kızı olmak isterim. Seni çok seviyorum. Toprak seni hiç incitmesin.
Yazar isteği, bugün hepiniz benim için annenize kocaman öpün ve sıkıca sarılın. Annelerimizin hiç üzülmemesi dileğiyle.