Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN) Genel Başkanı Ayhan Çivi, “Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu olarak hak ve emeğin sendikası olarak bir kez daha Taksim Meydanı’nda beraberiz. Yaklaşık 47 yıl önce bu meydanda hayatını kaybedenleri bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz” dedi.
Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN) ve beraberindeki heyet 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Taksim Meydanı’na çelenk bıraktı. HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, çelenk bırakılmasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“MÜLAKAT, LİYAKATİN BİR NUMARALI DÜŞMANIDIR”
Kamu çalışanlarının sendikal anlamda tercihlerinde özgürleştirilmesini talep ettiklerini belirten Başkan Çivi, “Emeği ve alın teriyle geçimini sağlayan, yaşamını sürdüren, yaşam mücadelesi veren bütün emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz. Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu olarak hak ve emeğin sendikası olarak bir kez daha Taksim Meydanı’nda beraberiz. Yaklaşık 47 yıl önce bu meydanda hayatını kaybedenleri bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz. Bu meydanda kamu çalışanlarının, memurların yaşadığı sıkıntıları ve HAKSEN’in taleplerini de sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Seçimler öncesinde tüm memurlara söz verilen 3600 ek göstergenin bir an önce düzenleme yapılarak birinci dereceye yükselen bütün memurlara verilmesini özellikle talep ediyoruz. Kamuda artık işlevini yitirmiş yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasını ve bu sınıfta görev yapan devlet memurlarının genel idari hizmetlere alınmasını istiyoruz. Kamuda mülakat demek torpil demektir. Mülakat, liyakatin bir numaralı düşmanıdır. Maalesef kamu kurumlarında yapılan görevli yükselme sınavlarında mülakatlar aracılığıyla pek çok personelin hakkı yenilmekte, görevde yükselmesi engellenmektedir. Yazılıda 90 alan bir memurun mülakatta 50 verilmek suretiyle görevde yükselme hakkı elinden alınmaktadır. Dolayısıyla daha önce söz verildiği gibi kamuda mülakatların kaldırılmasını istiyoruz. Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“SENDİKAL HAKLARIMIZIN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Kamu çalışanlarının ücret ve bordro mahkumu olduğunu ifade eden Çivi, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Kamu çalışanları daha maaşlarını almadan vergileri kesilir. Ancak Temmuz ayındaki maaş zammı vergi diliminden dolayı ceplerinden tekrar alınıyor. Bu nedenle vergi dilimlerinin yüzde 15 ile sabitlenerek en azından bir nebze olsun nefes almaları sağlanmalıdır. Devlet memurları yaklaşık 21 yıldır ıslak imzalı evraklarla sendikal işlemlerini yapıyorlar. Halbuki işçilerimiz 2012 yılından beri e-devlet sistemi üzerinden sendikal işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar.
Kamuda maalesef bu ıslak imzalı formlarla yapılması, kamu yöneticilerinin sendikal haklarımıza müdahale etmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla Çalışma Bakanlığı’nın mevcut olan sistemi üzerine memur sendikaları da eklenerek kamu görevlilerinin sendikal anlamda tercihlerinde özgürleştirilmesini talep ediyoruz. Bildiğiniz gibi memur sendikalarına iki defa baraj getirildi. Her ikisi de yargıdan döndü. Dolayısıyla biz barajsız hatta grev ve toplu sözleşmeli sendikal haklarımızın verilmesini istiyoruz.
“KAMUDA ÖZEL GÜVENLİK DİYE BİR ÜNVAN YOKTUR”
Koruma ve güvenlik görevlilerine haklarının verilmesi yönünde de çağrıda bulunan Çivi, “Özellikle kamuda görev yapan koruma ve güvenlik görevlileri var. Şu anda ben onları temsilen, onların ricasıyla güvenlik kıyafetiyle bu açıklamayı yapıyorum. Kamuda özel güvenlik diye bir ünvan yoktur. Kamuda, koruma ve güvenlik görevlisi ünvanı vardır. Yani kamu görevlisi herhangi bir özel sektördeki güvenlikçi ile aynı statüde değildir. Dolayısıyla kamuflajlarının da mali ve özlük haklarının da tabi olduğu mevzuatın da mutlaka yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Özellikle belirtiyorum ki koruma ve güvenlik görevlilerine yıpranma hakkı verilerek yaptıkları hizmete karşı emeklerinin karşılığı verilmelidir” şeklinde konuştu.
“GAZZE’DEKİ EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİ DE ANIYORUZ”
İsrail’in Filistin’de soykırım yaptığını ve bunun bir an önce durdurulması gerektiğini de belirten Çivi, “Şu anda Filistin’de, Gazze’de İsrail tarafından adeta soykırım yapılıyor. Biz her zaman olduğu gibi mazlumdan, insan haklarından yanayız. Dolayısıyla Filistin’de İsrail’in bu saldırılarının bir an önce durdurulmasını, tüm dünyanın seyirci olmaktan çıkıp bu sürece müdahale etmesini istiyoruz. Filistinli kardeşlerimizin de yanındayız. Gazze’deki emekçi kardeşlerimizi de anıyoruz” ifadelerini kullandı.