İltihaplı eklem romatizması, sağlık kuruluşlarına başvuran hastaları en çok kaygılandıran hastalık grupları arasında yer alıyor. Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. İrfan Berber, “Kişiler; kireçlenme ve diğer eklem sorunlarını sıkça iltihabi eklem romatizmasıyla karıştırıp endişeye kapılabiliyor” dedi.
Vücutta kas iskelet sisteminini oluşturan kemiklerin birbirine bağlandığı kısımlar, eklem olarak tanımlanır. Eklemler; kemik uçları arasındaki eklem sıvısı, eklem kapsülü, eklem etrafındaki kıkırdak yastıkçıklar ve kasların bağlandığı tendon kısımları gibi bileşenlerden oluşur. Her eklemde tüm bileşenler yoktur ya da örneğin kıkırdak yastıkçıklar gibi öğeler farklı eklemlerde farklı sayı ve yerleşimlerde olabilir. Genellikle 30’lu-40’lı yaşlarda başlayan iltihabi romatizmal hastalıklarda; eklem ağrısı başta olmak üzere, halsizlik, kas güçsüzlüğü, şişlikler, damar tıkanıklığı, ağız içi yaralar, ateş ve kilo kaybı gibi belirtiler görülüyor.
EN ÇOK SIRT AĞRISI VE KİREÇLENME ŞİKAYETLERİ GÖRÜLÜYOR
Vücutta eklemleri oluşturan bileşenlerin herhangi birinde meydana gelen yıpranma, yapısal bozulma, iltihaplanma ve zorlanmanın ağrıya sebep olabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Berber, “Sağlık kurumlarına başvuran hastaların yüzde 15’inde kas iskelet sistemine ait yakınma vardır. Bu hastaların yüzde 48’inde sırt ağrısı, yüzde 12’sinde yumuşak doku rahatsızlığı, yüzde 31 inde osteoartrit (kireçlenme), yüzde 9’unda inflamatuar (iltihaplı eklem romatizması) artrit vardır. Gelişmiş ülkelerde çalışamamanın en sık ikinci nedeni kas iskelet sistemi ağrılarıdır” dedi.
“EKLEMDE SADECE AĞRI OLMASI ATRALJİ OLARAK ADLANDIRILIR”
Eklemlerde görülen sorunları şöyle sınıflandıran Dr. Berber, “Bir eklemde sadece ağrı olması Atralji olarak adlandırılır. Eklemlerde kireçlenme (osteoartrit), kıkırdak yastıkçıkta iltihaplanma (bursit), kas bağlarında zorlanma/iltihaplanma (tendinit), mikrobik eklem enfeksiyonu, mekanik yaralanma, eklem aralığına yada etrafına yabancı madde birikimi(gut), romatizmal eklem iltihabı (romatoid artrit, sistemik lupus eritematozis, psöriatik artrit gibi) eklem ağrısı oluşumuna neden olur” diye konuştu.
HAREKET KISITLILIĞI VE EKLEMDE KİLİTLENME
“Hastalarda farklı sebeplerle oluşan anemi, vücutta enfeksiyon varlığı, dolaşım-solunum yetmezliği, psikolojik sebepler eklem ağrısı oluşmasına neden olur ancak artrit yapmaz” diyen Dr. Berber, “Yakınmaların 4-6 haftadan uzun ya da kısa olmasına göre eklem ağrısı akut veya kronik olarak ayrılır. Hastanın sorgulanması esnasında ağrı yanında sabahları eklemi hareket ettirmedeki zorlanma durumu, hareket kısıtlılığı, eklem hareketinde eklemden ses gelmesi, eklemlerde kilitlenme, şekil bozukluğu varlığı ve artrit bulguları olup olmadığı kontrol edilir. Hastanın hikâyesi ve muayenesi tanı koymada yüzde 70 oranına varan tanı koyma gücüne sahiptir” ifadelerini kullandı.
BU BELİRTİLERE DİKKAT EDİN
Sağlık kurumuna başvuran hastaların en çok öğrenmek istediği ve kaygılandığı hastalık grubunun iltihaplı eklem romatizması olduğunu vurgulayan Dr. Berber, “Eklem ağrılarıyla halsizlik, yaygın kas ağrısı, kas güçsüzlüğü, ekstremite şişliği, tekrarlayan damar tıkanmaları(tromboz), tekrarlayan düşük şeklinde bebek kayıpları, deri döküntüsü, üveit(göz damar tabakası iltihabı), ağız-göz kuruluğu, ağız içi ve genital bölgede yaralar, tekrarlayan karın ağrıları, nedeni bilinmeyen ateş, kilo kaybı sıklıkla romatizmal hastalıklarda eklem ağrısına eşlik edebilir.
Romatizmal hastalıklarda genetik, yaş, cinsiyet durumuna göre farklı hastalıkların görülme sıklığı değişir. Kadın hastalarda SLE (sistemik lupus eritomatozis), RA (romatoid artrit), SS (sistemik skleroz), AS (ankilozan spondilit), PMR (polimyaljiya romatica) görülürken, gut ve reaktif artrit erkeklerde daha sıktır. Psöriatik artrit, enteropatik artrit ve pseudogut grubu hastalıklarsa her iki cinste eşit görülür” dedi.
50 YAŞ ÜZERİNDE KİREÇLENME İLE KARIŞTIRILABİLİR
Dr. Berber, “Toplumda, iltihabi romatizmal hastalıklar sıklıkla 30’lu-40’lı yaşlarda başlar ve multisistemik seyirlidir ancak görülme sıklığı diğer eklem ağrısı sebepleri içinde düşüktür. Sağlık kurumlarında eklem ağrısı ile gelen hastalar arasında 50 yaş üzerinde sıklıkla eklem kireçlenmesi (osteoartrit) ile karşılaşmaktayız. Eklem harabiyetine neden olduğundan hastalarımız tarafından iltihabi eklem romatizması ile sıklıkla karıştırılmaktadır.
Osteoartrit çalışmalara göre kadınları yüzde 11, erkekleri yüzde 7 oranında etkilemektedir. En sık tutulan eklem diz eklemi olup ülkemizde 50 yaş üstü kadınlarda diz problemlerinin yüzde 22’sini oluşturmaktadır. Bu hastalık genellikle mekanik, genetik ve biyokimyasal faktörlerin etkisi ile özellikle yük taşıyan eklemlerde progressif kıkırdak yıkımı, osteofit oluşumu, eklem kıkırdağı altında kireçlenme, eklem kapsülünde bir dizi yıkım reaksiyonu ile oluşur. Yaş, cinsiyet, obezite, genetik faktörler, kemik erimesi, travma, spor travmaları, mesleki zorlamalar, sigara, düzenli fiziksel aktivite eksikliği hastalığın görülme sıklığını etkiler” diye konuştu.
Ağrılar sonucu başvurulması gereken departmanlar hakkında Dr. Berber, “4 haftayı geçen, yaygın özellikle küçük eklemleri içine alan beraberinde halsizlik, ateş, yorgunluk gibi bulguların varlığında ilk başvurulacak sağlık departmanı iç hastalıkları kliniğidir. Diz, omuz gibi büyük tek eklemi ilgilendiren ağrılarda ise ortopedi kliniği ile değerlendirmeye başlamak uygundur. Her iki klinik de hikâye, fizik muayene, laboratuvar ve radyolojik değerlendirme ile eklem ağrısının uygun tanısını koyup tedavi planı belirleyecektir” dedi.