İkrar verip, ikrar alan, cana can katan, candan cana yol olan, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı değerli halk şairi Hacer Alioğlu-Yakuti ile birlikteyiz.
Öncelikle sizi tanıya bilir miyiz? Hacer Alioğlu – Yakuti kimdir?
Kastamonu-Devrekâni’de doğdum. Kitaplara olan tutkum küçük yaşlarda başladı, onları en yakın arkadaşım olarak gördüm. Büyüdüğüm evde dinlediği küçük radyo, onun sınırsız edebi yolculuğuna çıkmama neden oldu. Aşık Veysel radyo tiyatrosu, Köroğlu’nun hikayeleri vb gibi. Çocuk yaşlarda Anadolu’ya sevdası başladı.
‘Yakuti’ mahlasını kullanıyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı bir halk şairiyim. Eserlerim birçok yüksek lisans tezi, akademik çalışmalara konu olmuştur. Kocaeli Kadın Şair ve Yazarlar Platformu’ nun (Koşyaz) Kurucusu ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Kocaeli Şubesi’nde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktayım. Edebiyata gönül veren tüm edebiyat severlere destek olmakta, şiir atölyeleri düzenlemekteyim. İşin özü edebiyat yolunda gönüllü bir neferim. Ailemle birlikte Kocaeli Gebze’de ikamet etmekte ve burada çalışmalarıma devam etmekteyim.
Şimdiye kadar kaç eser verdiniz?
Yayınlanmış kitaplarım
- • Sıla Gülleri
- • Bir Gün Sahibini Bulur
- •İkrarın Mührü
Birçok antoloji ve dergi de eserlerim yayınlandı.
Yaşadığınız coğrafyanın edebi açıdan ruhunuzu besleme ve kaleminize olumlu etkisi var mı?
Yaşadığım coğrafya ruhumun parçası gibi 2007 yılında geldiğim ve halen yaşadığım yer bu manada bana çok şey kattı.
Çocukluğunuzda kitapla ilişkiniz nasıldı?
Çok fazla iyiydi elime geçen kitabı okurdum. Kitap olmazsa olmazımdı. Okul kütüphanesinde kitapların tamamını okumuştum.
Yazarken kendinize ait özel bir alanınız var mı? Yoksa her ortamda yazar mısınız?
Kendime ait özel alanım var ama benim yazıya geçmeden öncesi bir dem bir kurgu vaktim vardır. Bu oluşum da genelde yürüyerek hareket halinde olur. Saat zaman yoktur düşünceler zihnimde şekillenip kurgulanmaya başladığında eser oluşuma hazırdır.
Sizce yazarların toplumun şekillenmesin de etkileri var mıdır?
Kesinlikle var. Şair Ozan ve Yazarlar toplumun sesi ve kulağıdır.
Okur kitaplarınızı neden almalı?
Bu söz üzerine ben İkrarın Mührü kitabının önsözü ile cevap vermek istiyorum.
Anadolu topraklarının kökleri çok eskilere dayanır. Halkın yaşanmışlıkları mısralara dizilidir. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine… Her renk ayrı ayrı işlenmiştir; dirliğe, dostluğa, kardeşliğe. Dost meclislerinin eşiklerine varanlar kabul edilirler ikrar ile. Aynı sofrada bir olmak, can olmaktır mesele. Ahmet Yesevi’nin ilminden, Hünkâr Hacı Bektaşi Veli’nin erdeminden, Mevlana’nın tevazusundan, Yunus Emre’nin hoşgörüsünden beslenir şairlerimiz.
Soframız bir, yüreklerimiz tek, acılarımız ortaktır. Anadolu candır, canandır. Bu topraklarda hissedilenin, zikredenin vardığı tek yer sevdiğidir. İşte şairler tam da bu nokta da dururlar! Sözcüklerle kucaklarlar yaşadıkları halkı. Acılar, sancılar, kavuşmalar, dilekler, doğumlar, ölümleri dillendirirler. Nice nice yaşanmışlıklar gizlidir mısralarında. Onlar ölümsüzlüğe baş koyanlardır. Beden ölür, toprağa gömülür, ölümsüz olan eserleridir. Çünkü yaşamın her zerresinde ilmek ilmek işlenen, nesilden nesile aktarılması için yaşanmışlıkları kaleme dökülenlerdir.
Onlar saçlarına düşen akları yaşlanmak değil, yaş almak olarak tanılayanlardır. Edindikleri tüm tecrübeleri zamanın sonsuzluğunda, kundaktaki bebeğe aktarmak için mücadele edenlerdir. Onlar ikrar alan, ikrar verenlerdir. Ehlibeyit sevgisini yüreklerinin en derininde hissedenlerdir. Bundandır ki sözlerinin manaları derindir. ‘İkrarın Mührü’ dedik dostlar ‘İkrarın Mührü’ Cana can katan, candan cana yol olan Yakuti’nin eserine ‘İkrarın Mührü’adını verdik. Elbette bir nedeni ve bir o kadar da manası var. Ana rahminden doğarak aldığı nefesle, geldiği yaşa kadar kendini geliştirmiş, eserlerini emekle üretmiş, kadife sesinin tınısında seslendirmiş, ikrar verip, ikrar almıştır.
Birliğe, dirliğe, sevgiye kucak açmıştır. Yakuti daha ne destanlar ne kahramanlıklar dillendirecek. Emeğe, güzele, sevdaya dair. Kulak veren, can olan, yola yoldaş olan tüm canlara hürmet ve selametle…
Hacer Hanım bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizin gibi değerli bir Halk Şairini ve edebiyat insanını tanımaktan, konuk etmekten onur duyduk. Yolunuz açık okurlarınız bol olsun.
Yaptığınız bu çalışma ile değerli hissettirdiniz için çok teşekkür ediyorum Gülsen Hanım. Edebiyata verdiğiniz önem için sizleri tebrik ediyorum.
Sevgi ve Muhabbetle.
Edebiyat dolu günlerde tekrar görüşmek üzere…