2’nci Abdülhamid döneminde Galatasaray Karakolu’nun bulunduğu bölgede inşa edilen Hamidiye Çeşmesi, imar projeleri nedeniyle 1942 yılında yerinden alınarak Galatasaray Lisesi yakınlarındaki bir duvarına monte edildi.
Beyoğlu’ndaki Hamidiye Çeşmesi, 2’nci Abdülhamit’in tahta çıkışının 25’inci yıl dönümünde Galatasaray Karakolu’nun bulunduğu bölgede inşa edildi. Çeşme imar projeleri nedeniyle 1942 yılında yerinden alınarak Galatasaray Lisesi’nin yakınlarındaki bir duvarın önüne yerleştirildi. Yaklaşık 30 yıldır ise demir kafesle korunuyordu. Bakımsızlığı dikkat çeken çeşmenin önü de motosikletlilerin park yeri haline gelmişti. Tarihi çeşme demir kafesten çıkarıldı, İBB Miras ekipleri tarafından restore edildi. Çeşmenin harabe görüntüsünden eser kalmadı.
“İNSANLARIN FAYDASINA TEKRAR KAVUŞACAK”
Tarihçi Selçuk Eracun, çeşmenin tarihi hakkında bilgi vererek, “Bu çeşmenin orijinal yeri buraya ait değil. Daha evvel Galatasaray Karakolu bünyesinde bulunan çeşme, 1942 senesinde nakledilerek buraya gelmiş. Karakol zaten buraya çok yakın bir konumda bulunuyor. İstanbul’da yapılan imar faaliyetlerinden dolayı çeşmenin yeri değişiyor. Çeşme 1318 tarihli bir yazıyla, Sultan Abdülhamid döneminde, yani 1900’lü yılların başında Hamidiye çeşme su yollarının inşasıyla beraber, kente temiz su getirmek, kentteki insanların temiz suya kavuşmasını kolaylaştırmak açısından yapılan su yollarının bir çeşmesi olması ihtimali yüksek. Bu çeşmede, gene o klasik Osmanlı sanatının biraz daha neoklasik dediğimiz, batı etkisiyle C ve S kıvrımlarının bir arada buluştuğu bir tarzda yapılmış aynalı, başlıklı ve altındaki kurnasıyla beraber mermerden ima edilmiş hoş bir yapı.
Son dönemde yapılan bu restorasyon çalışmasıyla aslında üzerinde bulunan parmaklıklar söküldü. Çeşmeyi saran ağaçlar, sarmaşık dalları temizlenmiş oldu. Çevre koşullarından çok etkilenen bir yapı. Rampada olması, egzoz gazlarına daha fazla maruz kalması, kolaylıkla karalayabiliyor. Yapılan son restorasyon tamamlanmış değil. İSKİ tarafından su tesisi bağlandıktan sonra çeşmesi takılarak insanların faydasına tekrar kavuşacak diye düşünüyorum” dedi.
“YOLDAN GEÇENLER BURAYI BİR ÇÖPLÜK GİBİ KULLANABİLİYORDU”
Selçuk Eracun, “Burada parmaklık varken de yoldan geçenler burayı bir çöplük gibi kullanabiliyordu. Parmaklıkların arasında boş pet şişelerini atabiliyorlardı. Temizlendikten sonra bu kesildi ama şu anda da bu motosikletlerin buraya park edilmesi yine halkın çeşmeye ulaşmasını zorlaştırıyor. Bir an önce çözüme kavuşması lazım, bunlara bir yer gösterilerek, gerektiğinde ceza uygulanarak bu işlemin sonlandırılması gerekir” dedi.