Kahramanmaraş’ta 44 kişinin öldüğü Said Bey Sites’nin depremde yıkılmasıyla ilgili 3’ü tutuklu 6 sanığın, bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan 22 yıl 5 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada mahkeme heyeti, dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremde yıkılarak 44 kişinin hayatını kaybettiği 2 bloklu Said Bey Sitesi davasında 32’kinci duruşma görüldü. Kahramanmaraş 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar sanık şantiye şefleri Murat Kaş (39) Halil İbrahim Us (34), tutuklu yapı denetim şirketi sahibi Halil Yıldız (55) ile ölenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu müteahhit Hasan Çam (53) ile statik proje ve uygulama denetim görevlisi Yavuz Kaygısız (55), duruşmaya tutuklu bulundukları cezaevlerinden, tutuksuz yapı denetim şirketi kontrol elemanı Melike Yıldız (33) ise yaşadığı şehirdeki adliyeden SEGBİS sistemiyle katıldı.
‘ZEMİNİN DURUMU BİLDİRİLSEYDİ BİNAYI HİÇ YAPMAZDIK’
Duruşma, tanıkların dinlenmesiyle başladı. Daha sonra sanıklar savunmalarını yaptı. Müteahhit Hasan Çam savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi. Marketçilik yapan, para vererek iş yaptıran bir iş insanı olduğunu belirten Çam, “İller Bankası 2011 yılında bina yaptığımız yerde zemin etüt çalışması yapmış ve burasının birinci derece tarım arazisi olduğu belirtilmiş. Araziye bir yapı yapılmasını zemin iyileştirme çalıştırmaları ardından zemin artı iki, toplam üç katlı bina yapılabilir diye rapor hazırlamış. Daha sonra burası nasıl olur da imara açılır ben bunu anlayamıyorum.
İmar planını hazırlayan ilgili kurum İller Bankası tarafından hazırlanan raporu dikkate almamış. Biz bu binayı yaparken zeminin durumu bildirilseydi gerekli güçlendirmelerin ardından ona göre yapar veya binayı hiç yapmazdık. Burada benim de yakınlarım hayatını kaybetti. Bu alan imara açılırken tarafımıza bildirilmedi. Ben milyon dolarlık yatırım yapıyorum ve malzemeden çalma, çürük yapma gibi bir şansım yok. Bir iş insanı olarak sadece malzemeleri aldım ve inşaat ile bir alakam olmadı. Ben nasıl suçlu olabilirim. Geniş bir kitleye istihdam sağlayan bir insan olarak işlerimin başına geçmem lazım” diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan Yavuz Kaygısız da zemin etüdünün raporunun yanlış olduğunu belirterek, “Bize verilen ruhsat buraya 9 katlı bina yapılabilir şeklinde fakat zemin kötü ve yanlış olduğu için büyük bir sıkıntı yaşandı. Bu yanlışlığa sebep olanlardan ve dikkate almayan tüm yetkisi bulunanlardan şikayetçiyim. Zemin etüt raporu yanlış olduğu için en büyük yanlış en başta yapıldı. AFAD tarafından açıklanan verilere göre de Kahramanmaraş’ta tarihte görülmeyen arka arkaya 3 büyük deprem yaşandı. Bunun da dikkate alınmasını talep ediyorum” dedi.
‘KAROT ÖRNEKLERİ YANLIŞ’
Yapı denetim şirketi sahibi Halil Yıldız da denetimleri mevzuata uygun bir şekilde yaptığını kaydederek kendisini şöyle savundu:
“Depremde yıkılan binanın denetimini yüzde 80 civarında, denetim işini bıraktım. İşimi eksiksiz yaptığım seviye tespit tutanaklarıyla kayıt altına alınmıştır. İşlerimi usule uygun yaptığımı göstermektedir. Kaba inşaat sırasındaki karot ve yaş numune sonuçları da bunu ortaya koymaktadır. Alınan numuneler C30 standardının çok üzerindedir.
Depremde yıkılmış bir binadan alınan karot örnekleri yanlış. Yıkılmış bir binadaki yapısal elaman olan kolon, perde ve kirişten alınan örnekler standart kapsamını kapsamayacağı açıkça belirtilmiştir. Sağlıksız bilirkişi raporları nedeniyle 15 aydır cezaevindeyim. Delillerin yeni bir bilirkişi heyeti tarafından değerlendirilmesini talep ediyorum. Depremden önce alınan numunelerin dikkate alınmasını talep ediyorum. Karot numunelerini alan bilirkişi heyetinden de şikayetçiyim.”
DOSYA YENİ BİR BİLİRKİŞİYE GİDECEK
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine gönderilip, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı 9 Temmuz’a erteledi.
Sitede babası annesi, kardeşi ve dedesini kaybeden Tuba Erdemoğlu, diğer ölenlerin yakınlarıyla birlikte adliye önünde açıklama yaptı. Erdemoğlu, yaptıkları araştırmada Said Bey Sitesi’yle ilgili birçok usulsüzlük tespit ettiklerini, bunu da yaptıkları suç duyurusuyla yargıya taşıdıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“KTÜ ve İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nden ve bilirkişi raporlarından, inşaata yapı ruhsatı olmadan kaçak başlanıldığı ve bu sürece kadar denetime tabi tutulmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Öyle ki aynı usulsüzlüğün zemin etüt onayı verilmesi ve statik onay tarihi için de yapıldığını öğreniyoruz. Resmi onay alınmadan bu işlemlerin yapıldığı, kaç katın çıkarıldığı, Ankara İMO’nun çalışmaları neticesinde Google Earth görüntülerinden tespit edilmiştir.
Resmi onaydan 2,5 ay önce başlayan bu usulsüz çalışmalar, Dulkadiroğlu Belediyesi’nin yalnızca 400 metre ilerisinde yapılıyor. Buna karşın belediye hiçbir müdahalede bulunmuyor. Ceza kesmiyor. Yaptırım uygulayıp inşaatı durdurma kararı almıyor. Dost ahbap ilişkisi içerisinde kaçak yapıya göz yumuluyor. Bu hususta, yapılan usulsüzlüklere sessiz kalan Dulkadiroğlu Belediyesi ve bir önceki dönem belediye başkanı Necati Okay Hakkında, elimizdeki delil ve görsellerle şikayetçi ve davacı olduk. 44 kişinin yaşamını yitirmesinde şu anki sanıklar kadar onlar da suçludur bizim gözümüzde.”