Bahçeşehir Üniversitesi Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, yapay zeka temelli inovasyon dalgasının geleceğin ekonomisinde dönüşüme yol açacağını söyledi.
Bahçeşehir Üniversitesi Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde Kemerburgaz’daki Future Campus’te iki gün boyunca gerçekleştirilen Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi, akademi ile birçok sektörü bir araya getirdi. Binlerce kişinin katıldığı zirvede, yapay zekanın (AI) gelecekteki yol haritası çizildi.
Türkiye ve MENA bölgesinin en kapsamlı yapay zeka zirvesinin çıktılarının önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren BAU Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “Geleceğin ekonomik dönüşümü, yapay zekanın sürüklediği inovasyon dalgasıyla şekilleniyor. Önümüzdeki on yıl içinde AI ekonomisinin yirmi kat büyümesi, birçok analistin öngördüğü bir senaryo. Bu, sadece bir tahmin olmakla kalmayıp AI teknolojilerinin şimdiden endüstrileri nasıl dönüştürdüğüne ve iş modellerini nasıl yeniden tanımladığına dair güçlü göstergelerle destekleniyor. AI’nin ekonomik potansiyeli, otomasyondan veri analitiğine, kişiselleştirilmiş tüketici deneyimlerinden akıllı şehir çözümlerine kadar geniş bir yelpazede kendini gösteriyor. Şirketlerin verimliliğini artırıyor, yeni gelir akışları yaratıyor ve rekabet avantajı sağlıyor. Araştırmalara göre, yapay zekanın işletmelere sağladığı ek değer 2022 yılında 3.4 trilyon doları buldu ve bu rakamın her yıl artarak devam etmesi bekleniyor” dedi.
EKONOMİNİN YAPI TAŞLARI DEĞİŞEBİLİR
Zirvenin düzenleyici komite başkanlığını da yapan Şenel, “Veri, yapay zeka ekonomisinin büyüme potansiyelini tetikleyen ana faktörlerden biridir. Büyük veri setlerini analiz etme ve bunlardan anlamlı iç görüler çıkarma kapasitesi, yapay zekayı güçlü bir araç haline getiriyor. AI, bu verileri kullanarak iş süreçlerini iyileştiriyor, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunuyor ve böylece tüketici memnuniyetini ve sadakatini artırıyor. Pek çok ekonomist ve sektör analisti, yapay zekanın ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin, internetin ilk ortaya çıktığı döneme benzer bir etki yaratabileceğini öngörüyor. Yapay zekanın getireceği dönüşüm, iş modellerini ve tüketici beklentilerini yeniden şekillendirerek, ekonominin yapı taşlarını değiştirme potansiyeline sahip” diye konuştu.
EKONOMİK REFAHIN ARTIŞINI TETİKLEYECEK
Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Ancak bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi olarak görülebilir, zira AI teknolojileri dünya genelinde ekonomik katma değeri artıran anahtar bir rol oynayacak. Sonuç olarak, yapay zeka ekonomisinin önümüzdeki on yılda beklenen büyümesi, dünya genelinde ve Türkiye’de ekonomik dönüşümlere zemin hazırlayacak ve yeni iş alanları, sektörel iyileşmeler ve genel ekonomik refahın artışını tetikleyecektir. Bu potansiyeli tam olarak gerçekleştirmek için, ilgili tüm tarafların, hükümetler, iş dünyası, akademi ve sivil toplum – etkin bir iş birliği ve koordinasyon içinde hareket etmeleri gerekmektedir” dedi.