Diyarbakır mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kapımız teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Diyarbakır’da düzenlediği seçim mitingine katılmak için kente geldi. İstasyon Meydanı’ndaki mitinge Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, milletvekilleri ile belediye başkan adayları da katıldı.
Kalabalığı Kürtçe selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda 70 bin kişinin olduğunu belirterek, “Bölgede İslam’a kapılarını ilk açan şehir Diyarbakır’la aynı sevdaya, aynı medeniyete, aynı geçmişe mensup olmaktan dolayı iftihar duyuyorum. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde Diyarbakır’da hem milletvekilliğinde hem cumhurbaşkanlığında arzu ettiğimiz oy oranların ulaşamadık. Ancak seçim sonuçlarının sizin de içinize sinmediğine inanıyorum.
İşte bu alan onu söylüyor. Diyarbakır’da bu kardeşinize yüzde 28,5 ve tek parti faşizminin bugünkü temsilcisi CHP adayına yüzde 71,5 oy çıkmışsa durup üzerinde mutlaka düşünmemiz lazım. Diyarbakır halkının iradesini götürüp siyasetten emekli olan CHP adayına payende yapanların hangi projenin parçası olduğu açık değil mi? Bugün aynı oyunu İstanbul’da, Mersin’de yine oynuyorlar” diye konuştu.
‘BİRİLERİNİN İHTİRASLARI UĞRUNA KİRLİ PAZARLIKLAR VAR’
Kent uzlaşısı adı altında kirli bir ittifak kurulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bavul bavul dolarlar, bavul bavul eurolar, bu paralar nereden gelip, nereye gidiyor? Hangi şirketler bunları paylaşıyor? Böyle bir yerde ilkeli bir ittifaktan söz edilebilir mi? Tek sermayesi sizlerin oyları olan DEM, benim Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır. Dikkat ederseniz bu pazarlıkta siyasi kazanım, eser ve hizmet derdi yok. Seçmenin fikrini, zikrini merak eden kimse de yok.
Sadece birilerinin ihtirasları uğruna yapılan kirli pazarlıklar var. Öyle ki bizim yaptığımız reformları beğenmeyip ortalığı ayağa kaldıranlar, CHP’li yöneticilerin buram buram faşizm kokan açıklamaları karşısında süt dökmüş kedi misali seslerini çıkarmıyorlar. Kendi seçmenlerinin çiğnenen haysiyetlerini savunacak iki cümle dahi kuramıyorlar. Açık ve net söylüyorum; Kürt kardeşlerim böyle bir aşağılanmayı, hakareti, bu şekilde yok sayılmayı asla hak etmiyor” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE ZÜBÜK SİYASETİNİN ACISINI ÇOK ÇEKTİ’
Türkiye’nin, geçmişte omurgasızlığın, istismarın, riyakarlığın sembolü ‘Zübük’ siyasetinin acısını çok çektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Sizi güya ağaların, şeyhlerin, derebeylerin, devlet zulmünden kurtarma vaadiyle, demokratik siyaset palavralarıyla oylarınıza ipotek koydular. Şimdi bu ipoteği tahsile koyarak, aslında tek parti faşisti CHP’den ve onun hastalıklı uzantılarından bir farkları olmadığını gösterdiler. Şu soruma bütün Kürt kardeşlerim ellerini vicdanlarına koyarak cevap versin. Diyarbakır, huzuru da, özgürlüğü de yatırımı da hizmeti de refahı da AK Parti döneminde görmedi mi? Onlar sizin iradenizle seçtiğini belediye başkanlarını dağdan getirdikleri teröristlere mahzenlerde tokatlatılırken, biz altyapısı ve üstyapısıyla Diyarbakır’ı bölgesinin yıldızı haline getirmek için uğraşmadık mı?
Onlar çukur eylemleriyle bu şehrin sembolü olan Sur’u mahvederken, biz kimsenin burnunu kanatmadan meseleyi bitirmenin ve ardından bölgeyi yeniden inşa etmenin mücadelesini vermedik mi? Onlar Diyarbakır cezaevinin edebiyatını yaparken, biz burayı şehrimize yakışır bir müze ve kültür merkezine dönüştürmedik mi? Onlar her evden bir cenaze çıkartarak kan siyaseti yaparken, biz evlatlarımızı yaşatmak, eğitimiyle, istihdamıyla hayata bağlamak için çırpınmadık mı? Onlar yolların altına mayın döşeyerek tuzak kurarken, biz açtığımız yollarla, inşa ettiğimiz tesisler, şehirlerimizi kalkındıracak yatırımları hayata geçirmedik mi?
Onlar ülke ve millet düşmanı ne kadar marjinal varsa Diyarbakır’a getirip propaganda peşinde koşarken, Diyarbakır annelerinin yavrularını bunlar dağa kaçırırken, biz sadece sizlerin kalbinin kazanmanın yolunu aramadık mı? Onlar baskıyla tehditle şiddet kullanarak, can alarak iradenizi gasp ederken biz hak ve özgürlükleri genişleten sessiz devrimlerle eşi benzeri görülmemiş reformlarla demokrasiyi güçlendirmedik mi? Bu örnekleri saatlerce saymak mümkün. Bu söylediklerimizde eksik, hata, yanlış varsa dilediğiniz tasarrufu yapma hakkına sahipsiniz. Ancak bu söylediklerimiz doğruysa gelin yeni bir dönemin kapılarını birlikte aralayalım. Gelin el ele, gönül gönüle verip ‘Türkiye Yüzyılı’nı beraber inşa edelim. 31 Mart seçimlerinde burada partiler yarışmıyor.
Burada yarışan eser ve hizmet siyasetiyle istismar ve pazarlık siyasetidir. Milli çıkarlarımızı savunurken, kimin kuyruğuna bassak hemen soluğu PKK’nın yanında alıyor. Biz DEAŞ denen emperyalist kuklasına zaten göz açtıramıyoruz. Hamdolsun PKK’yı da sınırlarımız içinde kıpırdayamaz, eylem yapamaz hale getirdik. Sınırlarımızın ötesini de adım adım kontrol altına alıyoruz. Çevremizdeki ülkelerin çoğu kan ve ateş çemberinde kıvranırken, bizim güvenliğimiz, refahımızı bozmaya çalışanlara asla eyvallah etmedik. Kürt kardeşlerimin toparlanıp, iradeleri üzerindeki ipotekleri parçalayıp atmasını bekliyorum. Burada şunu açıkça belirtmek isterim.”
‘TERÖRÜN HER ÇEŞİDİNE MESAFE KOYAN HERKES OTURUR KONUŞURUZ’
Siyasetin millete hizmet etmek, ülkenin sorunlarına diyalog yoluyla çözüm bulmak için yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Biz zihni özgür, vicdanı özgür, ahlakı kamil herkesle oturur konuşuruz. Emperyalistlere kuklalık etmeyen herkesle oturur konuşuruz. Terörün her çeşidine mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz. Kendi ülkesi ve milleti için dertlenen herkesle oturur konuşuruz. Milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne devletimizin bekasına saygı duyan herkesle oturur konuşuruz. Ülkenin kazanımlarıyla gururlanacak, sevinçleriyle övünecek, kayıplarıyla üzülecek herkesle oturur konuşuruz. ‘Türkiye Yüzyılı’nda bizimle birlikte yol yürümek isteyen herkesle oturur konuşuruz.
Bu ülkede, 85 milyonun huzuru, esenliği bir şey yapılacaksa şimdi hemen yapılmalıdır. Türkiye’ye 40 yıl boyunca bedel ödetildi. Bir 40 yılda daha buna tahammüllümüz yoktur. Yaşadığımız ortak acıların ardından bu tehdidi bertaraf ettik. Artık ülkemizi bu yükten sadece güvenlik açısında değil, diğer tüm boyutlarıyla tamamen kurtarma vaktidir. Bunun için ipleri başkalarının elinde olmayan, kirli çıkar ilişkilerinin içinde kaybolup gitmemiş herkesle oturur konuşuruz. Elbette herkesle her şeyi konuşmaya varız. Ancak kapımız teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır.
Milletvekili listesini, belediye başkan adayı listesini, meclis üyesi listesini, genel merkez yönetimi listesini terör örgütünün belirlediği parti, parti olmaz. Bunları belirleyecek olan, emekleri ve oylarıyla partiyi var eden yaşatan tabanıdır seçmenidir. İnsanımızın, sorunlarını çözme dertlerine derman olma yaralarını sarma yönünde çaba göstermeyenin siyasetinden kimseye hayır gelmez. Dünyadaki tüm sapkın akımları Kürt kardeşlerimin iradesinin üzerinden başımıza musallat etmelerinin hiçbirimize faydası yok. Kürt kardeşlerimizi bu çarpık siyasetin mezesi haline getirmek için sergiledikleri oyunu ibretle takip ediyoruz. Son 21 yılda attığımız her demokratik adımı engellemek için karşımıza dikilen CHP’yi utanmadan Kürt kardeşlerimize umut diye pazarlıyorlar.
Bu coğrafyaya yakın zamanda gördüğü en büyük acıları yaşatan tek parti faşisti CHP’yi allayıp pullayıp size dayatıyorlar. Bunların hangi çıkarların temsilcisi olduğunu anlatmaya bavulları dolusu para görüntüleri herhalde yeterlidir. İstanbul’da ne kadar marjinal ideoloji mensubu varsa, hepsini getirip başına patron yapanlarla artık gidilecek bir yol kalmadığına inanıyorum. İnşallah 31 Mart, Kürt kardeşlerimizin tüm tasallutlardan kurtulup, özgür iradeleriyle kendilerini ve şehirlerinin geleceğine karar verecekleri bir dönüm noktası olacaktır. Diyarbakır’la birlikte Türkiye haritasının tamamının Cumhur İttifakı’nın renkleriyle boyamaya var mıyız?”
‘21 YILDA 265 MİLYAR LİRAYI AŞKIN YATIRIM YAPTIK’
21 yılda Diyarbakır’a 265 milyar lirayı aşkın yatırım yaptıkların kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitimde şehrimize 6 bin 667 adet yeni derslik kazandırdık. Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 6 bin 140’a çıkardık. 33 bin kişilik Diyarbakır Stadyumu, Dicle Üniversitesi kampüsü içerisinde 2 bin kişi kapasiteli kız öğrenci yurdu yaptık. Bağlar’da bin kişi kapasiteli kapalı yüzme havuzu salonunun yapımına devam ediyoruz. Diyarbakırlı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 29 milyar lira kaynak aktardık. Sağlıkta 320 yataklı Diyarbakır kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesiyle birlikte toplam 1442 yataklı 21 hastanenin de aralarında olduğu 58 sağlık tesisinin tamamlayıp hizmete sunduk.
Kayapınar’da bin yataklı şehir hastanemizle birlikte toplam 10 adet sağlık tesisimizin inşası sürüyor. TOKİ vasıtasıyla toplam 19 bin 82 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 8 bin 872 konutun yapımına devam ediyoruz. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde yıkılan evleri süratle inşa edip, hak sahiplerine teslim etmeye başladık. Diyarbakır’da yaklaşık 10 milyon metrekare alanda kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyoruz. Toplam 15 tarihi köprünün restorasyonunu tamamladık. Elazığ- Diyarbakır hızlı tren hattıyla ilgili etüt ve proje çalışmaları sürüyor.
Yıllık 5 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası kazandırdığımız havalimanımızın yolcu trafiği 211 binden 2 milyonun üzerine çıktı. Şehrimize 5 baraj 3 içme suyu tesisi, 60 taşkın koruma tesisi ve 11 sulama tesisi yaptık. İnşa ettiğimiz sulama projeleriyle 591 bin dekar zirai araziyi sulamaya açarak çiftçilerimize yaklaşık 4,5 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. Silvan Barajı ile birlikte 4 barajımızın inşası sürüyor. Son 21 yılda Diyarbakırlı çiftçilerimize 107 milyar tarımsal hibe desteği verdik. Enerjide 277 bin abonesi olan Diyarbakır’ın 13 ilçesine doğal gaz arzını sağladık.
Önümüzdeki dönem Kocaköy ve Kulp’a da doğal gaz arzı sağlamayı arzuluyoruz. Allah’ın izniyle 31 Mart’tan bunlara belediyelerimizle iş birliği içerisinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz. Bu kardeşiniz, Cumhurbaşkanınız olarak sizin hizmetkarınız, bütün bakan arkadaşlarımızla beraber sizin hizmetkarınız olarak Diyarbakır’a yatırımlarımızla her şeyimizle bugüne kadar nasıl hizmet verdiysek bundan sonra da aynen devam edeceğiz” dedi.