Taksici cinayetinde gerekçeli karar açıklandı. Suçlular beraat ederse adalet hüküm giyer’ cümlesinden yola çıkarak dosyadaki delillerle hüküm kurulduğu vurgulandı.
Olay, 1 Şubat’ta saat 03.30 sıralarında, Gaziemir ilçesinde meydana geldi. Maskeli ve kapüşonlu Delil Aysal, evli ve 2 çocuk babası Oğuz Erge’nin kullandığı taksiye bindi. Bir süre taksiyi çeşitli adreslere dolaştıran Aysal, ineceğini söyleyip cebinden para alır gibi yaparak, yanındaki tabancayı çıkardı. Aysal, tabancayla ateş edip taksici Erge’yi yaraladı. Ardından taksiyi ve şoförün cebini karıştıran Aysal, Erge’nin kulaklık ve cep telefonunu gasbedip kaçtı. Silah sesini duyanların ihbarıyla, olay yerine gelen sağlık ekipleri, Erge’yi, ambulansla İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı.
Tedaviye alınan Oğuz Erge, kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, taksinin araç kamerasıyla bölgedeki yaklaşık 70 güvenlik kamerasından görüntü inceledi. İzlenen toplam 110 saatlik görüntüden şüphelinin Delil Aysal olduğu tespit edilip, olayın ertesi günü saklandığı evde yakalandı. Gözaltına alınan Aysal, polisteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
ARAÇ KAMERASI KAYDETTİ
Olay anını anbean kaydeden araç kamerasının görüntüsünde, cebinden para çıkarır gibi yapan Delil Aysal’ın tabancayla ateş edip vurduğu taksi şoförü Erge’nin, yan koltuğa devrilip hareketsiz kalması yer aldı. Aysal’ın tabancayla yaraladığı Erge’ye tokat atıp, üzerinde ve takside bir şeyler aradıktan sonra kaçtığı görüldü.
Hazırlanan iddianamede ise Aysal için, ‘Nitelikli kasten öldürme’, ‘Nitelikli yağma’ ve ‘Ruhsatsız silah taşıma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 16 Şubat’ta Delil Aysal’ın yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada taksideki araç kamera görüntülerini kabul eden Aysal, ancak sesle oynandığını öne sürerek, “Çünkü, taksiciye ‘Kimseye güvenme’ demedim. Psikolojik sıkıntılarım var. Bu nedenle hastanede de yattım. Olay gecesi uyuşturucu hap ve alkol kullanmıştım. Silahta 5 kurşun vardı. 3’ünü taksi şoföründe, 2’sini de havaya ateş ederek kullandım. Pişman oldum” dedi. 2’nci duruşma beklenirken; Aysal’ın Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden cezai ehliyetinin tam olduğu yönündeki karar da mahkemeye ulaştı.
SON SÖZÜ ‘BİLMİYORUM’ OLMUŞ
8 Mart’ta davanın 2’nci duruşması görüldü. Mahkeme başkanı, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden sanık Delil Aysal’ın cezai sorumluluğunun tam olduğuna ilişkin hazırlanan raporun kendilerine ulaştığını belirtti. İlk olarak dinlenen tanık Ö.K., olay gecesi birkaç kez silah sesi duyduğunu belirterek, “Taksicinin önce bıçaklandığını sandım, sonra silahla vurulduğunu gördüm. Biz vatandaşlık görevimizi yaptık. Hava çok soğuktu. Halen aynı olayı yaşıyorum. Yaralıyı kaldırdığımızda ‘Sana ne oldu’ diye sorduk. Şoför koltuğuna oturdu. ‘Bir şey mi oldu’ deyince, son sözü ‘Bilmiyorum’ oldu” diye konuştu.
Tanık M.Y.K. de gece silah sesi duyduğunu belirterek, dışarı çıkınca taksiciyi yerde gördüğünü ve polisi aradığını belirtti.
CEZASINDA İNDİRİM YAPILMADI
Daha sonra duruşma savcısı Bekir Şahiner, esas hakkındaki mütalaasını açıklayıp, sanığa, iddianamede istenen suçlardan indirim yapılmadan en ağır cezanın verilmesini talep etti. Son sözü verilen tutuklu sanık Aysal ise mütalaaya ilişkin söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme başkanı, kararını açıklayıp, sanık Delil Aysal’ı ‘Nitelikli öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘Nitelikli yağma’ suçundan 14 yıl 10 ay ve ‘Ruhsatsız silah taşıma’ suçundan da 2 yıl 10 ay olmak üzere toplam 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme başkanı, Aysal’a verilen cezalarda indirim yapmadıklarını aktardı.
Davayla ilgili 16 sayfalık gerekçeli karar açıklandı. Olayda kullanılan silahın sanığın evindeki banyoda tavan arasında, Delil Aysal’ın taksisinden aldığı boş kovanların da mutfakta çöp kovasında bulunduğu aktarıldı. Mahkeme heyeti kararında sanığın baştan itibaren yüzünü maskeyle gizlemek, başını kapüşon ile kapatmak suretiyle üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancanın şarjörüne 3 mermi koymak ve maktulün sırt kısmına gelecek şekilde yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak için ‘öldürmek’ kastıyla ateş ettiğine vurgu yaptı.
Sanığın eylemi gerçekleştirmekteki amacının ‘yağma’ suçunu işlemek olduğu belirtilerek, “Bu olaydan sonra ortaya çıkan görüntü ve ses kayıtları sanığın olayın başlangıcından itibaren ‘yağma’ suçunu işlemek amacıyla hareket ettiğinin kabulünü gerektirmektedir. Ayrıca sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemiştir. Yargılamada amacın mutlak gerçeklik değil, mutlak gerçekliğe olabildiğince yaklaşmak umuduyla maddi gerçeklik olduğu bilinerek, başkaca araştırma yapılmasının davanın esasına etki etmeyeceği gibi usul ekonomisine de uygun düşmeyeceği anlaşılmış ve başkaca araştırma yapılmamıştır. ‘Suçlular beraat ederse adalet hüküm giyer’ cümlesinden yola çıkarak dosyadaki delillerle hüküm kurulmuştur” denildi.
Sanıkta eylemi sonrası herhangi bir pişmanlık görülmemesi nedeniyle indirim uygulanmadığı da gerekçeli kararda yer aldı.