İkili ilişkiler ve kişisel gelişim alanında eğitimler veren yazar Feza Karakaş, ‘Sevgi Projesi’ isimli yeni kitabında dürüst ve açık iletişim kurmanın ilişkiyi güçlendirdiğini belirterek, uzun evliliklerin sırrını paylaştı.
‘Mutluluk Projesi’, ‘Her Şey Bizim İçin Oluyor’ ve ‘Özgürlük Projesi’ kitaplarından sonra son olarak ‘Sevgi Projesi’ kitabının da baskısının tamamlandığını duyuran yazar Feza Karakaş, “Son kitabımı okuyanlar, aşkın nasıl inşa edilebileceğini öğrenebilecek. Uzun vadeli ilişkileri sürdürmek için duygusal bağ, iletişim ve karşılıklı büyümeyi beslemek gerekiyor.
Öyle ki evliliklerde süresi uzadıkça romantik aşkın yerini daha çok derin bir sevgi, bağlılık ve saygı alabilir. Başlangıçtaki yoğun romantik aşk, zamanla yerini daha sakin, derin ve olgun bir ilişki dinamiğine bırakabilir. Bu süreçte çiftler birbirlerini daha iyi tanıyıp anlamaya başlar, birlikte zorlukları aşar ve ortak geçmiş deneyimleri üzerine bir bağ kurarlar” dedi.
“KİŞİLER SORUNLARA KARŞI KALBİNİ KAPATMAMALI”
Evlilikte aşkı canlı tutabilmenin, kişinin farkındalık düzeyine göre değişebileceğinin altını çizen Karakaş, “İlişkide çiftler birbirlerini dinlemeli, karşılıklı anlayış göstermelidir. Suçlamak, saldırmak, hata bulmak, hesap sormak yerine sorunları birlikte çözmeliler. Duygular, ihtiyaçlar veya değişmesi istenen durumları rica ile ifade etmeliler. İletişim kurarken şefkat dilinden ayrılmamalı ve birbirlerine kalplerini kapatmamalılar” diyerek, sözlerine şunları ekledi:
“Çiftlerin birbirine duygusal olarak bağımlı değil bağlı olması, ilişkilerde önemli bir rol oynuyor. Eşlerin birbirini olduğu gibi kabul etmesi sağlıklı bir ilişki için kritik bir konu. Birbirini değiştirmeye çalışmak, iletişimi bozabilir ve mesafeye neden olabilir. Öte yandan ilişkinin temelinin güçlenmesi için kaliteli zaman geçirilmeli. Tabi bu sırada romantizmi bırakmamak gerekiyor. Eşlerden bir taraf kucaklanmak, öpülmek, güzel söz duymak için bekliyorsa, gidip eşini kucaklayabilir, öpebilir veya güzel söz söyleyebilir. Yani beklemek yerine, ne isteniyorsa aynısını eşine de göstermesi aşkı güçlendirmeye yardımcı oluyor.”
“EMPATİ, İLİŞKİDE BAĞLILIĞI ARTIRIR”
Karşılıklı saygının sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazı olduğunu belirten Karakaş, “Eşler birbirlerinin duygularını, düşüncelerini ve sınırlarını önemsemelidir. Herkesin ayrı bir birey olduğunun farkındalığıyla sınırlar aşılmamalı. Sahiplenerek, kontrol altında tutmaya çalışmamalı. Empati, ilişkide bağlılığı artırır ve çatışmaları çözmeye yardımcı olur. Ayrıca katı olmak yerine esnek davranmak sağlıklı ve uzun birliktelik için çok önemli” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUK OLURSA EVLİLİK DÜZELİR DÜŞÜNCESİNE KATILMIYORUM”
“Evliliklerinde sorun yaşayan çiftler çocuk yaparsak sorunlarımız düzelir diye düşünüyor” diyen Karakaş, “İlişkiler bazı durumlarda kötüye gidebilir. Burada bireyler önce kendi ile olan sağlıksız ilişkilerini düzeltmeli. Olumsuz yargı ve düşüncelerini değiştirmeli. Bunlar yapılmadan ilişkiyi kurtarmak adına çocuk sahibi olma fikri, yalnızca bir yanılgı. Çocuk olursa evlilik düzelir düşüncesine katılmıyorum. Çocuk ilişkinin biçimini değiştirebilir, fakat temel sağlam değilse, temeli değiştiremez. Dolayısıyla, çocuk yaparak eşler birbirini ya da evliliklerini değiştirmeye çabalamamalı. Bunun yerine, stres yaratan düşüncelerini sorgulayıp dönüştürerek, denge ve huzuru bulabilirler” diye konuştu.
“EĞİTİMLERİMİZDE RUHSAL UYANIŞ, BARIŞ VE KOŞULSUZ SEVGİ DENEYİMİ AMAÇLIYORUZ”
“İhtiyaç duyulduğunda profesyonel yardım almak önemlidir. Bir terapist veya danışmanla çalışmak, ilişkinin güçlenmesine ve sorunların çözülmesine yardımcı olabilir” yorumunda bulunan Karakaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Doğru veya yanlış ilişki diye bir şey yoktur. İçinde olduğumuz ilişki o an ihtiyacımız olandır. Bu farkındalığa ancak şimdiki ana, özümüze dönerek ulaşabiliriz. Ben de yurt dışında aldığım eğitimlerden hareketle bireylerin kendi içine yolculuk yapması için seminer ve kurslar düzenliyorum. Bireylerin ihtiyaçlarını kabul edip sevmesi için yardımcı oluyorum. Eşim ile birlikte 2019’da FMK Bilgelik Okulu’nu açtık. FMK Bilgelik Okulu ruhsal uyanış, mutluluk, barış ve koşulsuz sevgiyi deneyimlemek ve özümüzü keşfetmek için adanmış bir farkındalık, meditasyon ve kabul okuludur.
Eğitimlerimizin temeli Byron Katie’nin The Work yöntemine dayanıyor. Kişileri dört soruyla kendilerine stres ve acı veren düşüncelerini sorgulamaya ve düşüncelerin ötesindeki bilgeyle tanışmalarına davet ediyoruz. Bu eğitimler aracılığıyla farkındalık kazanmalarına ve yaşamlarındaki yeni olasılıkları ve boyutları değerlendirmelerini sağlıyoruz. Yaşamlarını özgürlük, huzur ve sevgiyle yeni baştan inşa etmelerini hedefliyoruz.”