Dünya acayip şekilde tersine dönüyor. Dönmesi taraftarıyım. Bu dengesiz düzenin daha önceden fark edilmesi ve harekete geçilmesi gerekirdi. Dünya çok büyük bir olaylar silsilesinden geçiyor. Doğal afetler, savaşlar, insanlık dışı suç çeteleri ve bunun gibi daha inanılmaz olaylar.
Benim dikkatimi dün bir haber çekti. Hatta beni dehşete düşürdü ve bir yandan utandırdı. Amerika Askeri olan bir kişi Filistin’deki zulme ortak olamam dedi ve kendini yaktı. Videoyu defalarca izledim. Gözünü bile kırpmadı, korkmadı ya! Tereddüt dahi etmedi. Yapacağından emindi. Yanarken bağırdı; “Filistin’e Özgürlük” diye. Oracıkta can verdi. Anlam veremedim. Bu kişi Amerika’da doğdu, büyüdü ve başka bir dine mensuptu. Anlamaya çalışıyorum. Kafayı yememek elde değil. Bu olay söylediklerim ile alakalı değil asıl olan bu olayın insanlık ile alakalı olduğudur. Ben o kişiyi yaşamıyla ve mensup olduğu din ile ilgili anlamaya çalışmayacağım. Ben onu içindeki muhteşem insan sevgisiyle anlamaya çalışacağım ve ona çok çok dua edeceğim. Yaptığı bir çözüm müydü? Tabi ki de değil ama onu bu acı sona götüren nedenler neydi? Neler yaşadı o soykırım alanında, ne acılara şahit oldu, ne zulümlere? Nasıl bir ana tanıklık etti ki kendini yakma noktasına kadar geldi? Hiç düşündünüz mü? Bence düşünmediniz hatta onu fark etmediniz belki de..
Filistin konusunda ülkeme bakınca çokça gurur ama azda utanç duyuyorum. Filistin hassasiyetimiz tam anlamıyla yok. Bazı kesimlere hayret ile bakıyorum ve takip ediyorum. “Gidin savaşın”, “Ülkelerini satmasalarmış”, bizi ilgilendirmiyor” gibi sözler işitiyorum. Bu sözleri edenleri yedi düvel “CAHİL” olarak ilan etmek istiyorum. Onları desteklememiz oraya gidip savaşmak zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor. Orada bir insanlık savaşı veriliyor. Tahmini 20.000 kişi katledildi bunun 10.000 çocuk !
Savaşı başlatan tarafın Filistin olduğu söyleniyor komple uydurma bir teori, savaşı 1900’lerde Filistin’i işgal eden İsrail ve Batı coğrafyası başlattı. Her şey bir festivalin taranması ile başladı diyenler festivali alanında ilk bulunan kişilerin İsrail askerleri olduğundan habersizdi. Gösterilmek istenen buydu çünkü işgale başlamak için bir neden olması gerekti İsrail’in elinde, bu dünyada büyük yankı yaptı ve tek savunmaları buydu. “HAMAS” sivillerimizi öldürdü. Yani Filistin topraklarına girip insan öldürebiliriz, demekti bu.
Kısaca size “HAMAS “tan bahsetmek istiyorum. Hamas, Gazze bölgesinde seçilmiş bir hükümettir. Gazze bölgesini yöneten birimleri bir sistemi vardır. Örnek verecek olursak; Eyalet sistemi gibi, burada vurgulamak istediğim seçilmiş bir yönetime “TERÖRİST” diyemezsiniz. “TERÖRİST” arıyorsanız bizim ülkemiz yıllardır mücadele etmektedir. Yönetimi ve sistemi olamayan bir ülkeyi dışardan bir güç ile bölmeye çalışan ve birçok ölüme sebep veren örgüte denir. Size tavsiyem yazımdan sonra “HAMAS” ı okuyup, araştırmanız.
Ülke satma konusunu gelecek olursak hiç kimse ne ülkesini nede evini sattı. İnsanlar zaten satmadıkları için öldürülüyor. Satma olayına gelecek olursak dönemin zengin Filistin halkı ve Hristiyan olan halk birçok evini satıp Batıya taşınıyor. Onların dışında hiç kimse topraklarını satmıyor. Tam tersi olarak insanlar zorla yerlerinden ediliyor. Kendi topraklarında ikinci insan muamelesi görüp her hakları ellerinden alınıyor. Yıllarca insanları içerden içerden dünyaya göstermeden katlettiler. Az bir nüfus kalınca ise büyük çaplı tek seferde yapabileceklerini sandıkları saldırıya başladılar ama haberleri yok ki karşılarında mücadeleci bir Filistin var. Gelelim Batının iki yüzlülüğüne sırf Gazze bölgesinin altındaki zengin doğal kaynaklar için ses çıkartmıyorlar ve İsrail’e destek vermeye devam ediyorlar. Rusya-Ukrayna savaşındaki sesleri bu soykırımda çıkmıyor.
Bizi ilgilendiriyor. Biz eğer insansak bu insanlık suçu bizi ilgilendiriyor. Bu konumda hangi ülke olursa olsun zulm gören herkesi savunmak bizim insani sorumluluğumuz. Eğer bu olayda bir gram üzüntü yaşamıyorsan senin insanlığından şüphe ederim. Göz göre göre insanlar katledilir, aç bırakılıyor, kaçırılıyor ve işkence görüyor. Bunu bütün dünya izliyor. Ses çıkarmadığın her an sende bu suça ortak oluyorsun. Tek yapman gereken gözlerini kapatıp o insanların yerine kendi aileni koymak. Kendi çocuklarını koymak. Onların halini anlamak hiç zor değil çünkü gözümüze soka soka okulları, hastaneleri ve güvenli bölge diye gidilen alanları bombalıyorlar.
Kıyamete gidiyoruz, resmen kıyamete doğru ilerliyoruz. Şu sözü duymuş muydunuz? “Güneş batıdan doğup, doğudan batacak” işte tam olarak bu sözü yaşıyoruz. Bu oluyor nasıl mı? Güneş, din.. Bu yazı kutsal kitabımızda geçiyor. Güneşi dinimiz olarak algılarsanız tüm Batı halkı Filistin’de ki soykırıma eylem yaparak sokaklara döküldü. Bütün sivil toplum kuruluşları devlet binalarını bastı, insanlar devlet başkanlarının evlerini bastı. Müslüman dünyasının yapması gerekenleri Batıdaki insanların yapması sizce de biraz garip değil mi? Batıda Güneş açmaya başladı. Son yaşanan hadise ise tam anlamıyla ilginç ve üzücü Amerikan askerinin Filistinliler için kendini ateş ile yakması..
İnsanlık, dünyada insanlıktan insani duygulara sahip olmaktan başka önemli bir özellik bilmiyorum. İnsan olabilmenin dili, dini, rengi yok. İnsan kalabilmek, insanlığı savunmak ve insanı yaşatmak.. Filistin bizim insanlığımız.. Dünyadaki tüm kenara atılmış gelişmemiş ülkelerin ve işkenceye maruz kalmış insanların temsili, Filistin Özgür olursa tüm insanlık Özgür olacak..