Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasına 11 kişilik yeni bilirkişi görevlendirildi.
Kahramanmaraş’ta 15 yıl önce düşen helikopterde bulunan Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 11 kişilik yeni bilirkişi ekibi görevlendirildi. Yazıcıoğlu ailesin avukatlarından Kemal Yavuz, ileriki aylarda davada önemli gelişmeler olacağı beklentisi içinde olduklarını söyledi.
25 Mart 2009’da düşen helikopterde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya İstektepe’nin ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmayı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda yönlendirdikleri iddiasıyla 19 kişinin yargılandığı davanın 11’nci duruşması görüldü.
Kahramanmaraş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, tutuksuz sanıklar Nedim Bakırhan, Ebubekir Semih Yüksekkaya, partililer ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanıklar Davut Uçum ile Mustafa Atalar ise başka suçlardan hükümlü oldukları cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle duruşma salonuna bağlandı.
UÇUM: ALEYHİMDE TEK BİR DELİL YOKTUR
Duruşma, Davut Uçum’un savunmasıyla başladı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık suçlarından yargılanan Uçum, suçlamaları kabul etmedi. İddialarla ilgili hukuki deliller ve görsellerle bir çalışma hazırlayarak mahkemeye gönderdiğini belirten Uçum, “Bu çalışmayla her şey netlik kazanacak. Bu çalışmayı gördükten sonra insanlar bu cihazların alındığı söylüyorsa suçlularla iş birliğindedir, başka bir anlamı olamaz. Meclis araştırma komisyonu sayfa 146’daki hususların dikkate alınmasını talep ediyoruz. Benim aleyhime tek bir delil yoktur.
Cihazlar ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için çalışma yaptım, birileri bu duruma direnç göstermeye çalışmaktadır, çalışmada soyut bir husus yoktur. Bir sonraki mahkemede bu belgeleri anlatmak istiyorum, bu savunmam 2-3 saat sürebilir. Bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına ilişkin delilleri ibraz ettim, tanıkların birbiri arasında vermiş oldukları beyanlar tutarlı değildir. Kaza Soruşturma Kurulu (KSK) heyeti arasında bir anlaşmazlık vardır ve bu hususta soruşturma açılmazsa çok geç kalınabilir” dedi.
Silahlı terör örgütü üye olmak suçundan yargılanan Mustafa Atalar da suçlamaları kabul etmedi. Atalar, yargılandığı suçtan dolayı zaten hükümlü olduğunu, bir kişinin aynı suçtan birden fazla yargılanamayacağını belirterek beraatini istedi.
Silahlı terör örgütüne yardım etme, kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık suçuna yardım etme suçlarından yargılanan Nedim Bakırhan ile Ebubekir Semih Yüksekkaya da suçlamaları reddetti.
TINAZCI: MÜVEKKİLİMİN YARGILANMASI ADALETE AYKIRIDIR
Yüksekkaya’nın avukatı Zafer Tınazcı ise müvekkilinin suçsuz olduğu ve bunun da dosyadaki tüm delillerle de sabit olduğunu söyledi. Tınazcı, şunları söyledi:
“Mahkeme soruşturması yürütülen dosyayı bu dosyada bekletici mesele yapmıştır, mahkeme içeriğini bilmediği bir dosyanın soruşturmanın sonucunu beklemektedir. 7’nci celsede mütalaada soruşturma yürütüldüğü belirtilen kişiler içinde müvekkilin ismi yoktur, durum böyle iken 2015 yılından bu yana müvekkilimin yargılanması adalete aykırıdır. Soruşturması devam eden dosyada müvekkil hakkında iddia olmadığı hususu dikkate alınarak müvekkil yönünden dosyanın tefrik edilerek beraatine karar verilmesini talep ediyoruz.
Devlet Denetleme Kurulu raporunun 522’nci sayfasında kaza kırım heyetinin ısrarla sabah gidilmediği ve öğleden sonra gidildiği belirtilmiştir ancak sabah gidildiği deliller ve fotoğraflar ile sabittir, ilk gidişleri ile ilgili olarak dahi doğruyu söylemedikleri dikkate alınarak asıl sorumluların bu kişiler olduğunu ortaya koymaktadır. Göksun Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada Argus cihazının olup olmadığına dair ABD’ye yazı yazılmış ancak Argus’un olduğuna dair bir husus yoktur. Skymap cihazının kayıp olduğu belirtilmektedir, devlet denetleme kurulunda bulunan resimde var olan bu cihazın saati 10.30 civarıdır, GPS cihazı küçük bir cihazdır, karların üstünde bu cihazın resmi çekilmiş ve sonrasında kaybolmuştur, her şeyi toplamakla görevlendirilen bilirkişi heyeti görevini yapmamış ve en iyi ihtimalle görevi suiistimal suçunu oluşturmuştur.”
YAVUZ: ANA SORUŞTURMA DOSYASINDA 11 KİŞİ GÖREVLENDİRİLDİ
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz ise Davut Uçum’un konusunda uzman teknik bir bilirkişi olduğunu, bu nedenle yaptığı çalışmayı dinlemek istediklerini söyledi. Davada sanık olan askerlerin hırsızlıktan yargılanmalarının da çok yanlış olduğunu belirten Yavuz, şunları söyledi:
” Helikopterin düşürülmesi olayında birinci derecede bize tartışmasız somut veri, yani seyri, irtifası hakkında bize bilgi verecek ve dolayısıyla düşmesindeki sebebe ulaşabileceğimiz somut veriyi verecek yegane şey bu GPS cihazlarıdır. Bu GPS cihazlarının alınması tesadüf olabilir mi? BU GPS cihazlarını alanlara hırsızlıktan yargılama yapılabilir mi? Şu an elinizde dosya hırsızlık dosyası Bu kabul edilebilir bir şey değil. Yine tapelerde ‘Onlar söktü biz de yaktık’ diyen var. Bu kadar verinin içerisinde Skorsky kaza kırım ekibinin gönderilme sebebinin asli unsuru helikopterin temizlemesi, helikopterde veri bırakılmamasıdır. Bunu anlamazsak bu dosyayı anlayamayız. Biz bu dosyayı ana soruşturma dosyasından ayırarak bir yere varamayız.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen, ana soruşturma dosyası diye tanımladığımız dosyada bilirkişiler atandı, daha önce de atanmıştı. Yeniden uzmanlık alanlarına göre bilirkişilerde değişiklik oldu 11 kişi görevlendirildi. Önümüzdeki aylar içerisinde önemli gelişmeler olacağının beklentisi içerisindeyiz. Ana dosyadaki deliller ile GPS cihazlarının sökülmesi hususu değerlendirilmez ise eksik yargılama olacağına kanaatindeyiz, sanıklar zaten yargılanıp ceza almış ve mahkum olmuş kişilerdir. Bu kişilere örgüt üyeliğinden dava açılarak bir yere varılamaz, Muhsin Yazıcıoğlu hakkındaki dava açıldı ve yargılama yapılıyor algısı oluşturmak için bu dosya açılmıştır.”
ÇAYIR: SAVCI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Duruşma sonunda mahkeme heyeti davayı 5 Haziran’a erteledi. Adliye çıkışında Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayı da bir açıklama yaparak davanın takipçi olmaya devam edeceklerini söyledi. GPS cihazlarının delil karartma olduğunu, bu nedenle de davanın bu şekilde açılması gerektiğini ifade eden Çayır, “Peki kardeşim, sen koskoca Türk İslam coğrafyasında ismi ve varlığı bütün insanlarca takdirle karşılanan Muhsin Yazıcıoğlu’nun davasını bir hırsızlık iddianamesi ile nasıl sınırlarsın? Bu iddianameyi kim hazırladı, bu aklı o savcıya kim verdi? O savcı hakkında Milli Yol Partisi olarak Muhsin Yazıcıoğlu’nu sevenler olarak onun davasına sahip çıkanlar olarak suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu.