Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Elimizde imkan olsa bugün kaldırmaya kalksak; en az 400 bin kamyona ihtiyacımız var. Böyle bir büyüklükle karşı karşıyayız” dedi.
Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan toprak kaymasının ardından bölgeye giden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bakan Bayraktar, 9 işçiye ulaşmak için yoğun bir çaba sarf edildiğini belirterek, “Bütün ilgili arkadaşlarımız, gece-gündüz yoğun bir mesai harcıyor. Burası halen çalışan bir yapı, belli alanlarda heyelan tehlikesi halen devam ediyor. Özellikle büyük kütlenin olduğu alanda çalışırken onlara zarar gelmemesini önemsiyoruz. Bir kurtarma yaparken diğer arkadaşlarımızın zarar görmesini istemeyiz. Çok dikkatli bir şekilde arama faaliyeti yürütüyoruz. Bu elbette ki zaman alıyor. Çok büyük bir toprak kütlesinden bahsediyoruz. Yaklaşık 10 milyon metreküplük toprak kütlesi. Elimizde imkan olsa bugün kaldırmaya kalksak; en az 400 bin kamyona ihtiyacımız var. Böyle bir büyüklükle karşı karşıyayız. Dün de ifade etmiştik. İşçi kardeşlerimizin olduğunu tahmin ettiğimiz konteyner ve bir aracın içinde olduklarını öngörüyoruz. O yönlere aramaları yoğunlaştırmış durumdayız.
Metal dedektörler, dron radarlarımız, MT’nın ekipmanları, AFAD’ın ekip ve ekipmanları, tüm teknik imkanları kullanarak faaliyetleri yürütmeye gayret ediyoruz. İnşallah olumlu bir netice almak ve kardeşlerimize ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile dün aileleri ziyaret ettiklerini belirten Bayraktar, “Onları bilgilendirdik, konuştuk. Onları teskin etmeye, bilgilendirmeye gayret ettik. Bu, stresli ve zor bir bekleyiş. Hepimiz için de böyle. Bu süreci onlarla irtibat halinde, sahada bilgilendirmek suretiyle yürütmeye gayret ediyoruz” dedi.
‘FIRAT HAVZASI’NA ZARAR VERMEYECEK GEREKLİ TEDBİRLERİ ALDIK’
Çevreye ilişkin de Bayraktar, “Bütün ilgili kurumlarımız başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, Tarım Orman Bakanlığımıza bağlı DSİ, yoğun bir şekilde çalışmalarını yaptı. Bütün planlamalarımız herhangi bir halk sağlığına, çevreye zarar vermeyecek, buradaki Fırat Havzası’na zarar vermeyecek gerekli tedbirleri aldık, alıyoruz. Bunları belli kademelerde gerçekleştireceğiz. Hem o açıdan hem de arama- kurtarma yönünden yoğun bir faaliyeti devam ettiriyoruz.
Üniversitelerden, çok farklı disiplinlerden hocalarımız burada. Onlarla da görüş alışverişinde bulunuyoruz. Uygulamayı hedeflediğimiz programları onlarla da paylaşıyoruz. Herkesin katkısını alarak yapılması gereken neyse onu yapmaya gayret ediyoruz. İnşallah öncelikle arama- kurtarma faaliyetlerinde netice almak istiyoruz. Beraberinde eş zamanlı olarak ilave yeni bir durum oluşturmadan gerekli tedbirleri alarak inşallah en kısa zamanda bu süreci tamamlamak istiyoruz. Sonraki aşama ciddi bir rehabilitasyon süreç. Gerek bölgede gerekse maden özelinde” dedi.
‘HALA SÖZ KONUSU YABANCI ŞİRKETİN TEMSİLCİLERİ BURADA DEĞİL’
Müfettişlerin de yoğun mesai sarf ettiğini ifade eden Bayraktar, “O konuya da çok yoğun mesai harcıyoruz. Bunların tekrar etmemesi için, burada yapılanın nerede eksik veya yanlış yapıldı; onları da ortaya çıkaracağız. Bu konularla alakalı kimlerin sorumluluğu varsa, onların yargı önüne çıkmasını, hesap vermesini de temin edeceğiz. Milletimizin hiçbir endişesi olmasın. Burada, biraz işletmeci şirketin yönetim düzeyinde özellikle zafiyet içerisinde olduğunu görüyoruz. Çünkü hala söz konusu yabancı şirketin temsilcileri, burada değil. Bu tabii işin beraberinde bakmamız gereken konudur. Bu konuya da arama-kurtarma sürecini bitirdikten sonra bakacağımız ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
‘HİÇBİR ŞEYİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYECEK’
Gazetecilerin şirketin çalışmaları ve izin durumuna ilişkin sorulara yönelik Bayraktar, “Gerekli izinler, ilgili tüm kurumlardan alınmış gözüküyor. Ama işletmecilik anlamında, uygulama noktasındaki konuları hem bizim bakanlığımız hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız soruşturuyor. Bunların neticelerini alıp, kamuoyuyla paylaşacağız. Hiçbir şeyin üstünün örtülmeyeceğini ifade edebilirim.
Bakanlığa geldikten sonraki süreçte Türkiye’de madenciliğin ülkemiz için çok hayati öneme haiz konu olduğunu ifade ettim. Beraberinde şunu da ifade ettim. ‘Bizim için madenden önce insan dedik, sonra çevre dedik sonra katma değerli madencilik yapacağız’ dedim. Yerli ve yabancı yatırıma açık olduğumuzu ifada ettik. Burada herkesin aynı sorumlulukta davranması çok önem arz ediyor. İzin süreçleri bunlarla ilgili ilgili kurumlar tarafından takip edilerek verilmiştir. İşletmecilik noktasında da nelerin olduğuna bakıyoruz. Konuşmak için biraz erken. Resmi süreçlerin, hukuki süreçlerin tamamlanması daha doğru olur.
Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın laboratuvarları, buradaki kurulu hazır laboratuvarların hatta buna ilaveten numunelerin özellikle Ankara’ya giderek üçüncü yerde test edilmesi dolayısıyla özellikle hem sudan aldığımız hem topraktan alınan numunelerle alakalı endişe edilecek süreç söz konusu değildir. Sen maskeni takmayı isteyebilirsin ama hepimiz buradayız; daha da yakınız. Şu anda böyle bir risk söz konusu değildir; onu da ifade etmiş olayım. Periyodik olarak numune alıp, ölçümlerini yapıyoruz” dedi.
GÖZALTI SAYISI 8 OLDU
Sorumlu bir yöneticinin daha gözaltına alındığını, bununla beraber gözaltı sayısının 8’e çıktığını ifade eden Bayraktar hem hukuki sürecin hem de bakanlıklar düzeyinde inceleme sürecinin devam ettiğini söyledi. Teknik sorular ile ilgili bilim insanlarının bilgilendirmeye yapacağını aktaran Bayraktar, işletmenin faaliyetinin de durduğunu belirtti.
‘ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ; KARDEŞLERİMİZE ULAŞMAK’
Bakan Vedat Işıkhan da şunları söyledi: “Aziz milletimiz ve Erzincan’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bakanlık olarak olayın ortaya çıktığı andan itibaren bakan yardımcımız, 3 başmüfettişimiz ve 1 müfettişimizle olay yerine intikal ettik. Buradaki çalışmalara destek vermeye çalışıyoruz. Siz de şahit oluyorsunuz, devletin tüm kurumları AFAD başta olmak üzere ilgili bakanlıklarımız, bütün yetkililer burada.
Bu olayın daha iyi şekilde yönetilmesi konusunda neler yapılabilir noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim öncelikli hedefimiz; madencilerimize, kardeşlerimize ulaşmak. Özellikle madenci kardeşlerimizin aile ve yakınlarıyla bir araya gelmek için geldim. Onların yanında olmak için geldim. Süreç sonra nasıl işleyecekse işler. Bu noktada odaklanmamız gereken konu, göçük altında kalan kardeşlerimize bir an evvel ulaşmak.”