Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti arasında 15 alanda mutabakat anlaşmasını imzalandı.
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, beraberindeki heyet ile birlikte geldiği Cibuti’de resmi temaslarda bulunuyor. Bakan Uraloğlu, Cibuti’deki temasları kapsamında ilk olarak Cibuti Büyükelçiliğini ziyaret ederek, Türk İş Dünyası bir araya geldi. Cibuti Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Bakanı Mahamoud Ali Youssouf ile ikili görüşmesinin ardından Bakan Uraloğlu, Türk heyetine adına başkanlık ettiği ‘Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Komisyon 5. Dönem Toplantısı Tutanağı İmza Töreni’ne katıldı. Bakan Uraloğlu, temasları kapsamında daha sonra da Cibuti Cumhurbaşkanı Ismail Omar Guelleh ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldi.
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk heyetine adına başkanlık ettiği Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Komisyon 5. Dönem Toplantısı Tutanağı İmza Töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Komisyon 5. Dönem Toplantısı dolayısıyla Cibuti’de bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ev sahipliği ve yakın ilgilerinden dolayı Cibuti heyetine teşekkürlerini iletti. Türkiye’de bir yıl önce büyük bir deprem olduğunu anımsatan Bakan Uraloğlu, depremde hayatını kaybeden Türk ve Cibutili dost ve kardeş ülke vatandaşlarına Allah’tan rahmet diledi. Deprem sonrasında Cibuti’den Türkiye’ye uzanan dost ve yardım elini de çok kıymetli bulduklarını dile getiren Bakan Uraloğlu, bütün Cibuti halkına teşekkürlerini iletti.
Türkiye ve Cibuti arasındaki ilişkilerin 400 yıllık bir maziye dayandığını belirten Bakan Uraloğlu, “Medine-i Münevvere’den sonra İslam’ın ikinci çift kıbleli mescidine ev sahipliği yapan Cibuti’ye ortak medeniyetimizin sembol coğrafyası olarak bakmaktayız. Bizim için ayrı bir kıymeti var. Hasoba Türklerinin yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu’ndan izler taşıyan cami ve kale gibi yapılar Tajura bölgesi kardeşliğimizin kanıtları arasında bulunmaktadır” dedi.
Cibuti Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Bakanı Mahmoud Ali Youssouf ile yaptıkları ikili görüşmede de birçok konuyu ele aldıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “İlişkilerimizin daha geliştirilmesi gerektiği ticaretimizin daha geliştirilmesi gerektiği konusunun üzerinde durduk. Daha yoğun bir şekilde 10 yıllık büyükelçiliklerin de açıldığı süreçten bu tarafa bunun da ne kadar hızlı geliştiğini beraberce görüyoruz” ifadesini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti arasındaki ticari ilişkilere de değinerek, “Şu an itibarıyla yaklaşık 500 milyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmış bulunuyoruz. Bunun çok daha yukarıya doğru gitmesi gerektiğini ve bu imkânların da hali hazırda var olduğunu görüyoruz. Çünkü Cibuti’nin çok kıymetli bir konumu var burada Kızıldeniz’deki konumu, Doğu Afrika’daki konumu, Arap Yarımadası’na yarımadası noktasında bulunduğu konum ve barındırdığı bu anlamdaki potansiyel anlamında kıymetli olduğunu görüyoruz ve Cibuti’nin önümüzdeki süreçte çok hızlı geliş biz inanıyoruz” diye konuştu.
“4 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİYLE 67 ÜLKEYE ULAŞABİLİYORUZ”
Cibuti’nin aynı zamanda Afrika’nın da önemli giriş kapılarından biri olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin bulunduğu coğrafya 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye ulaşabiliyor. Bunlardan bir tanesi de Cibuti. Gerçi ben gelirken birazcık dolaştım. 8 saatlik bir yol geldim. Bir dahaki sefere inşallah 4 saatte bu yolu kat etmiş olacağız. Dünyada birçok ülkeyle ilişkilerimiz var. Sadece Türk Hava Yolları dünyada 130 ülkede 343 noktaya uçuş gerçekleştiriyor.
Bu bizler için gerçekten kıymetli. Bu aynı zamanda Cibuti için de Türkiye üzerinden bütün dünyaya açılmayla ilgili önemli bir fırsattır diye düşünüyorum. Tabii her iki her iki ülkenin Cumhurbaşkanları Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İsmail Ömer Gülle’nin bu ikili ilişkilerin gelişmesinde çok kıymetli bir katkıları olduğu ve burada net bir iradelerinin olduğunu hepimiz beraber biliyoruz” şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti arasındaki ilişkilerin daha yakın bir şekilde geliştirilmesi amacıyla Cibutili yetkilileri de en yakın zamanda Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyacağını söyledi. Cibuti’de yaklaşık 200 Türk vatandaşımız yaşadığına işaret eden Bakan Uraloğlu, “Gerek eğitim gerek iş âlemindeki görevleri hasebiyle buralarda bulunuyorlar.
Biz de yeni bir gelişme olarak Türkçe eğitimini verme noktasında büyükelçimizin başlattığı bir süreç var. Türkçe kursları başlamış oldu. Bu da ülkelerimizin ikili ilişkilerine pozitif yansıyacaktır diye düşünüyorum. Burada bir İstanbul alanı tesis ettik. Parkı tesis ettik. Daha önce Abdülhamit Camii ile ilgili çalışmalarımız oldu. TİKA’nın yürüttüğü projeler var. Bir hastane projesi var. Bu ziyaret vesilesiyle biz onu tekrar gündemimize alıyoruz ve inşallah orada istediğimiz aşamayı kat etmiş oluruz diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
“CİBUTİ İLE HER ALANDA İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİREBİLİRİZ”
Türk iş adamlarının Cibuti’de 21 projede 205 milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını belirten Uraloğlu, “Bu bizim müteahhitlik sektörü için küçük bir rakam. Ama Cibuti ile iyi bir başlangıç için iyi bir rakam olduğunu ve bunun da mutlaka çok daha yukarıya doğru çekilmesiyle ilgili çalışmaları beraberce yürütmemizin gerektiğini düşünüyorum.
Sadece ulaşım alanında değil, benim kendi alanım, ulaşım alanı. Ama tarımda olsun, enerjide olsun, balıkçılık da hayvancılıkta da birçok projeyi beraberce geliştirebiliriz diye düşünüyorum. Burada mutlaka yatırımcıların bürokratik işlemlerinin bütün ülkelerde olduğu gibi hızlı bir şekilde yapılmasının bu sürece ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.
“2053’E KADAR ULAŞIM PROJELERİNE 197 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPMAYI PLANLIYORUZ”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu Cibuti’nin dünyaya açılan kapılarından bir tanesinin de Türkiye ve İstanbul olması gerektiği noktasında ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de neler yaptığımıza bakacak olursak sadece ulaştırma alanında, hani ulaştırmadan kastettiğimiz hava yolu, kara yolu, demir yolu, deniz taşımacılığı ve iletişim de yine bizim bakanlığımıza bağlı. Haberleşme ve uzaydaki uydular noktasında bizim görevimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki 21 yıl içerisinde 250 milyar dolarlık bir yatırım yaptığımızı söylemek isterim. 2053 yılına kadar da yaklaşık 30 yıllık bir dönemde de 197 milyar dolarlık daha ulaşım projelerine yatırım yapmayı planlıyoruz. Orta koridorda bulunan ülkemizin bütün ulaşım sistemlerine bundan sonra da ciddi yatırımlar yapacağını biz planladık. Yapması gerektiğini planladık ve bunu da komşu ülkelerle iletişim halinde yapmaya devam edeceğiz.”
“TÜRK MÜHENDİSLERİ VE FİRMALARININ YAPAMAYACAĞI İŞ YOK”
Türkiye’deki yatırımlardan da bahseden Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:
“Büyük yapılar yaptık. Dünyanın en büyük kara deniz yolundan kara geçişini Çanakkale Köprüsü’nde gerçekleştirdik. Gerçekten bir mühendislik eseri. O anlamda Türk firmalarının, Türk müteahhitlerin dünyada yapamayacağı iş yoktur diye düşünüyorum gerçekten. İyi bir seviyeye geldik. Avrupa’da 6., dünyada da 10. yüksek hızlı tren işletmecisi ülkeyiz. Bu anlamda da bu teknolojiyi de ülkemize kazandırmış bulunuyoruz. Yine havacılık konusunda İstanbul Havalimanı Avrupa’da 1. dünyada 7. sırada.
Bu anlamda Sabiha Gökçen ve Antalya Havalimanlarımızda gerçekten dünyada ciddi bir şekilde karşılık bulan havalimanları. Ticaret gelişiyor, gelişen ticaretin hangi ulaşım yollarında hangi ülkeler ne kadar pay alacak bu mutlaka kıymetli. Ama hep beraber şunu bilmemiz gerekir. Yeni yollar mevcut yollardan bir trafik alması gerekmiyor. Bir ticari taşıma pay alması gerekmiyor. Zaten artan trafiği yeni yollar alırsa, bunun böyle değerlendirilmesi doğru olur.”
‘KALKINMA YOLU’ ÖNEMLİ BİR ADIM OLACAK
Kızıldeniz’de yaşanan problemlere de değinen Bakan Uraloğlu, “Biz Irak’ın Faw Limanından Türkiye’ye bir demir yolu ve karayolu hattı düşünüyoruz. Mesela böyle sıkıntılar olduğu zaman oranın ne kadar kıymetli olduğunu, ne kadar alternatif olabileceğini ortaya koyduk. Orada da yakın zamanda inşallah bir bu projeyi başlatmış olacağız. Neye yaramış olacak? Hani bugün yaklaşık Pekin’den çıkıp Avrupa’ya giden, Londra’ya giden bir yük, 35 gün gibi bir zamanda ancak götürülebiliyor. Yaşanan sıkıntıdan Ümit Burnu dönüldüğü takdirde, dolaşıldığı takdirde bu 45 güne çıkıyor.
Eğer biraz önce bahsettiğim Kalkınma Yolu Basra Körfezi’nden başlayıp Türkiye’ye giden projeyi bitirmiş olsak yaklaşık 25 gün gibi bir sürede bu yüklerin taşınmasına vesile olacak. Onun için biz bu noktada sizlerle de Kızıldeniz geçişi Süveyş Kanalı geçişi noktasında yine diğer tarafta Kalkınma Yolu’ndan yüklerin taşınması gerektiği zaman taşınmasını noktasında iş birliği yapabileceğimizi düşünüyorum. Ve Cibuti’nin gelecekte gerçekten bu bölgede çok daha etkin çok daha aktif olabileceğine biz inanıyoruz.
Türkiye olarak da bu konuda yapmamız gerekenler noktasında sonuna kadar iş birliğine açık olduğumuzu ve Cibuti’yi destekleyeceğimizi ben sizlere buradan ifade etmek istiyorum. Sayın bakanımızın bize gösterdiği ilgiden diğer bakanlarımızın gösterdiği ilgiden dolayı ben memnuniyetimi ifade ediyorum ve sizlere teşekkür ediyorum” dedi.