Hatay’da, akademisyen Dr. Zeynep Gönülay Çalımlı (35), evinde yakalandığı depremde yaşam üçgeni kurup, üzerlerine düşen eşyalardan yara almadan kurtuldu.
Deprem anını 1 yıldır unutamadığını söyleyen üyesi Dr. Zeynep Gönülay Çalımlı, “5 Şubat’ı 6 Şubat’a bağlayan gece hiçbir şey bilmeden uykuya daldık. Çok yorucu bir gündü ve sabahında da sınavlarımız vardı. O gece yağmur hiç durmadı. Küçük oğlumla beraber kalıyordum. Eşim de büyük oğluma bakmaya gitmişti. İlk başta ufak bir sallantıyla uyandık. Daha önce de bu tür sallantı olmuştu ve ben de onun gibi duracak sandım. O anki şokla 10-15 saniye kıpırdayamadım. Sallantı devam edince daha önce planladığımız şekilde oğlumu da yanıma alarak yatağın kenarına yaşam üçgeni kurdum.
Bu sırada büyük gardırop üzerimize devrildi. Yatağın köşesine girdiğimiz için çok şükür bir şey olmadı. Deprem bitmek bilmedi, bildiğim bütün duaları okudum. Duvarlar patlamaya başladı, üzerimize toz geldi. Işıklar kapandı, zifiri karanlık oldu. Hala o anların şokunu yaşıyorum. Hayatımın en zor gecesiydi. Gözlerimi kapatıp çocuğuma sıkı sıkı sarıldım. O sırada sallantı durunca hemen odadan çıktık. Üzerimizde pijamayla indik, ayağımızda çorap bile yoktu. Hiçbir şey alamadan evden çıktık” dedi.
‘YIKIMIN BOYUTUNU SONRADAN ÖĞRENDİK’
Yıkımın boyutunu gün ağardığında anladıklarını belirten Çalımlı, “Hemen yakınlarımızı, arkadaşlarımızı aradık. Tabii biz ne kadar büyük bir yıkım olduğunu bilmiyorduk, sonradan öğrendik. Bir süre arabada kaldık, ne yapacağımızı bilmiyorduk. Yakınımızda kız yurdu vardı. Yurttaki öğrenciler yorganlara sarılmış ağlıyordu. Herkes çığlık atıyor, yardım istiyordu ama elinizde imkan olmadığı için yardım edemiyorsunuz. Beni en çok yaralayan o oldu. Gün ağarınca ne kadar büyük bir yıkım olduğunu anladım. Bilim kurgu filmleri gibiydi. Sokaklarda gezmeye başladık, evlerin katları yoktu. Sadece çatıları gözüküyordu. Hepimiz şok geçiriyorduk. Ailem Mersin’de olduğu için onların yanına sığındık” diye konuştu.
Depremin etkisini hala üzerlerinden atamadıklarını aktaran Çalımlı, “1 ay sonra evimize bakmak için Hatay’a döndük. Korkunç bir manzarayla karşılaştık. Her yer yıkılmıştı. Evlerde yaşayan kalmamıştı. Depremde arkadaşlarımızı, gencecik, pırıl pırıl öğrencilerimizi kaybettik. Hala rüyalarıma giriyorlar. Hala idrak edemedim, her an mesaj atacaklar gibi” ifadelerini kullandı.