TİS Teknoloji Genel Müdürü Uğurcan Özçamur, binaların depreme dayanıklılığını artıran ve deprem yalıtımı adı verilen sismik izolatör teknolojilerine yönelik ilginin arttığını söyleyerek bilgi verdi.
Dünyada kabul görmüş iki ana tip deprem izolatörü bulunduğunu belirten Özçamur, “Birincisi kauçuk esaslı ürünler, ikincisi ise hammaddesi çelik olan sürtünmeli sarkaç adını verdiğimiz ürünler. 90’lı yıllarda ortaya çıkan sürtünmeli sarkaç, son yıllarda popülerlik kazandı. Japonya, Tayvan, Şili, ABD ve Çin’den gelen uzman ekipler, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 7 ilde saha çalışmaları gerçekleştirdi. Sismik izolatör kullanılan tutulan hastane binalarında gerçekleştirilen çalışmalar, sürtünmeli sarkaç mesnetlerle donatılmış, taban izolasyon sistemleri kullanılan hastane binalarının daha üstün performans sağladığını gösterdi” dedi.
Deprem yalıtımı ve depreme dayanıklı yapılar konusunda yürütülen Ar-Ge çalışmalarının çelik hammaddeli sürtünmeli sarkaç ürününe odaklandığını kaydeden Özçamur, “Japonya’da 10 yıl öncesine kadar deprem yalıtımı için sadece birkaç projede sürtünmeli sarkaç kullanıldığını biliyoruz. Son iki yılda ise yeni projelerin yaklaşık yüzde 25’inde hammaddesi çelik olan sürtünmeli sarkaçlar kullanıldı. Projelerin yüzde 90’ında tercih edilen ve fiyat/performans açısından da daha iyi sonuçlar veren çelik ürünler, kauçuk izolatörlerden daha gelişmiş bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Üst yapıyı ekstra rahatlatan bu teknoloji, bina elemanlarının deprem kuvvetini daha az almasını ve bu sayede daha az zarar görmesini sağlıyor” diye konuştu.
“ÇELİK VEYA KAUÇUK, YAPI TİPİNE GÖRE DEĞİŞEBİLİYOR”
Kauçuk izolatörlerin ve çelik hammaddeli sürtünmeli sarkaç ürünlerin aynı işleve hizmet ettiğini dile getiren Özçamur, “Kauçuk izolatörlerle ulaşılabilecek periyot değerleri 2,5-3 saniye civarında. Başka bir deyişle, ivmeyi belli bir yere kadar azaltabiliyorsunuz. Sürtünmeli sarkaç tipi çelik izolatörlerde ise rahatlıkla 5-6 saniye periyotlara ulaşabiliyorsunuz ve bu da üst yapının çok daha az deprem kuvveti almasını sağlıyor.
Öte yandan üretim güvenilirliği açısından da çelik materyallerin kauçuğa göre avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Çelik ürünlerin standartları, üretim sürecinde farklılıklar yaşanabilecek kauçuk materyale kıyasla daha avantajlı. Tüm bunlar, dünya çapında çelik hammaddeli sürtünmeli sarkaç deprem izolatörlerine yönelik artan talebi doğruluyor. Ancak çelik veya kauçuk tercihi, yapı tipine göre de değişiklik gösterebiliyor. Örneğin bazı yapılar kauçukla tasarlanamıyor. Bazı yapılar için ise sürtünmeli sarkaç kullanmak ideal olmayabiliyor. Yapıya, yapı amacına, tasarıma göre farklılaşmak gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.
Mim Mühendislik’in iştirakleri olan TİS Teknolojik İzolatör Sistemleri olarak küresel yüzeyli sarkaç tipi sürtünmeli çelik deprem yalıtım cihazı üreten ilk ve tek yerli şirket olduklarını söyleyen Özçamur, “Sismik izolatör teknolojileri, ABD, Almanya, İtalya, Japonya, Çin gibi ülkelerden ithal ediliyordu. Deprem yalıtımı konusunda dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırırken, ülkemizi sismik izolatör teknolojilerinin ihraççısı konumuna taşıdık.
Hatay, Kahramanmaraş gibi şehirlerdeki şehir hastanelerinde de kullanılan, ülkemizde onlarca proje tarafından tercih edilen sürtünmeli sarkaç tipi deprem izolatörlerimizi Azerbaycan, Şili, Peru, Tayvan, Meksika, Irak, İtalya gibi pek çok pazara taşıdık. İtalya Sibaritide Hastanesi, Irak Merkez Bankası, Şili Autonoma Üniversitesi, Azerbaycan Shusha Camisi, deprem yalıtımı için Türkiye’de geliştirdiğimiz sürtünmeli sarkaç tipi izolatörleri tercih etti. Deprem yalıtımı cihazlarının tasarım, imalat, montaj ve servisine kadar tüm süreçleri yürüten TİS Teknoloji olarak, yerli sermaye ve yerli mühendislikle dünya standartlarında ürünler geliştiriyoruz” dedi.