Otizm lütuf mu, kader mi? Bu söz değerli hocamız Oytun Erbaşa ait. Bana göre çok güzel bir söz. Bir röportajında duymuştum ve bu beni çok duygulandırdı.
Günümüzde otizm sadece isim olarak bilinen, nedeni belli olmayan ve ayrıcalık gibi görünsede otizmle yaşayan kişi için sorun olan bir hastalık. Genetik olduğu kabul edilen ama anne karnında aşırı tuz ve şeker alımında da ortaya çıktığı araştırılmış bir hastalık, annenin hamilelik döneminde tüketmiş olduğu hazır gıdalar,hava kirliliği ve dış faktörler otizme sebep oluyor.
Bildiğimiz birçok otizmli bilim adamı var, bunu duyan günümüz bazı anneleri otizmi sanki çok güzel bir şeymiş gibi görüyor olabilir ama gerçek şudur; Otizmin kademeleri vardır. Hafif düzey otizm kariyet yapmak adına güzel bir şey gibi görülüyor .
Hafif düzey otizm asperger sendromu olarakta biliniyor ve bu tür otizmli kişiler genellikle empatik olamıyor, takıntılı, sosyal yönden iletişım becerileri zayıf oluyor, belli bir alanda uzmanlaşıyor öyle ki; yaptıkları işe kendilerini adayıp herşeyden uzaklaşıyorlar. Bu kişiler için sadece yaptıkları iş önemli oluyor geri kalan herşey anlamını yitiriyor. Bunlara en güzel örnek: Abert Einstein, Beethoven, günümüzde Putin, Elon Musk, bunlara örnek.
Ağır tip otizmliler bakıma muhtaç kişilerdir, bunlarin ebeveynlerine çok iş düşer, ağır düzey otizmli birine eğitim verilmek isteniyorsa bunun çizgi filmler aracılığıyla verilmesinin daha anlaşılır olduğu araştılmış ve kabul görmüştür, aynı zamanda otizmli çocukların hayvanlarla daha rahat anlaşabildikleri için evde evcil hayvan beslemenin bu çocuklar için faydalı olduğu yine bilinmektedir.
Bu çocukların mutlaka anneleri tarafından gözlemlenip özel yeteneklerinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Otizmi tamamen iyileştirecek bir ilaç olmadığı biliniyor, sadece aşırılıklarını durdurabilmek için kullanılan birtakım ilaçlar var.
Özellikle anne karnında erkek çocuklarının daha çok etkilendikleri biliniyor. Durum böyle olunca yine herzaman olduğu gibi hamile anneler bu dönemde aşırıya kaçmadan yeme içmelerine dikkat etmeli,özellikle sağlıksız beslenmeden uzak, durmalı rahat bir hamilelik geçirmek için çaba harcamalıdır.
Annelik doğum yaptım bitti olayı değil uzun süreli bir gen taşıma köprüsü olduğunun farkına varılmalıdır, dünyaya getirdiğiniz çocuk belki üç yada dört kuşak sonra sizin ve eşinizin sağlıklı yada sağlıksız genlerinizi taşıyacaktır.
Son olarak dünyaya gelen her çocuk sayılardan ibaret değil malesef….
Saygılarımla…..