DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bu seçim aynı zamanda merkezi hükümete, iktidara bir uyarı anlamına geliyor. Yani aslında bu seçim hükümete sarı kart gösterme seçimidir. Hep beraber bu sarı kartı hükümete göstereceğiz” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 31 Mart yerel seçimlerinde partisinin Yalova ve Subaşı belediye başkan adaylarını tanıtmak üzere basın toplantısı düzenledi. Yalova Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen toplantıya DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, Yalova İl Başkanı Cevdet Yıldız, belediye başkan adayları Aslı Üresin ve Belma Kobak ile parti yöneticileri katıldı.
Konuşmasına Merkez Bankası’nın faiz kararını eleştirerek başlayan Babacan, “Seçimlerden bu yana, 8 ayda 8 kez faiz artırmak doğru bir şey mi? Bu faiz artışlarını Sayın Erdoğan destekliyor mu? Tık yok, ses yok. Ben diyorum ki kendisine ya Allah aşkına çıkın bir açıklayın. Faiz sebep, enflasyon sonuçsa faizi artırarak siz enflasyonu daha da mı artırmak istiyorsunuz? Çünkü tam 5 yıl boyunca bu tezi işlemedi mi? Yok bu tez hatalıysa, yanlış bir tez ortaya koyduysa, 7 senedir ki 7 sene önce başladı bunu dayatmaya. 7 senedir dayattığınız bu tezin sebep olduğu bu tabloyla hiç yüzleşmeyecek misiniz?” dedi.
‘MESELE GAZZE İSE İKTİDAR MUHALEFET DEMEDEN TEK SES OLMALIYIZ’
İsrail’in Gazze’ye saldırılarına değinen Babacan, “Türkiye’deki iç siyaset gündeminin, Gazze’deki insanlık dramının önüne geçmesine izin veremeyiz. Hiçbir zaman unutmayız, unutamayız. Seçim geliyor diye sadece biz kendi meselelerimizi konuşamayız. Bu vicdana da sığmaz, insanlığa da sığmaz. Gazze’yi bu yüzden her an hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. Mesele Filistin ise mesele Gazze ise iktidar, muhalefet demeden tek ses olmalıyız. Yaşananlar sadece 2 milyon Gazzelinin değil, tüm dünyanın meselesi. ‘Ben insanım’ diyen herkesin meselesi” diye konuştu.
‘GEREKLİ DİPLOMATİK ADIMLAR HEMEN ATILMALI’
Türkiye’nin Gazze’deki katliamın bir an önce sona ermesi için diplomatik adımları derhal atması gerektiğini söyleyen Babacan, “Türkiye bu sistematik katliamda hamasi söylemlerin değil çözümün tarafı olmak zorundadır. Türkiye Gazze’deki insanlık krizi için çaba göstermek, çözüm önerilerini bir an önce somutlaştırmak zorundadır. Kalıcı barışın konuşabildiği bir ateşkes için gerekli diplomatik adımlar da derhal atılmalıdır. Buradan ben yine Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Gazze’de insanlar ölmeye devam ederken, bu insanlık dramına karşı neler yaptınız bugüne kadar, bir açıklayın diyorum. Yeri geldiğinde maddi konularda rahatlıkla el sıkıştığınız ülkelerle, Katar olsun, Birleşik Arap Emirlikleri olsun, Suudi Arabistan olsun, bu insanlık dramını önlemek için hangi konuları masaya yatırabildiniz. Türkiye de bütün bu saydığım ülkeler de İsrail olan ticaretlerine hiç ara vermediler. İlk katliam başladığından bu yana, Türkiye ile İsrail arasındaki ticarette en ufak bir aksama yok” ifadelerini kullandı.
‘AFET YÖNETİM SİSTEMİ OLUŞTURACAĞIZ’
Konuşmasına partisinin yerel seçim çalışmalarını anlatarak devam eden Babacan, şehirlerin depreme dayanıklılığının önemini de vurguladı. Yönetecekleri belediyelerde, afet sırasında ve sonrasında yapılacaklar için bir afet yönetim sistemi oluşturacaklarını söyleyen Babacan, “Depreme dayanıksız binalara ruhsat veren imar aflarının önüne geçeceğiz. Oy uğruna çarpık kentleşmeye, mezar binalara müsamaha yok. Çünkü arkadaşlar, bizim oy uğruna toprağa verecek tek bir canımız daha yok” dedi.
‘AKLINI BAŞINA AL DEME SEÇİMİ’
Yerel seçimlere kendi logoları ile gireceklerini ve hiçbir ittifakta yer almayacaklarını belirten Ali Babacan, şöyle konuştu:
“Bu seçim, belediye seçimi, bu seçim, yerel seçim evet. Belediye başkanlarımızı seçeceğiz, il ve ilçelerde de belediye meclis üyelerimizi seçeceğiz. Ancak bu seçim, aynı zamanda merkezi hükümeti uyarmak için de önemli bir fırsat. Yerel seçimlerde önümüze oy pusulası gelecek ya sandık gelecek ya. Yerel seçimlerde de hükümete uyarı için önümüzde çok önemli bir fırsat oluşacak. Eğer merkezi hükümetten memnun değilseniz, ‘İktidar yanlışlar yapıyor’ diyorsanız, bu seçim ‘Aklını başına al’ deme seçimidir. ‘Yanlış yoldasın, yaptıklarından memnun değilim’ deme seçimidir. ‘Seni uyarıyorum’ deme seçimidir. Yani aslında arkadaşlar bu seçim, hükümete bir sarı kart gösterme seçimidir. Bu seçimde uyaracağız, sarı kartı göstereceğiz ama genel seçimde de ne yapacağız hep beraber, 2 sarı kart ne ediyor. 1 kırmızı kart ediyor değil mi? Genel seçimlerde de inşallah kırmızı kartı göstereceğiz ve bu keyfilik, bu kuralsızlık, bu hukuksuzluk, bu adaletsizlik inşallah sona erecek.”