Geçtiğimiz aylarda röportaj konuğumuz olan başarılı oyuncu, yazar ve yönetmen Elif Ongan Tekçe ile yeniden beraberiz.
Kendisiyle yeni vizyona girecek filmi Efsane’yi ve tiyatro oyunu “Nasıl Bilirdiniz?” odaklı güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizinle sonbahar aylarında yine konuşmuştuk. O dönemden bu yana nasılsınız? Oyun devam ediyor sanırım. Nasıl gidiyor?
Merhaba;
İyiyim. Hoş, iyiyim demek koşulların zorlaştığı bir kültür-sanat ortamında zor ancak iyi olmaya gayret ediyorum.(Gülüyor.) Edip Cansever’in “Ben Ruhi Bey Nasılım” şirindeki ironi gibi “İyiyim.”
Geçen gün Efsane filminden rol arkadaşlarınız Baba Sahne’deki oyununuzda sizi paylaştı. Siz davet ettiniz sanırım.
Evet. Efsane ekibinden arkadaşlarımı çağırmıştım. Bir kısmı o gösterime, tarihi uymayan diğer arkadaşlarım da sonraki gösterime geldiler. Oyunumu onlarla paylaşmak beni çok mutlu etti. Birlikte kısa sayılamayacak bir süre Çorum’da beraberdik ve çok paylaşımımız oldu. Bir çeşit yarenlik ettik birbirimize. Bu sürede çok sıcak ve güzel dostluklarımız gelişti. Her biri ile uzun sürmesini dilediğim arkadaşlıklarım var.
Tek kişilik bir oyunda rol alıyorsunuz. Bu nasıl bir deneyim? Koca sahnede tek başınıza saatlerce bir performans koymak çok güçlü bir motivasyon gerektirir diye düşünüyorum. Haksız mıyım?
Tek kişilik bir oyun çok başka bir serüvenmiş. Haklısınız. Başka bir motivasyon gerektiriyor. Ben de oynamaya başladıktan sonra anladım. Seyirci ile de başka bir ilişki kuruyorsun ve çok enteresan bir şekilde oyun bitiminde birbirinizi tanıdığınız hissi gelişiyor. Oldukça yüksek bir konsantrasyon ve başka bir enerji gerekiyor. Tabi ki oyundan önce iyi dinlenmek vb. motivasyon yaratacak şeyleri besliyorsunuz. Ben bu oyunda Loop Station ve Keman kullanıyorum. Bu ufak Set-up ile sahnede var olan tüm efektleri ve sesleri canlı olarak o anda üretiyorum. Kaydediyorum ve yineliyorum.
Oyunun böyle bir boyutu daha var. Tek kişilik bir oyun gibi görünse de sahnede ürettiğim ses tasarımı ile birçok karakter, hayvan, hatta zamanın içinden çıkıp gelmiş hayaletlerin sesleri de bana eşlik ediyor. Bir anda sahnede seslerden türemiş “kalabalık bir oyuncu grubu “oluşuyor. Seyirci izleği de bu anlamda değişiyor. Bu oyunu Pandemi döneminde 5 kişilik bir oyun olarak yazmıştım. Ancak Pandemi şartlarında çalışılması gerektiğinden oyunun içinden bir karakteri çekip yeniden yazdım. Hikayesini, sahnelemesini ve tek kişilik olmasını pandemi süreci belirledi. Yoksa tek kişilik oyun yapma planım yoktu. Bir işin üretiminde süreç bu nedenle çok kıymetli. Nasıl yapılacağını belirliyor.
Filminiz “Efsane” vizyona girmek için günleri sayıyor diyebiliriz. Heyecanlı mısınız?
Tabi ki heyecanlıyım. Oldukça deneyimli bir ekiple çalıştım. Kendine ait farklı bir bakışı olan bir komedi filmden bahsediyoruz. Senaryoyu ilk okuduğumda ustalıkla yazılmış, ironi kokan, müthiş bir matematikle kurulmuş diyalogları oynayacak olmak beni çok heyecanlandırmıştı. Film çekimleri sürecinde de yapılma biçimi ile başka, yeni bir sürü kapı açtı kafamda… Çalıştığınız ekibin ustalığı insanı hem kaygılandırıyor hem de daha iyisini yapabilmek için müthiş bir motivasyon yaratıyor. Oynadığım karakter benden 10-12 yaş büyük bir kadın. Dolayısı ile benim için bir serüven ve öğrenme alanıydı bu film. Çorum’da geçirdiğim bu bir aylık zaman benim için milat oldu.
Pandemiden bu yana güçlü komedi yapımları genellikle platformlarda yayımlandı. Son birkaç aydır sinema sektörünün komedi filmleriyle canlandığını söyleyebilir miyiz?
Bence de söyleyebiliriz. Bir hareketlilik olduğu aşikâr. Tabi ki bu çok sevindirici. Pandemi her sektörde olduğu gibi sinema sektöründe de etkili oldu. Sadece komedi filmlerinden ziyade vizyona çok film giriyor. Hem tiyatro hem sinema çok üretken. Bu da etkili oluyor kanaatindeyim. Umarım yeniden sinema ve tiyatroya gitme alışkanlıkları geri gelir ve insanların topluluklar halinde bir sürece eşlik etmelerini yeniden görebiliriz.
Oyununuz devam ediyor. Yeni projeleriniz var mı? Efsane de vizyona girecek. Peki ya Televizyon? Teklif gelirse ana akımda bir yapımda yer almak gibi bir düşünceniz var mı?
Oyunum devam ediyor. Daha önce yine Yersiz Kumpanya yapımı bir oyun olan Unutulan’ı da fırsat buldukça oynamak istiyoruz. Birkaç yıl önce yazdığım 2 kişilik bir oyun da yaz aylarında provaya girecek. Bu sefer oyuncusu değil yönetmeni olacağım. Şu aralar başka bir oyun üzerine daha çalışıyorum. Biraz zor konulara girmiş olabilirim. (Gülüyor.)Onun yazım süreci uzayabilir. Ne zaman tam olarak bitirebileceğimi kestiremiyorum. Tiyatro her zaman hayatımda var olmaya devam edecek.
Efsane Filmi’nin vizyona girmesini çok mutluluk verici. Tüm emeklerin ortaya çıkışı. Ekipçe birlikte ne yaptığımızı göreceğiz.
Televizyonda yer almayı düşünüyorum tabi ki. Ben oyuncuyum. İyi olacak her projede yer almak isterim. Televizyon, sinema, tiyatro. Hiç fark etmiyor. Her birinde başka bir kası çalıştırıyorsunuz. Bu çok öğretici oluyor. İnsanın kendini sürekli olarak geliştirmesi bence umut verici bir şey. Öğrenmeyi çok seviyorum. Yeni bir şeyler öğrenebileceğim, üretiminde katkıda bulunacağım her proje benim için heyecan.