Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, şu an operasyonel sürecin ilk adımı olan karantinaya başladıklarını belirterek, “14 günlük sürede, görev ekibini oluşturan 4 astronot ve daha öncesinde sağlık testleri ve aşılamaları tamamlanmış sınırlı sayıda kilit destek personeli ile dış dünya ile temasımızı kesecek şekilde bir tesise kapandık” dedi.
Türkiye’nin ilk insanlı uzay misyonu için geri sayım devam ediyor. İlk Türk astronot unvanıyla 17 Ocak’ı 18 Ocak’a bağlayan gece 01.11’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na hareket edecek Alper Gezeravcı’nın 1 buçuk gün sürecek yolculuk sonucunda 19 Ocak saat 13.15’te Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) ulaşması bekleniyor.
Yolculuk için Amerika Birleşik Devletleri’nde hazırlıklarına devam eden Gezeravcı, bu kapsamda Axiom Mission 3 (AX-3) görevinin mürettebat üyeleri ile SpaceX Dragon uzay aracı eğitimlerini başarıyla tamamladı. Şu anda karantina sürecinde olan Gezeravı, Türkiye’nin ilk insanlı uzay yolculuğu hakkında DHA’ya konuştu.
‘DIŞ DÜNYA İLE TEMASIMIZI KESECEK ŞEKİLDE BİR TESİSE KAPANDIK’
Gezeravcı, tarihi yolculuk için 8 aylık yoğun ve kapsamlı eğitim sürecini tamamladıklarını ifade ederek, “Şu an operasyonel sürecin ilk adımı olan karantinaya başladık. 14 günlük sürede, görev ekibini oluşturan 4 astronot ve daha öncesinde sağlık testleri ve aşılamaları tamamlanmış sınırlı sayıda kilit destek personeli ile dış dünya ile temasımızı kesecek şekilde bir tesise kapandık.
Burada amaç, dünyadan Uluslararası Uzay İstasyonu’na herhangi bir hastalık götürmemek. Çoğu yaygın, bulaşıcı hastalığın 14 günlük kuluçka süresi göz önünde bulundurularak, insanlı uzay görevlerinin uygulandığı geçmişten günümüze görev öncesinde 14 günlük bu karantina takvimi zorunlu olarak uygulanıyor” şeklinde konuştu.
‘BU GURURU BİZİMLE PAYLAŞMAKTAN ÇOK MUTLU OLDUKLARINI İFADE EDİYORLAR’
Gezeravcı ile birlikte aynı misyonda İspanyol, İtalyan ve İsveçli 3 astronot da görev yapacak. Yabancı astronotların Türkiye’nin insanlı ilk uzay yolculuğuna bakışını anlatan Gezeravcı, “Onlar da tarihimizde ilk defa icra edilen ve gelecek yüzyılımızın başlangıcına damga vuracak böylesine önemli bir görevin içerisinde yer almaktan ve bu tarihi göreve paydaş olmaktan, bu gururu bizimle paylaşmaktan çok mutlu olduklarını ifade ediyorlar” diye konuştu.
‘HEDEFİM, BİRİKİM VE TECRÜBELERİ GELECEK GÖREVLERE AKTARMAK’
Bu yolculuğun kendisi ve Türkiye için önemine dikkat çeken Gezeravcı, şöyle konuştu:
“Kendi uydularını, kendi imkanları ile yapıp uzaya gönderebilen sınırlı sayıda ülkeden birisi olarak, ülkemizin bugüne kadar fazlasıyla hak ettiği uzaydaki yerini bu görevin icrası ile alması, bundan sonra atılacak adımların başlangıcı olması açısından son derece büyük öneme sahiptir.
Ayrıca; çocuklarımızın ve genç nesillerimizin mevcut potansiyellerini uzay alanındaki çalışmalara da kanalize etmeleri ve özgüvenlerini pekiştirmeleri adına önem taşımaktadır. Benim bundan sonraki hedefim ise buradan edindiğim birikim ve tecrübeleri, gelecek görevlere aktarmak ve en kısa zamanda bu birikimleri, bu alana ilgi gösteren arkadaşlarımızla paylaşmak olacaktır.”