Antalya’da, Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma, 2 kilometre uzunluğunda savaş mevzileri ve komuta kontrol merkezi keşfedildi.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle, Antalya’nın karadan ve denizden işgalini önlemeye yönelik yapılan mevziler, tesadüfen bulundu. Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma Antalya Bölgesi’nin ilk savaş mevzilerinin kalıntıları, 2020 yılında Antalya Hayvanat Bahçesi’nde çalışan bir görevli tarafından fark edildi.
Görevlinin durumu tanıdığı bir emekli albaya iletmesi üzerine Antalya’da yaşayan emekli öğretmen albay Dr. Albay Suat Akgül ile iletişime geçildi. Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD), Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD), Antalya Karatay Çalışma Grubu gibi sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışan Suat Akgül, Antalya’da ilk kez ortaya çıkarılan Birinci Dünya Savaşı’na ait savaş mevzileri ile siperlerin detaylarını DHA’ya açıkladı.
Uzun yıllar Kara Harp Okulu’nda tarih derslerinde öğretmenlik yaptığını aktaran Akgül, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığı’nda (ATASE) Arşiv Şube Müdürü görevindeyken Çanakkale, Kütahya-Eskişehir, Sakarya ve Büyük Taarruz Muharebe bölgelerinde saha araştırmalarında bulunup Eskişehir-Tandır bölgesindeki siperlerin tespiti konusunda çalışmalar yaptığını söyledi. Akgül, Sakarya Harbi muharebe bölgesinde Polatlı-Basrikale mevzilerinde ve diğer siperler hakkında incelemelerde bulunduğunu anlattı.
4 yıl önce Antalya Hayvanat Bahçesi sınırlarında bulunan mevziler üzerine kendisiyle iletişime geçildiğini aktaran Akgül, “Mevzilerle ve siperlerle ilgili tecrübem olduğu için beni buldular. Ben de burada değerlendirmeler yaptım. Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nden emekli albaylarla inceleme yaptık. Bunların Birinci Dünya Savaşı’ndan kalan siperler olduğunu tespit ettik. Bu; Antalya’da, hatta Akdeniz kıyısında bu şekilde büyük, geniş ve korunaklı siperlerin olması bir ilktir ve önemlidir. Birinci Dünya Savaşı’ndan kalmış canlı siperlerdir” dedi.
‘1917 YILINDA ENVER PAŞA’NIN EMRİYLE OLUŞTURULDU’
Mevzilerin yapım aşamasını anlatan Akgül, “1916 yılının başında Çanakkale Cephesi kapandığında gerek düşman kuvvetleri gerek bizim birliklerimiz Çanakkale cephesinden başka yerlere doğru ayrılıyor. Bizim birliklerimiz genellikle Aydın cephesine gidiyor. Düşman birlikleri, özellikle İngiliz birlikleri Akdeniz kıyısındaki çeşitli adalarda, Mısır İskenderiye bölgelerinde askeri birliklerini konuşlandırıyor. Bu noktada Akdeniz Bölgesi’ni sürekli gemileriyle taciz ediyor ve abluka altına alıyorlar. Özellikle Antalya bölgesini ablukaya almayı ve bir kara harekatıyla girileceğini değerlendiriyorlar.
Bu noktada bu tehdidi değerlendiren genelkurmayımız, o zamanki Erkan-ı Harbiye askeri bir tedbir almak gerektiğini emir haline getiriyor. O dönemdeki siperlerin yapılmasıyla ilgili Enver Paşa’nın emriyle 1917 yılının sonlarında Antalya’ya ve kıyı bölgelerine emirler gönderiliyor. Bu bölgede savunma mevzilerinin yapılması ve düşmana karşı direnç noktalarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. İşte bu hayvanat bahçesinin içerisindeki siperler, 1917 yılının sonlarından itibaren oluşturulan siperlerdir” diye konuştu.
‘CANLI BİR ŞEKİLDE BOZULMADAN MUHAFAZA EDİLMİŞ’
Suat Akgül, açıklamasında, “Mevzilerin 2 kilometre civarında genişliği olduğunu düşünüyoruz. Ancak şu an inceleme yapabildiğimiz alan 250 metre civarında. Buranın doğal yapısı biraz taşlık kayalık olduğu için daha zor yapılmıştır. Onun avantajını bugün görebiliyoruz. Bugüne kadar canlı bir şekilde bozulmadan muhafaza edilmiştir” dedi.
Savaş mevzilerinin yanı sıra bölgede komuta kontrol merkezinin de keşfedildiğini açıklayan Akgül, “Çevresinde komuta kontrol merkezi, komuta idare merkezi ve aynı zamanda gözetleme merkezi var. Makineli tüfek nişancısının, sahra topunun mevzilendiği yerler var. Buralarda hem yol irtibat noktaları hem de gözetlemek için gözetleme mevzileri oluşturulmuş. Sadece siperlerin olduğu yer değil, aynı zamanda askeri birliğimizin de konuşlandığı yer. Anlıyoruz ki Milli Mücadele döneminde burada da bir askeri birlik muhafaza edilmiş. Antalya’nın bir şekilde işgali ve bölgede bir muharebe olması düşünülerek burada da bir askeri yapılanma oluşturulmuş” diye konuştu.
ANTALYA KIYILARI RAHATLIKLA GÖRÜLÜYOR
Burdur-Antalya yolu Kepezüstü’ne konuşlandırılan Kontrol Komuta Gözlem Merkezi’nin Antalya’nın her yerini görebilecek bir noktaya yapıldığına dikkati çeken Akgül, “Herhangi bir gemi Antalya kıyılarına geldiğinde dürbünle rahatlıkla görülebilecek bir mevkide. Burdur-Antalya yolu karşısında da siperler olduğunu biliyoruz. Buradaki siperlerin ve askeri yapılanmanın birinci amacı kıyı güvenliğini, ikinci amacı ise yol güvenliğini sağlamaktır” dedi.
‘BU ÖNEMLİ KEŞİF ANTALYA’DA BİR İLK’
Mevziler ve ‘Komuta Kontrol Merkezi’nin ilk kez keşfinin hem Antalya, hem de Türkiye açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Akgül, şöyle konuştu:
“Birinci Dünya Savaşı’ndan kalan siperlerin Çanakkale’de, Sakarya’da olduğunu biliyoruz. Antalya Bölgesi’nde Birinci Dünya Harbi’nden ve Milli Mücadele döneminden kaldığını bilmiyorduk. Burada bunu tespit etmiş olduk. Bu alanın canlandırılarak, görsel desteklerle öğrencilere ve gelecek nesillere, turistlere görülebilecek bir hale getirilmesi istiyoruz.
Milli Savunma Bakanlığı’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Antalya Valiliği’nin, il kurum ve kuruluşlarının ilgisini bekliyoruz. Çanakkale gibi bir gezi, eğitim alanı olabilir. Bu siperleri ve gözetleme merkezini bütün olarak düşündüğümüzde hem Antalya hem Akdeniz Bölgesi açısından bu kadar canlı ve net mevzi ve siperler yoktur. O anlamda düşündüğümüzde bu çok önemli bir keşiftir ve Antalya’da ilktir.”