Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 11 aylık SMA’lı Yağız Batu Demirtaş’ın tedavi giderlerini karşılamak için iş yerlerine bırakılan yardım kumbaralarından 10’u çalındı. Yağız Batu’nun annesi Zeynep Demirtaş, “Bebeğimizin kumbaralarının başka birileri tarafından çalınmış olması, onun nefesine göz dikilmiş olması, gerçekten bir anne için çok zoruma gitti” dedi.
Çorlu’da Zeynep-Hakan Demirtaş’ın 2 çocuğundan Yağız Batu’ya, henüz 9 günlükken götürüldüğü Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde SMA Tip-1 teşhisi konuldu. Tekirdağ Valiliği’nden alınan izinle Yağız Batu’nun gen tedavisi görmesi için gerekli olan 1 milyon 819 bin doların toplanması amacıyla yardım kampanyası başlatıldı.
Eşi ev kadını olan Hakan Demirtaş, çocuğunun hastalığı üzerine şoför olarak çalıştığı özel şirketten ayrıldıktan sonra, stantlar kurup, para toplamaya başladı. Ailenin bugün marketler, iş yerlerine koyduğu yaklaşık 100 yardım kumbarasına son günlerde hırsızlar dadandı. Son 10 gün içinde Yağız Batu için konulan kumbaralardan 10’u hırsızlar tarafından çalındı. Bazı kumbaraların çalınma anları da iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Polis, şüphelileri yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.
‘OĞLUMUN NEFESİNİ ÇALMAYIN’
Oğlunun SMA hastası olduğunu 9 günlükken öğrendiklerini söyleyen Zeynep Demirtaş, “Çok insanın az parasına ihtiyacımız var. Bu süreçte biz bebeğimizin ilacına kavuşması için kumbaralar dağıttık. Bu kumbaraları biz gram gram, damla damla biriktirmeye çalışırken bebeğimizin kumbaralarının başka birileri tarafından çalınmış olması, onun nefesine göz dikilmiş olması, gerçekten bir anne için benim çok zoruma gitti. Benim evladım her gün acı çekerken bir de üstüne böyle bir şey yaşamak bir aile olarak bizleri çok üzdü. Ben buradan tüm Türkiye’ye seslenmek istiyorum; bu çok zor bir durum, hastalık gerçekten bebeğimi gün gün öldürürken sizlerin desteği olmadan biz bunları tamamlayamayız.
Sizlerden tek isteğim 5 lira, 10 lira demeden bize destek olmaları insanların. Ben çocuğumun nefes almasını istiyorum. Bu kumbaraları çalan kişilerin de yakalanmasını istiyorum. Kumbaralarımızı çalan kişiye sesleniyorum; ne olursunuz benim evladımın sesini nefesini geri getirin. Bizim o kumbaralardaki 1 TL’ye dahi ihtiyacımız var. Allah rızası için yapmayın, biz onu damla damla biriktirmeye çalışıyoruz. Siz neden bizim emeklerimizi, nefeslerimizi çalıyorsunuz? Ne olursunuz geri getirin. Ben her gün çocuğumla burada acı çekiyorum. Neden benim acı çekmemi sağlıyorsunuz. Sizden hiç vicdan yok mu?” dedi.
‘1 LİRA, 1 LİRA BAĞIŞ TOPLUYORUZ’
Oğluna yardım toplamak için Edirne’de Bulgar turistlerin de yoğunlukla geldiği pazarda stant kuran Hakan Demirtaş, tedavi gideri 1 milyon 819 bin doları toplamak için 10 aydır tek başına koşturduğunu söyledi. Demirtaş, “Yağmur, çamur, kış demeden pazar yerlerine yetişmeye çalışıyorum. Evladımızın sesini duyurmak, kampanyamızı bir şekilde bitirmek istiyorum. Fakat ben burada evladım için koşarken 1 lira, 1 lira diye pazar yerlerinde bağış toplayıp evladımın sesini duyurmaya çalışırken arka planda sahadaki kumbaralarımız kimliği henüz belirlenemeyen 2 kişi tarafından günden güne toplanıyor.
Her gün bana esnaftan ‘Kumbaranız çalındı, polise haber verelim mi?’ diye güvenlik kamerası görüntüleri gelmeye başladı. Bu konu bizi çok yaraladı. Biz 1 lira, 1 lira diye bağırarak bağış toplarken kumbaralarımızın çalınması bizi çok üzdü. Evladımızın sesini duyurmaya çalışırken, böyle olumsuz durumla karşılaşmak çok üzücü gerçekten. Ben buradan seslenmek istiyorum. Acılı bir baba olarak evladımın nefesi çalınsın istemiyorum. Evladımın nefesini çalanların da bir an önce bulunmasını yakalanmasını rica ediyorum” dedi.
’10 KUMBARAMIZ ÇALINDI’
Çorlu’da bugüne kadar 10 yardım kumbarasının çalındığını söyleyen Demirtaş, “Ne yapacağımı bilmiyorum. Artık stantlarda durmayıp hırsızların peşine kendim mi düşeyim. Kampanyayı mı yürüteyim. Kur ile mi yarışalım. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Lütfen yetkililerden destek bekliyorum. Sesimize ses, bize destek olsunlar. Kampanyada şu anda yüzde 30’luk dilimi topladık, yüzde 70’lik henüz toplayamadık. Valilik iznimizin bitmesine de 67 günümüz kaldı. Nasıl yapacağımızı şaşırdık. Evime gidemiyorum, çocuklarımın yüzüne, eşimin yüzüne bakamıyorum.
Bu durum beni çok üzüyor. Bir çıkar yol alıyorum, bulamıyorum. Lütfen bize destek olun, elimizden tutun. Biz çaresiz olan bir hastalık yüzünden evladımızı kaybetmek istemiyoruz. Bizim yüzdelik dilimimiz çok yükse, toplamamız gereken miktar çok yüksek olduğu için miktar olarak söylersek kumbara başına 2 bin 500 TL olarak hesaplayabiliriz. 10 tane kumbaramız çalındı. Biz bunları 1 lira, 1 lira topluyoruz. Yüzde 30’luk dilimi de bu şekilde geldik. Evladımızın nefesi var o kumbaralarda çalınmasını istemiyoruz. İnşallah yakalanıp cezasını çekerler diyorum” ifadelerini kullandı.