Biz merhametli bir toplumuz komşumuz açken biz tok yatamayız, ikram edilen bir tabak boş çevrilmez, kimsenin ayıbı ve kusur ile dalga geçilmez arkadan konuşulmaz ve gıybet edilmez.
Tüm bu özellikler toplumumuzun bildiği gelenek ve görenekler arasındadır. İster doğuştan ister sonradan olsun bir kimsenin bedensel ve zihinsel engeli asla kınanmamalıdır. İnsan toplum içinde yaşayan sosyal varlıktır herkesi olduğu gibi kabul etme toplum içindeki yaşam süresine yardımcı olmak durumundadır.
Kimseye acıyan gözlerle bakmayınız ona gülümsemek daha olağan bir davranıştır. Sevgi tüm engelleri yıkan ve yakan en engelsiz hayat felsefesidir. Sevmek bu kadar kolay iken kırıp dökmek hayatımızda olabiliyor. Bazen insanları kırmak onların canını acıtmak bazı insanların tercih yoludur. Hayat ta bedensel engelli olup birçok alanda yetenekli ve yaşam dolu bir çok insan hayatını daim ettirmektedir. Dünya da engelli kelimesinin ortak bir tanımı belirlenmiş ve hayatlarını engelli olarak daim ettiren insanlara farkındalık yaratılması düşünülmüştür
”Engelli, engelliler kanuna göre, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi olarak tanımlanmaktadır.”
Dünya Engelliler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılından bu yana 3 Aralık’ta kutlanan uluslararası bir farkındalık günü. Bu günde dünya çapında organizasyonlar düzenlenmektedir. Hükûmet desteği ve sivil toplum organizasyonlarıyla birlikte bu günün kutlanması çeşitlilik göstermektedir. Her yıl bu gün için değişik bir tema edinilmektedir.
İslam dininin temeli insan teması üzerine kurulmuştur. İnsan dinimize göre yeryüzünde yaşayan varlıkların en değerlisidir. Her kişinin yaradılış gayesi vardır. Yaşam bir imtihan süreci olup insanların inançları iman dolu yürekleri hayatlarını şekillendir.
“Ant olsun ki, biz insanı (Âdem’i) kuru bir çamurdan, sûretlenmiş bir balçıktan yarattık” (el-Hicr, 15/26); “Hani Rabbin, meleklere. “Ben, (yeryüzünde) (kupkuru bir çamur)dan, mesnun (tağyir ve tahvil ile özel bir şekilde yaratılmış) bir balçıktan bir beşer yaratacağım ” demişti. O halde onun yarattığını tamamlayıp tam bir insan suretine getirip, ona ruhumdan üflediğim zaman siz derhal onun için secdeye kapanın” (el-Hicr, 15/28); Dinimiz insana değer verir yoluna ışık tutar özünde sevgi vardır. Yüreğinizdeki ve beyninizdeki engellerin olmadığı iyiliğin tüm kainata yayıldığı bir dünya düşleyelim. İnanın uygulaması en kolay tarif sadece sevmek.