Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ‘Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılar ve Uzun Vadeli Stratejilerde Sağlık 2023 İncelemesi’ni yayımladı. İncelemede, hava kirliliğinin sağlık açısından en büyük çevresel risklerden olduğuna işaret edilerek, “Hava kirliliği kaynaklı ölümleri önlemek için acil eylem gerekiyor” denildi.
DSÖ’nün ‘Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılar ve Uzun Vadeli Stratejilerde Sağlık 2023 İncelemesi’ yayımlandı. İklim değişikliğine vurgu yapılan incelemede, aşırı iklim olaylarının neden olduğu hastalıklardan, vektör kaynaklı hastalıkların görülme sıklığının ve yayılmasındaki artışa kadar; aşırı sıcaklık ve hava kirliliğinin yol açtığı kalp-damar ve solunum yolu hastalıklarındaki artışta, iklimin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin kaçınılmaz olduğu vurgulandı.
‘ACİL HIZLI HAREKETE GEÇİLMESİ GEREKİYOR’
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus’un değerlendirmesine yer verilen incelemede, “İnsanların ve gezegenimizin sağlığı ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı ve yıllar süren vaatlerden sonra her ikisini de korumak için acilen hızlı harekete geçilmesi gerekiyor. Yalnızca sağlık sonuçlarına dayalı iklim politikaları, hayat kurtarmak, hastalıkları önlemek ve daha sağlıklı, daha adil toplumlar inşa etmek için gereken eylemlerle sonuçlanacaktır.
Mevcut Ulusal Katkı Beyanlarının (NDC) yüzde 91’i, 2019’da rapor edenlerin yüzde 70’ine kıyasla artık sağlık hususlarını içermekte. Ulusal iklim planlarının önceki turlarıyla karşılaştırıldığında, sağlığı kapsayan ve sağlığı teşvik eden iklim hedefleri ve politikaları, azaltım, uyum, uygulama araçları, kayıp, hasar ve uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma stratejileri” dedi.
‘7 MİLYON ERKEN ÖLÜME NEDEN OLUYOR’
DSÖ Çevre, İklim Değişikliği ve Sağlık Departmanı Direktörü Dr. Maria Neira ise “Ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik ulusal planlarında, iklim değişikliğinin insan ve gezegen sağlığına yönelik tehdidinin farkına varma konusunda önemli ilerleme kaydetti. Ancak sağlığı koruyan ve adil bir tepki sağlamak için bu taahhütlerin ölçeğinin büyütüldüğüne, hızlandırıldığına ve yeterli şekilde finanse edilmesine ihtiyacımız var. Hava kirliliğinden kaynaklanan ölümleri önlemek için acil eylem gerekiyor.
Bu ilerlemeye rağmen, alınan tedbirlerde hala büyük boşluklar var. Hava kirliliği konusunda iddialı eylemler hayat kurtaracak, ancak NDC’lerin yalnızca yüzde 16’sı hava kirliliğini azaltmaya yönelik bağımsız hedefler, önlemler veya politikalar içeriyor. Hava kirliliği sağlık açısından en büyük çevresel risklerden biri. Ortam ve evdeki hava kirliliği birlikte her yıl kalp hastalığı, felç, akciğer kanseri ve düşük ve orta gelirli ülkelerdeki çocukları orantısız bir şekilde etkileyen astım ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarından yaklaşık 7 milyon erken ölüme neden oluyor” ifadelerini kullandı.
‘YETERSİZ FİNANSE EDİLİYOR’
İncelemede, ülkelerin karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik eylemlerin ölçeğini artırarak daha geniş sağlık yararları da görecekleri belirtilerek, “Örneğin, yürümeyi ve bisiklete binmeyi teşvik etmek ve sürdürülebilir ve sağlıklı beslenmeye geçişi desteklemek, iklim üzerindeki etkileri azaltırken sağlığı iyileştirir. Ek olarak, ülkelerin iklim değişikliğini hafifletmek için gerekli finansal yatırımlardan daha fazla sağlık faydaları elde etmesi beklenebilir.
Sağlığa özel iklim eylemi yetersiz finanse ediliyor. Sürdürülebilir iklim finansmanı, sağlığa uyum, iklim değişikliğinin azaltılması ve iklime dirençli kalkınma için gereklidir; ancak iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik ulusal planlarda sağlığa kronik olarak yetersiz finansman sağlanıyor. Ülkelerin iklim değişikliğine uyum ve azaltım eylemlerine katılma yeteneği, büyük ölçüde mali kapasitelerine bağlıdır ve çoğu zaman iklim krizinin etkilerine karşı en savunmasız olan ülkeler, iklim eylemini finanse edecek kaynaklara sahip olmayan ülkelerdir” denildi.
‘DAHA FAZLA FON AYRILSIN’ ÇAĞRISI
Çoğu ülkenin iklim eylemi için uluslararası mali desteğe bağımlı olduğu kaydedilerek, “10 NDC’den yalnızca biri, sağlık eylemlerinin bir kısmı veya tamamı için yerel finansman içeriyor ve 5 uzun vadeli stratejiden yalnızca biri, vergiler, harçlar ve karbon fiyatlandırma mekanizmaları gibi belirli sağlık finansmanı hükümlerini içeriyor. Çok taraflı iklim finansmanına olan bu güvene rağmen, halihazırda uyum finansmanının yalnızca yüzde 2’si ve genel iklim finansmanının yüzde 0,5’i, açıkça insan sağlığını korumayı veya iyileştirmeyi amaçlayan projelere tahsis edilmekte.
İklim değişikliğine adil ve etkili bir tepki verilmesini sağlamak için DSÖ, çok taraflı iklim finansman mekanizmalarının açıkça insan sağlığını korumayı veya iyileştirmeyi amaçlayan politikalara ve girişimlere daha fazla fon ayırması yönünde çağrıda bulunuyor. DSÖ, iklime dirençli sağlık sistemleri kurarak, sağlık hizmetlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltarak ve küresel ilerlemeyi takip ederek sağlığı koruma konusunda ülkeleri desteklemeye devam ediyor” ifadelerine yer verildi